4|Plastik çiçekler

1K 162 81
                                    

ShamRain- Raindrops

Dolu kadehi ters tut- #24

İnsanlar, insanlar, insanlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsanlar, insanlar, insanlar.

Her zaman bizi çıldırtırlar, peşlerinden koştururlar ve bencil davranırlar. Ne olursa olsun devam ederiz ve fedakarızdır, alttan alırız.

Önemli değil, özür dilerim, sorun değil. Kimse özlemezdi bizi, çok da önemli değildi verdiğimiz cevapların onları ne kadar etkilediği.

Yoongi apartmanının dışında elinde yine elindeki bitki çayıyla, omuzlarının üzerinde duran fazla kalın olmayan battaniyesiyle ve kızarmış burnuyla, sabaha karşı bir zamanda merdivenlerin üstünde oturuyordu. Balkonu olmadığındandı ama sorun değildi dışarı da olmak, severdi Yoongi burayı. Apartmanda çok kişi yaşamazdı zaten gidip gelen çok olmazdı.

Yirmi yaşındaydı.

Yaşıtları evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış ve ev almışlardı. Yoongi ise hala paten sürüyor, oyunlar oynuyor ve eğleniyordu. Şikayetçi olduğu söylenemezdi, böylesi daha iyiydi. O... bazı şeyler için hazır değildi ve bazı şeylerin de asla gerçek olmayacağının bilincindeydi.

Yirmi yaşındaydı.

Ve bir çok şey için geç kalmış sayılırdı.

Mesela daha önce hiç birine aşık olmamıştı, öpüşmemişti, yaşıtlarının normal olarak karşıladığı hiçbir şeyi yapmamıştı. Sigara içmez, çok az içki içer ve doğayı savunurdu. Bilemiyordu, acaba kendi yaptıkları mı yanlıştı fakat yaptıklarını, emin bir şekilde yapıyordu ve yanlış olsa bile pişmanlık duymayacağına emindi. İnsan her yıl biraz daha büyür, olgunlaşır ve kendilerine yeni bir şeyler katarlardı. (Bu bazı insanlarda geçerli değildi çünkü onlar büyüyen değil yaşlanan kısmına giriyordu.) Yoongi'de gelecekte ki kendinin nasıl düşüneceğini kestiremiyordu fakat geçmişteki halini desteklerdi, öyle umuyordu. Sonuçta... Fazla aptallık içeren bir şey yapmamıştı. Jeon Jungkook'la tanışmak dışında.

O çocuğu en son bir ay önce görmüştü (son gördüğü yer o nehirdi) ve araya giden, ödevler, vizeler falan derken hem Yoongi, hem Jungkook ne dışarı çıkmış, ne de parka gitmişlerdi. Nisanın sonlarına doğru yaklaşıyor (finallerin başlamasına da iki hafta kalmıştı) ve bir okul yılını daha biliyorlardı. Sarı saçlı derin bir nefes verdi, üçüncü yılına girecekti ve ondan bir yıl sonra mezun olacak, iş hayatına atılacak ve diğerleri gibi sıradan bir hayata sahip olacaktı. Bunun olmasını istemiyordu. Sıradan olmak istemiyordu. Toplum normlarını umursamayıp istediği gibi eğlenmek, istediğini yapmak istiyordu. Sonuçta dünyaya bir kere geliyordu!

İstediğin gibi yaşamak...

Yani... Bunu kim istemezdi ki?

Fakat herkesin elindeki şart aynı olmuyordu işte. Yoongi bazen çok rahat bir tavır sergilediğinin farkındaydı ama öyle değildi. Her şeyi görüyor, işitiyor, dokunabiliyor ve anlayabiliyordu. Dünyanın nasıl bir bok çukuru olduğunun farkındaydı, ikinci dünya savaşının üzerinden kırk yıl geçmişti ama hala insanlar iktidar uğruna birilerini öldürüyor, birilerinin gururlarını hiçe sayıyordu. Dünya dediğin böyle olmazdı, bir kere yaşıyorduk. Bir.

「️90's Daisy Days」️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin