1. Bölüm

726 31 8
                                    

Başlama tarihinizi yazabilirsiniz. İyi okumalar.

Saat 22:18

"Of durdurun bunu yeter!"

"Abartma, tadını çıkar biraz."

Herkes çığlıklarla eğlenirken Gizem sadece kurtarılmayı bekliyordu. Arkadaşlarının zorlamasıyla binmişti ama pek iyi bir fikir olduğu söylenemezdi.

Artık çığlık atmaktan sesi kısılmıştı, başı dönüyordu ve nefes alamıyormuş gibi hissediyordu. Ayrıca midesi de bulanıyordu ve her an kusabilirdi.

Hepsi alkol almıştı ve sadece bağırarak eğleniyorlardı. Gizem'in kusmaya başladığının bile farkında değillerdi.

Hız treni sonunda durduğunda afallayarak ve aynı zamanda gülerek zar zor indiler.

"Hadi yeter bugün bu kadar, uykum geldi ya benim." Bunu söyleyen Emre'ydi ve bu cümleyi bile kahkahalar eşliğinde kurmuştu. Ne dediğinin farkında bile değildi muhtemelen. Emre kumral saçlı, aşırı olmasada beyaz tenliydi. Ve yeşil gözleri vardı.

"Of eğleniyorduk ama." Asena konuşurken hem gülüyordu hem de üzüldüğünü belli etmek için alt dudağını büzmüştü. Bu daha da komik bir görüntü ortaya çıkarıyordu. Kızıl saçlı mavi gözlüydü.

"Hadi hadi," diyerek Asena'yı arabaya doğru götürdü. Arkasında Gökçe'nin güldüğünü duyan Emre tekrar arkasını dönüp Gökçe'yi getirdi. Gökçe ise esmerdi, koyu saçları ve saçlarıyla uyumlu gözleri vardı.

"Siz ne yapıyorsunuz orada?" Alp ve Ayaz'a bağırıyordu Emre. Alp ve Ayaz lunaparkın ortasında saçmasapan dans ediyorlardı. Alp'in koyu saçları ve koyu gözlwri vardı. Teni de fazla esmer değildi ama yakındı. Ayaz ise tam tersi beyaz tenli mavi gözlüydü. Saçları siyahtı. Gelin buraya!" diye bağırdı Emre tekrar. O sırada Asena'nın kahkahasını duyunca tekrar arkasını döndü Emre. Asena arabanın üstüne çıkmış oturuyordu.

"İn oradan, düşeceksin." Gülerek söylüyordu, aslında o da hiçbir şeyin farkında değildi ama aralarında en bilinçli oydu şu an.

Alp ve Ayaz da geldiklerinde hep birlikte arabanın önünde duruyorlardı.

"Kim sürecek?" diye sordu Emre. Sahi, böyle anlarda kim sürerdi arabayı?

Bir kız yaklaştı onlara doğru. Emre'nin omzuna dokunduğunda Emre ona baktı. "Pardon sarhoş musunuz?" Kızın sorusu karşısında hepsi iki saniye ciddiyetle birbirine baktıktan sonra bir kahkaha patladı.

"Sarhoş muyuz? Hayır hayır değiliz," diyordu Emre gülerek.

"Ben de arkadaşınızım, hazırlamadınız mı beni?" dedi kız. Arkadaşları değildi. Sadece onlara yardım etmek için bilinçsiz olmalarından faydalanıyordu.

"Haa, Gizem bu ya." Emre'nin bu cümlesine karşılık diğerleri de onu onaylayıcı cümleler söylüyordu.

"Doğru ya Gizem sürüyordu arabayı," dedi Emre büyük bir gizemi öğrenmiş gibi başını iki yana sallarken. Bir yandan da gülerek sağ koltuğa oturmuştu. Kız da sol koltuğa oturduğunda kıza anahtarı verdi.

Kız kendi evine sürüyordu, en mantıklısı da buydu.

Saat 12:24

Melis koltukta ayaklarını uzatmış, oturur pozisyonda kahvesini yudumluyordu. Bir yandan da sosyal medyada gezinirken ekranda çıkan Kenan Yıldırım yazısını görünce hemen telefonu açtı.

"Buyrun Kenan bey?"

"Bizim çocuklar nerede?"

"Benim evime getirdim efendim."

LUNAPARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin