16|Sıradan bir gün

587 69 28
                                    

Celine dion- My heart will go on

Celine dion- My heart will go on

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1 yıl sonra

"Lütfen..." Yoongi, Jungkook'un ellerini tutup sevimlilik yaptığında saçları tekrar kahverengiye dönmüş olan çocuk asık bir suratla onun ellerini itmiş ve bir daha tutmaması için kollarını göğsünde bağlamıştı. Sarı saçlı ise omuzlarını düşürmüş ve hayal kırıklığı ile sevgilisine bakmıştı.

"Sen o Misa mı Lisa mı ne, o kızla git o filme."

"Ya sana inanamıyorum." Yoongi hissettiği kırgınlıkla gözlerini kırpıştırmış, ondan biraz uzaklaşıp elleriyle yüzünü kapatmıştı. Yaklaşık yarım saatten beri sevgilisini yeni çıkan filme gitmek için ikna etmeye çalışıyordu fakat sevgilisi gereksiz kıskançlık yaparak teklifini reddediyordu. "Sadece birkaç tane arkadaşım var ama sen onları bile kıskanıyorsun. Neden bu kadar kıskançlık yaptığını anlamıyorum, Ayrıca farkında mısın bilmiyorum bir kızla arkadaşım! Bir kız ve ben geyim!" Sonlara doğru sesli titremiş ve neredeyse ağlayacak gibi bir hal almıştı. Tamam, ilişkileri gerçekten kıskanılası seviyede iyi ilerliyordu ama sanki onun, kendisine olan güveni azalmış gibiydi. Kaç geceden beri uyumadan önce düşündüğü son şey buydu ve hiçbir gece bunun yüzünden ağlamıştı ama şu an dokunsalar ağlayacak kıvamdaydı.

Yoongi iyice üzerindeki hırkaya sarılmış (çok soğuktu, her an yağmur yağacak gibi duruyordu ama o ince bir hırkayla duruyordu) ve kafasındaki şapkayı düzeltip ayağa kalkmıştı. "Eğer gitmek istemiyorsan söylemen yeterliydi." Daha sonra onun tek kelime etmesine izin vermeden koşarak oturdukları banktan ayrılmıştı. Jungkook ise koşarak uzaklaşan sevgilisinin ardından gitmişti. Onun kolundan tutup kendine çevirirken Yoongi'nin dolmuş gözlerine, soğuktan kızarmış yanaklarına ve burnuna bakmıştı. Ceketinin fermuarını açıp onu sıcaklığına hapsederken, sarı saçlı olan vakit kaybetmeden onun beline kollarını sarmıştı.

"Özür dilerim. Kıskançlık yaptım, biliyorum ama kendimi tutamıyorum işte!" Jungkook sarı saçları öptükten sonra sızlandı. "Çok kıskanıyorum."

"Gerek var mı? Ben seni seviyorum."

"Ama... Benim sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Ya onlar da sana aşık olursa? Sonra beni bırakırsan onlara gidersen, ne yaparım ben Yoongi? Ah kalbim bir dakika çok kötü oldum şu an-"

"Sus." Yoongi onun ceketinin şapkasını kaldırmış ve gizlice boynunu öpüp hemen geri çekilmişti. "Onlar istediği kadar aşık olsun, ben sadece seni seviyorum."

"Çok güzelsin, o kadar güzelsin ki seni kampüsün ortasında öpesim var. Keşke etrafta insanlar olmasa..." Jungkook ellerini onun yanaklarına koyup okşadığında, Yoongi gülümsemiş ve parmak uçlarında kalkıp kırmızı dudaklara çok ama çok minik bir öpücük bırakmıştı.

"Cesaret de aşkın bir parçasıdır." Yoongi ona göz kırptığında, Jungkook gülmüş ve ellerini sıkılaştırmış, pembe dudakları arka arkaya sert bir şekilde öpmüştü.

「️90's Daisy Days」️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin