Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seni sevdiğim için beni affedebilecek misin?
Yoongi hıçkırarak başını Namjoon'un göğsüne gömerken, esmer olan derin bir nefes vererek arkadaşının ıslak saçlarını okşamış ve elini onun pembe yanağına koyarak saçları kadar ıslak yüzü elleriyle silmişti. "Ne oldu?"
İki hafta önce düşman olarak gördüğüm biri beni sevdiğini söyledi ve bu o kadar duygusaldı ki, ben susmayı tercih ederek ağlıyorum.
"J- jungkook..." Yoongi kırık sesiyle mırıldandığında, Namjoon sinirle yumruğunu sıkmış ve bu sinirin sesine de yansımasına engel olamamıştı. "Ne yaptı yine? Ben denedim mi sana ondan arkadaş olmaz diye? Bir beni dinlesen..."
"Hayır, öyle değil... Beni seviyormuş, aşıkmış. Sırılsıklam aşık bana, ben... ne yapacağım? Tam her şey yoluna girdi derken, bir şet tepetaklak oluyor, bu durumdan çok sıkıldım artık. Büyüyünce her şey yoluna girecek diyen herkes bize yalan söylemiş..." Yoongi Namjoon'un verdiği peçeteyle burnunu silerken, şişmiş dudakları arasından başını eğip mırıldanmıştı. "Beni öptü."
"Ne?" Namjoon şaşkınlıkla fısıldadığında, gözlerini kapatmış ve sakinleşmek için kendine birkaç saniye tanımıştı. "Karşılık verdin mi? Yoksa zorla mı öptü?"
"İkinci defa onu öpen bendim, sonra bir kez daha öpüştük." Sarı saçlının suratı iyice pembe rengini üstüne alırken, esmer tenli afallamış bir şekilde onun eğdiği suratına bakmış ve dudaklarının aralanmasına engel olamamıştı, bir yandan da nasıl Jungkook'un Yoongi'ye aşık olduğunu düşünüyordu. Gerçi... Belliydi... Ama bu kadar hızlı olmasını da bekliyor değildi.
"Yani... Sende onu seviyorsun?" Namjoon tereddütlü bir şekilde sorduğunda, Yoongi gözlerini birbirine kenetlediği ellerinden çekmemişti. "Bilmiyorum, sanırım beni öptüğünde tek istediğim onu daha fazla öpmekti."
"Vay anasını, abayı yakmışsın bence."
"Ben aşık mı oldum?"
"İnsan ilişkilerinden bir sikim anlamayan birine soruyorsun bu soruyu, bir kalbim olsa sana cevap verirdim ama beni bilirsin... Özellikle bu tür konularda insanların hislerini asla çözümleyemem. Eh, bilemiyorum, akı hiç tanımayan birinden, aşık birinin hislerini görmesini istiyorsun." Namjoon omuz silktiğinde, Yoongi dalgın bir şekilde konuşmuştu. "Namjoon... Bende aşkı bilmiyorum, bunca zaman nefretle aşkı karıştırmış olabilirim. Yani... Bende boktan bir durumdayım, hüzünlü şarkılar dinlemem lazım, zaten hayatta kaybettim."
"Ah, onu yaparsan yüzde yüz daha kötü olursun, bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama Sora'yla konuşabilirsin. Hem seni, hem Jungkook'u tanıyor ve sürekli yaptığı göndermeler yüzünden Jungkook'un sana olan hislerinden haberdardır diye düşünüyorum." Yoongi kafasını salladığında, Namjoon onun ıslak saçlarını alnından çekmişti. "Ama ilk eve gidip sıcak bir duş al, yarın da gidersin. Acelesi yok."
