"Saçmalama gerizekalı. O senin nereden sevgilin olsun ki?"
Jungkook'un arkadan bağıra bağıra gelmesiyle elimi jimin'in elinden çektim. Jimin bir an bile gözlerini benim üzerimden çekmiyordu.
Jungkook kolumdan tutarak sertçe kaldırmaya çalıştığında bağırdım. "Ahh! Napıyosun ya? Asıl sensin gerizekalı!!"
Jungkook sinirle ellerini kolumda daha çok batırdı bununla birlikte daha çok bağırdım. "Bırak kolumu!"
Sinirden kasılmış yüzüyle ağzından tükürükler saçarak bana daha çok yaklaştı. "Bu çocukla bir daha konuşmuyorsun!"
Kolumu sertçe çektim. Acımıştı. Ayrıca tuttuğu yer kıpkırmızı olmuştu.
"Yaa çok beklersin. Ne yapıcağımı sana mı sorucam!?"
"Evet! Bana sorucaksın. Ne diyosam onu yap!"
"Sana ne ya sana ne? Git kendi pisliklerinle uğraş ya."
"Rosé, bak ben sana ne diyo..."
"Jungkook!!!" Lisa'nın bahçeden girişiyle o tarafa doğru baktık. Koşuyordu. Daha doğrusu koşmaya çalışıyordu. Ayağındaki topuklular onu yavaşlatıyordu.
Bizim yanımıza geldiğinde jungkook'un kolundan tutarak konuştu. "Jungkook, bu işi sakince çözebiliriz. Bırak kızı. Baksana kolunu ne hale getirmişsin."
Başını olumsuz anlamda sallayıp bana döndü. "Rosé, bizimle geliyorsun."
"Hiçte bile gelmiyorum!"
"Bak rosé."
"Jungkook dur tanrı aşkına."
"Bırak lisa, onu bu caninin evinden götürmemiz lazım."
Lisa jungkook'un kolundna çekiştirmeye devam ediyordu. "Sus jungkook. Sakin ol!"
"Rosé bak elimden bir kaza çıkacak. Devam etmeden gel gidelim."
"Çok beklersin. Gelmicem jungkook. Hem sana ne?"
"Bana ne mi? Bak bu çocuk san..."
Lisa'nın bir anda önüme geçip jungkook'un dudaklarına yapışmasıyla etrafta sessizlik oluşmuştu. Geri çekildim ve derin bir nefes aldım.
Lisa bir nevi hayatımı kurtarmıştı.
Jimin'e baktım. Arkası dönüktü. Yanına giderek oturdum. Yüzüne dikkatlice baktığımda ağladığını fark ettim.
"Jimin. Özür dilerim. Jungkook adına özür dilerim. Korkmuş olmal..."
"Ben yapmadım Rose. Ben yapmadım."
Yüzünden birkaç damla yaş düştüğünde kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Neyi yapmadın jimin?"
Uzun bir süre karşı tarafına dalgınca baktı. Meraktan ölüyordum. Deli olduğu için herşeyi söyleyebilirdi değil mi? Ama bana deli olmadığını, sadece sicilinde öyle yazdığını söylemişti.
"Ben seni kaybettim diye deliye döndüm Rose. Beni deli sandılar. Seni bana unutturmaya çalıştırdılar. "
Dudaklarını birbirine bastırmasından hıçkırarak ağlamamak için kendini zor tuttuğunu anlayabiliyordum. Neydi ki benim de içinde bulunduğum bu olay? Beni nerden tanıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Lost My Mind°Jirosé
Fanfic"Rose... Bana artık seni göremeyeceğimi söylediler. Bu yüzden deli oldum ben... Aklımı kaybettim. Ama artık hatırlıyorsun değil mi?" #5 pjm ~01.05 2020 #4 pjm ~ 03.05.2020