Duy.

99 3 2
                                    

Uzun zaman olmuştu içimdeki bu tarifi olmayan korkuyu hissetmeyeli. Uyumalı mıydım, yoksa sorunsuz geçen günler gibi bu günümü de öyle mi düşünmeliydim?
Yanlış karar ahmak!.. Neden bir seçim yapmam gerektiğinde uyumayı, o aptal bedenimi ele geçirmesine izin veriyordum.
İşte başlıyorum...
Bir sesler geliyor, anlam veremediğim türden. Ama şunu söyleyebilirim ki hiç mutlu eden sesler değil. Duyular seslerin anlamını anlayamaz ama hisler, hisler her zaman anlar. Bu da o türden ses, sesler mi demeliyim yoksa.
Bedenim yine hareketsiz; ellerim, ayaklarım bana ait değillermişçesine hiçbir hareket isteğime cevap vermiyorlardı.
Ama bu sefer, felçliden bir farkım olmayan bu durumumda acı yok. Beni sınayan, dayanmak zorunda kaldığım acıyı test eden bir güç yok. Bu sefer belki bu sefer gözlerimi açabilirim. Ama o cesaret bana bir türlü gelmiyor korkumun, ezikliğimin altında kalıyordu.
Peki bu sesler neyin nesi. Hala anlayamadığım bu sesler zaman geçtikçe yaklaşıyor.
*Benden ne istiyorsunuz*
İç sesime karşı koyamıyorum. Sanki iç sesimi ben değilde başka birisi yönetiyormuşçasına susturamıyordum. Susturmak istiyordum çünkü onlardan cevap almaktan, nasıl olduklarını bilmediğim seslerini duymak istemiyordum.
Korkuyordum.
Aptal aptal aptal...
Vücuduma hücum eden bu güçleri anlarım ama daha kendime karşı koyamıyordum. Korktuğum şey oldu. Uzunca süren konuşmalarının arasından bir söz bile anlamamışken bir kelime sadece bir kelime iliklerime kadar hissettiğim korkuyu tekrar hissettirdi.
Ve bu korku her şeyin seyrini değiştirmişe benziyordu. Bu kadar korkacağımı tahmin edememiş olsalar gerek. Çekip gittiler.
Vücudumu tekrar hissediyordum...
Gözlerimi açmamı engelleyen bir şey yoktu. Açabilirim -tekrardan-.
Odamda zifiri karanlık yoktu. Güneş ışıklarını göstermişti.
Tekrar uyumak mı? ASLA. Bu sefer olmaz.
O kelimeyi unutamayacağım. Bana acı çektirdikleri zaman zihnime girmemeleri için, onları kafamın içine sokmamayı o kadar dikkatle yapmıştım ki... Şimdi hepsinin boş olduğunu acı bir şekilde görüyorum. İçimden söylediğim soruyu nasıl cevapladılar...
Peki cevapları. Aklım almıyor bedenimi istiyorlardı. Sahibi yokmuş gibi bedenimi.
Ruhum..
Ruhum bu bendenin asıl sahibi ve beni ben yapan ruhuma ne yapacaklardı. Hiçbir şey bilmiyordum. Öylece ölmeyi -ölcek miyim onu bile bilmiyorum- istemiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 14, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARABASAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin