"baba cidden hiç gerek yok bunlara." diye son kez yalvarırcasına baktım dikiz aynasından.
yaklaşık bir haftadır babamın sözlerini ikiletmiyorum. sürekli etrafında pervaneyim ama babam nuh diyor peygamber demiyor.
alisa telefonundan başını kaldırdı ve,
"hadi can. gidin yapın kaydı. ben okula geç kalmak istemiyorum ilk günden." diye söylenmeye başladı."sen bana ne zaman abi demeyi öğrenirsin tahmini."
"ne zaman canı isterse." diye atladı babam sert bir şekilde. dikiz aynasından yaklaşık üç saniye bakışmanın ardından ,ki bana üç saat gibi geldi, babam kapıyı açıp aşağı indi.
"sen bittin küçük cadı." diye alisa'ya baktım ve aşağı indim.
"bol şans abicim." dedi yapmacık bir ses tonuyla.
okulun bahçesine doğru yürürken etrafa şöyle bir bakındım. hayatım boyunca sürekli kolejde okudum. ve şimdi düştüğüm duruma bir bakın.
bahçesinde otopark olmayan bir okul, hatta araba olmayan bir okul.
duvarlarındaki sıvalar dökülmüş, içine ben de girsem yıkılacak gibi duran bir okul.
bahçesinde tek biri bile yoktu. herhalde ders başlamıştır diye düşündüm.
"baba bak ders var. hiç rahatsız etmeyelim bence."
"kes sesini zibidi."
gözlerimi devirdim. babam okula bakarken bir yandan da kelini kaşıyordu.
"burası seni adam eder." diye kendi kendine söylendi.
...
karşımızda babamın kalıplarında bir adam vardı. sadece biraz saçı vardı o kadar. burnunun ucuna taktığı hipermetrop gözlüklerinin üzerinden beni iyice süzdü. sonra bakışlarını babama çevirdi.
"demek yeni kayıt öyle mi?"
"evet müdür bey. oğlumu sizlere emanet etmek istiyorum."
büyük ihtimal on senedir hurda olan bilgisayarına şöyle bir baktı. bir kaç dakika bilgisayarında anlamadığım bir şeylere baktıktan sonra,
"hayırlı olsun faruk bey. sınıfı 12-c." dedi. yavaşça doğruldu ve babama elini uzattı.
cidden mi? babam şuan resmen beni adama pazarladı.
...
derin bir nefes alıp kapıyı tıkladım. içeride büyük ihtimal elli yaşlarında bir kadın masada oturuyordu.
sınıfa girerken,
"hocam merhaba. girebilir miyim?""girdin zaten." dedi soğuk bir sesle. bunun üzerine sınıftan gülme sesleri geldi.
kafamı çevirip sınıfa şöyle bir baktım. dünyanın gereksiz insanları gibi duruyorlardı. siz benim kim olduğumu bir bilseniz. neyse.
hoca benden bir açıklama bekliyordu.
"hocam ben yeni geldim okula. yeni kayıtım ve sınıfım burası."
göz ucuyla süzdükten sonra beni,
"nerden geldin?""başarı koleji."
bir kaç gülme sesi biraz da konuşma,
"zengin pezevenk."
"yalnız fena çocuk."
"işe yarar."hoca,
"peki tamam geç boş bir yere." dedi.sınıfa şöyle bir göz gezdirdim.
sarışın bir kız bana göz kırpıyordu. çakma sarı. hayır hayır sıra arkadaşı olmaz güzelim. belki yatak arkadaşı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSAL BAKİRE (+18)
Romance"kutsal bakire mi?" dedim gülerek. "evet. ona daha önce kimse ulaşamadı çünkü."