/primus sanguis

68 10 16
                                    

Turuncu yapraklar, ağaçlardan bağlarını koparmış, havada süzülüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Turuncu yapraklar, ağaçlardan bağlarını koparmış, havada süzülüyordu. Batmakta olan güneşin son ışıkları, göğü kızıla boyamış ve şehrin insanları sokaklardan yavaş yavaş çekilmeye başlamıştı. Midede kelebekler uçuyor hissi yaratan hafif ve ılık rüzgar, dükkanlarını ağır ağır kapatmaya başlamış esnafların tenini okşuyordu. Kısaca Gotham' da sıradan bir sonbahar akşamüstüsüydü. Yaz ayında şehri kasıp kavurmuş ekonomik kriz Wayne Girişimciliğin zekice hamleleriyle son bulmuş, şehir eski günlerine geri dönmüştü. Bruce Wayne, şehri bir kez daha kurtarmıştı. Ama bu sefer gölgelerin içinden değil, gün ışığının altında yapmıştı.

Camları filmli siyah bir Mercedes, Bernie's tabelalı bir marketin önünde durdu. Şoför, kapısını açtı ve aşağı takım elbiseli, kabanlı, seyrek bembeyaz saçları fötr şapkayla kapanmış bir adam indi. Yetmişli yaşlarında olan adamın derisi kırışıklıklarla dolmuştu ve yılların verdiği yorgunluk kamburlaşmasına sebep olmuştu. Ama yaşına rağmen hızlı adımlarla Bernie's marketine girdi. İçeride, tezgahın arkasında hemen hemen kendi yaşlarında bir adam, "Bay Pennyworth! Hoş geldiniz." diye haykırdı. 'Pennyworth' isimli yaşlı adam, fötr şapkasını çıkarırken, "Hoş buldum, Bernie." 

Bay Pennyworth, elli yıldır buraya gelir, kahyalığını yaptı evin ihtiyaçları ile günlük gazetesini alır ve evine geri dönerdi. O gün de meyve-sebzeleri torbalarına doldurup bir gazete kapmış ve tezgaha koyup Bernie' nin hesaplamasına bırakmıştı. "Elli üç dolar, kırk cent." dedi Bernie. Pennyworth, cebinden cüzdanını çıkarıp ödemesini yaparken Bernie alışveriş ürünlerini torbalarına koyuyordu. "Duydunuz mu, Bay Pennyworth: Başkomiser Gordon' ı öldüren o manyağı, Batman yine yakalamış." dedi. Pennyworth' un gözle görülür bir biçimde morali bozuldu. "Gordon, çok iyi bir adamdı. Gotham' da bunca yıl iyi kalmayı başarabilmiş nadir insanlardan. Özlenecek..." dedi içten bir hüzünle. Bernie başını öne doğru salladı. "Sağlıcakla kal, Bernie!" dedi Pennyworth. "Böyle bir şehirde öyle kalmak çok zor olsa da." Bernie, arkasını dönmüş gitmekte olan adama, "Bilmukabele, Bay Pennyworth! Bilmukabele." diye seslendi.

Pennyworth, elinde torbalar ve sol koltuk altında gazeteyle kapıyı açıp dışarı çıktı. Otomobilinin arkasına gidip bagajı açtı, torbaları yerleştirdi ve kapadı. Gazetesini alıp ön sayfanın haberlerine göz gezdirmeye başladı. Başmakalenin başlığında, JOKER YAKALANDI! yazıyordu. Başlığın altında Batman' in Jokerle yıllar önce yaptığı dövüşün bir fotoğrafı vardı. Batman' in net bir fotoğrafı çok nadir bulunduğu için bu fotoğrafı hemen hemen her haberde kullanırdı, gazeteciler. Haberin devamında, Joker' in Başkomiser James Gordon' ı kaçırdıktan sonra haftalarca onu alıkoyup işkence etmesinden sonra bir süre kayıplara karıştığı yazıyordu. Ama suçun makyajlı prensini, yine pelerinli süvari adalete teslim etmişti. "Ah, Efendi Wayne, ah!" dedi Pennyworth kendi kendine. Joker' in ellerinde yıllar önce kaybettiği Harvey Dent, sonrasında Lucius Fox, şimdi de James Gordon. Bir yıl önce kaybettiği Jason Todd ve onu terk etmiş Dick Grayson... Bunlar zor günlerdi ve Bruce' un Pennyworth' a en çok ihtiyaç duyduğu zamandı. Onun yanında olmalıydı. 

Batman || Reign of Terror (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin