Bölüm #4

382 47 12
                                    

Albus Dumbledore, gördüğü şeyle hala kendisine gelebilmiş değildi. Evet, o gerçekten yaşıyordu! Yıllarca aradığı ama bir türlü bulamadığı Harry Potter, tam karşısındaydı.

Severus ise önüne konulan yemeği hunharca yiyen çocuktan gözlerini çekip yanındaki yaşlı adama baktı. Ağzı beş karış açılmış olan adama sırıtmadan edemedi. Oysa ki Severus'un kendisi de çocukla ilk karşılaştığında böyle bir tepki vermişti.

Hiçbir şeyden haberi olmayan Harry, önüne konulan yemeğe saldırmıştı bile. Uykudan yeni uyanmasına rağmen gösterdiği iştah, takdir edilesiydi. Uzun zamandır böyle lezzetli bir yemek yememişti! Harry'e göre bu yabancılar, gerçekten tuhaf olsalar da ona iyi davranıyorlardı. Bu onun için yeter de artardı bile!

Yaşlı adam ve yanında sırıtan genç, bir türlü gözlerini çocuktan alamıyorlardı.

Dumbledore, hala kendisine gelemediği için kafası şimdilik rahat olan genç, yaşlı adamın soracağı sorulara nasıl cevap vereceğini düşünüyordu. O da bilmiyordu ki. Ne oldu, ne bitti pek anlamlandıramasa da hatırasını izletmek en kısa yol olurdu.

Tabii bir de Harry'ye soracakları sorular vardı. Sıkıntı şuydu ki, çocuğun pek konuşkan olmadığını düşünüyordu. Ağzını bir kere dahi açmamıştı. "Peki ya konuşamıyorsa?" diyen iç sesi, Severus'u üzse de yapacak bir şeyin olmadığını biliyordu içten içe.

Harry, önündeki kızarmış tavukları bitirdiğinde uzun zaman sonra ilk defa doyduğunu hissetmişti. Yüzünün rengi yerine gelmiş, nerede olduğunu yeni yeni kavrıyordu.
Ahşap ev hoşuna gitmişti. Sıcaktı. Güvenli sayılırdı. Kaçarken nereye doğru gittiğine bakmamıştı. Oradan çıkması yeterliydi.

Mutfakta oturmuş onu izleyen iki çift göze aldırmadan tabağını yaladı. O kadar acıkmıştı ki açlıktan kusacak hale gelmişti. Neyse ki önüne müthiş leziz bu yemek konulmuştu.

Severus, çocuğa acıdı. Dün bu kadar aç olduğunun farkında değildi.

Dumbledore'a döndü. Ne düşündüğünü merak ediyordu. Karşısındaki yaşlı adam, gerçekten ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Dünden beri şok içinde çocuğa bakıyordu.

"Dumbledore, beni korkutuyorsun. Daha anlatacak bir sürü şeyim var. Kendine gel de konuşalım artık." dedi düz sesle.

Dumbledore, şoktan çıkmış gibi ona baktı, kafasını salladı.

Tezgahtan kalkıyorlarken Harry, tezgaha yaklaştı ve ikisine ellerini gösterdi.

"Ellerimi yıkayacağım."

İşte bu güzel bir haberdi, Severus için. Çocuk konuşabiliyordu.

İlgiyle cevap verdi.

"Konuşabildiğini bilmiyordum, küçük adam. İstersen seninle beraber banyoya gelebilirim."

Harry, omuz silkince Severus, Dumbledore'a ikinci kattaki çalışma odasına gitmesini ve orada beklemesini söyledi.

Harry arkadan Severus'u takip etti ve banyoya girdi.

Severus, Harry ile beraber banyoya girdikten sonra Harry'nin ellerini güzelce yıkamasını sağladı.

Dikkatini çeken şey, Harry'nin bileğindeki 00013 yazısıydı. Çok üstünde durmayarak görmezden geldi ama aklının bir köşesine bunu sormayı not etti.

Harry, oturma odasına girip çizgi romanları karıştırırken Severus, çalışma odasına gitti. Dumbledore, yerinde duramamış olmalıydı ki küçücük odada bir oraya bir buraya gidiyordu.

Siyah saçlı genç, iksir malzemelerini koyduğu dolabın önünde duran sandalyeye oturdu. Onun geldiğine gelen Dumbledore, kendisine sihirle sandalye oluşturdu ve o da oturdu.

"Onu nasıl buldun, Severus?"

"Ben onu bulmadım. O beni buldu."

Dumbledore, artık kafasının patlayacağını düşünüyordu. Merakla sordu.

"Nasıl yani?"

"Bildiğin o beni buldu, Dumbledore. Ormandayken karşıma çıktı. Çok kötü gözüküyordu. İğrenç bir hastane önlüğü vardı üstünde. Korkmuş görünüyordu."

"Hiçbir yarası yoktu değil mi?"

"Burnu kanamıştı sanırım. Ben onunlayken böyle bir şey olmadı ama."

İki adam da bir şeylerin tuhaf olduğunu sezebiliyordu. Uzun bir sessizlikten sonra yaşlı adam, konuşmaya başladı.

"Kimseye söylememeliyiz, Severus. Kimse öğrenmemeli. İkinci kez elimizden alabilirler Harry'yi."

Severus, sanki aklına şimdi geliyormuş gibi yerden kafasını kaldırdı.

"Peki onun Harry, olduğundan nasıl emin oldun?"

Dumbledore, o sinir bozucu bilmiş gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.

"O yara gerçek. Ayrıca çok güçlü bir sihir aurası var. Çok ama çok güçlü."

Severus, bunun farkındaydı. Harry'nin muhteşem yoğunlukta bir aurası vardı. Fakat bu yoğunluk, bir çocuğunki gibi değildi.

Çok, çok daha karanlıktı.

13 | harry potter x stranger things auHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin