Daha iyi bir teklif...
Söylediklerimden utanmış da kendini mi düzeltmek istiyordu.
Böyle düşünüyordum, o yeni teklifini açıklayana kadar böyle düşünüyordum.
"Benimle evleneceksin."
Bir şey diyemiyordum, sanki bir dehşetin içindeymişim gibi duran bakışlarla süzüyordum onu. Hayır, bu kesinlikle doğru olamazdı, o sadece benimle eğlenmek istiyordu o kadar.
"Hanımefendi, ya da müstakbel eşim mi desem niye öyle susakaldınız?"
Kendinden o kadar emindi ki... Ama haklıydı, sanki benim hastalarımı kendi yaşamımım önünde tuttuğumu bilecek kadar haklı, bu dünyada en az değer verdiğim şeyin kendi vücudum olduğunu bilecek kadar haklı.
Bir süre bana öylece bakmıştı, büyük ihtimalle benden bir cevap bekliyordu ve en sonunda dayanamayıp gözyaşlarımı serbest bıraktığımda cevabını almıştı. Böyle bir adamın ayakları altında ezilenlerden olmak istemiyordum, bu tür insanların çevresindekilere istedikleri her şey yaptırabileceklerini düşünmelerini istemiyordum. Onlardan nefret ediyordum ve bu nefretim muhtemelen iki katına çıkacaktı.
"E o zaman hemen bir gelinlik almaya gidiyoruz."
Hemen mi? Elbette biliyordum ki evlenecektik ama bu kadar hızlı olması.
Adamlarını odaya çağırdı ve onlar beni sürükleyerek arabaya götürürken o da arkamdan geldi. Dudağındaki o minik kıvrım, o kadar zevk alıyordu ki dünyanın kralının o olduğunu sanmaktan... Keşke diyordum yüzüne tükürebilsem, ama böyle bir adamın böyle bir davranışa nasıl bir tepki vereceğini tahmin bile etmek istemiyordum.
Bana alayla kapımı açtı ve kendisi de yanıma bindi. Daha kim olduğumu bilmeden parmaklarıma geçirdi parmaklarını. Cidden bu kadar seviyor muydu insanlara acı çektirmeyi, yoksa ölesiye korkuyor muydu benden?
Dükkana vardığımızda kapısı açıldıktan sonra çıktı arabadan ve arkasına hiç bakmadan girdi içeri. Ben de içeri girdiğimde elinde bir gelinlik tutuyordu bile. Gözden geçirdi, neredeyse her gelinliği gözden geçirdi ve en sonunda bir tanesinde karar kıldı.Anlamaz bir ifadeyle baktım ona.
-Ben bunu asla giymem! Buna gelinlik bile denilmez ki! Bu şey gibi... Şey...
-Gerdek gecesi kıyafeti gibi mi?
Sadece ona bakakaldım, aklından neler geçtiğini bilemiyor olmanın korkusuyla baktım ona. O ise psikopat bir bakışla cevap verdi bana.
-Desene düğünden sonra üstünü değiştirmene gerek kalmayacak. Açıkçası ben çıplak tercih ederim ama...
Sert bir tokat attım suratına, bir anda refleks olarak gerçekleşen bir hareketle. Evet, sonrasında koca bir pişmanlık sarmıştı etrafımı ama artık geçti. Tüm gücüyle yapıştı boynuma ve duvara doğru itti beni. Adamları zaten hiç oralı değildi, dükkan sahibi de bu duruma alışmış olmalı ki kısa bir şaşırmanın ardından işine oldukça normal bir şekilde devam etti.
-Sen benim müstakbel karımsın, bu da demek oluyor ki kölemsin. Eğer şuandan itibaren bir daha böyle bir girişime kalkışmazsan kardeşin yaşayacak ama bir dahakine bil ki sadece onu öldürmekle de kalmam anılarındaki herkesi silerim bu dünyadan ve tek başına kalırsın.
Sanki her şey daha önceden planlanmış gibi hissediyordum. Köşküne gelmiştim ve ona baş kaldırmıştım ama o her isyan girişimi çıktığı deliğe geri gönderiyordu adeta. Her şeyi biliyordu, belki de benden daha iyi biliyordu beni.
Çıkış yolu arayan gözyaşlarımı geri iterek, gözlerine bakamadan tekrardan kabullendim yenilgiyi. O ise yine kendinden emin o gülümsemesiyle karşılık verdi bana.
-Şimdi al ve şunu bir dene bakalım.
Gelinliği elime aldım ama kabine gitmek istemiyordum, bu elbiseyi insanların önünde denemek istemiyordum, çıplaklıktan bir farkı olmayan bu elbise...
Geriye kalan cesaretimi toplayarak baktım Jungkook'un gözlerine.
-Başka bir gelinlik deneyebilir miyim?
Yalvaran gözlerle bakıyordum ona. İlk başta kabul etmek istemedi daha sonrasında yanında aç gözlerle beni izleyen adamlarını ve dükkan sahibini görünce:
-Tamam, sen seç ama küçücük dahi bir sorun çıkartırsan yüzlerce kişinin önünde o gelinliği giymek zorunda kalırsın.
Öylece bakınırken bir tanesi gözüme çarptı.Tam denemeye gidecekken yüzünü buruşturarak aldı elimden gelinliği.
-Herkesin önünde bu çuval parçasını giyecek değilsin herhalde?
Sonrasında ise ellerini birkaç elbisenin üzerinde gezdirdi ve bir tanesini seçti.-Tamam, bu iyi.
Baktığımda cidden de güzel bir elbiseydi. Seçimine duyduğum hayranlığı belli etmemeye çalışaraktan aldım gelinliği ve kabine girdim. Çıktığımda büyük bir beğeniyle süzdü beni. Ne kadar belli etmemeye çalışsa da bana hayran kaldığını hissedebiliyordum. Böyle bir erkeği dahi etkileyebildiğim için bir an kendimle gurur duydum ama sonra nasıl bir insan olduğu aklıma gelince...
........
Ve yeni bir bölüm
.........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA /JEON JUNGKOOK
FanfictionBen, bir doktorum yani bir doktordum ama şimdi "Jeon Malikanesi" nin yeni geliniyim, ben bir psikopatın eşiyim.