gerçekler

16.5K 244 73
                                    

"deniz.." diyebildim fısıltıyla yıllarca aradığım aşkım karşımda dikilirken.

ince kaşlarını çattı hafifçe,
"batuhan." dedi.

gözleri dolmuştu. yüzünde belli belirsiz bir tebessüm vardı. elindeki kitaplar yerle bir oldu ve boynuma atladı. nefes nefese kalmıştı benim küçük denizim.

kokusunu içime çektim bir süre belinden kavrarken. hala aynı kokuyordu. bembeyaz tenine yakışan şampuanını hiç değiştirmemişti.
kalbim yerinden çıkacaktı neredeyse az sonra.

geri çekildiğinde tebessümünün yerini kocaman bir gülümseme aldı. benim de yüzüme aptal bir tebessüm yerleşti.

eğildiği sırada ben de eğildim kitaplarını toparlamak için. çünkü biliyordum ki eğilmesindeki asıl amaç kitaplarını toplamak değil inci tanesi gibi tek tek gözünden düşen gözyaşlarını saklamaktı. denizi kendimden daha iyi tanıyordum.

aynı kitaba uzanmaya çalıştığımızda ellerimiz çarptı. gülmeye başladı gözyaşlarını silerken. anın büyüsüne o kadar kapılmıştım ki ağladığımı kitap sayfasına düşünce gözyaşım farkettim.

aşık olduğum kız hiç değişmemişti sadece saçları biraz pembeydi...

...

deniz'den

yürümeye başladık aşağı sokağa. söyleşi umrumuzda değildi. sadece beraber olmak istiyorduk. batuhan hiç değişmemişti. hala o saf bakışları üzerindeydi. gülüşü.. hata yanımda yürüyüşü bile aynıydı.

"meryem!"

arkamı döndüğümde can'ı gördüm. yanıma koşarak geliyordu. kahretsin!

batuhan,
"meryem kim?"

can nefes nefese,
"bunlar ne!" dedi.

...

batuhan'dan

elinde bir çok kağıt tutuyordu. birden deniz ağlamaya başladı. panikledi.

can,
"meryem sen birini mi öldürecektin!" diye bağırdı.

"deniz meryem kim?" diye sordum.

can,
"meryem deniz kim?"

gözyaşları teker teker damlarken,
"her şeyi anlatacağım. söz veriyorum. lütfen önce bir yere oturalım. tenha bir yere.."

deniz'den,

"batuhan.. benim küçüklük aşkımsın. ve hala aşığım sana." dedim sesim titreyerek.

batuhan,
"ben sana aşığım. ama deniz anlamıyorum meryem kim? ne oluyor?" diye sordu sesi titredi onun da. batuhan duygusal biriydi.

"can, biz batuhan'la sıra arkadaşıydık üçüncü sınıfta. ve ben aşık olmuştum ona." daha fazla tutamadım kendimi hıçkırmaya başladım.

3. bakış açısı,

dudakları titremeye başladı denizin. elleriyle yüzünü kapattı ve bir süre sustu. can ve batuhan anlamsızca birbirlerine bakıyorlardı. can proje bitimi evden çıktığında kulaklığını evde unuttuğunu farkedip tekrar binaya girmişti. ama kapı tam kapalı değildi ve deniz evde yoktu. denize seslense de bulamadı denizi. üst kata çıktı ve meryem'in odasının yanında bir oda olduğunu farketti. yeni farketti, çünkü kapının önüne dolap çekilmişti ve sadece kapının kulpu gözüküyordu.

odaya girdiğinde bir adama ait çekilmiş fotoğraflar vardı ayrıca bir tahta üzerine yapılmış krokiler.

bir kaç kağıda baktıktan sonra bunun bir cinayet planı olduğunu anlamıştı can ve koşarak evden çıktı, denizi, yani o güne kadar adının meryem olduğunu zannettiği kıza yetişebildi.

deniz can'a bakarak konuşmaya başladı,
"okulda benim için ne diyorlar can?" diye sordu kısık bir sesle.

can tereddüt etmeden cevapladı.
"kutsal bakire."

acı bir tebessümle anlatmaya başladı,
"ben, ben aslında bakire değilim. batuhan, 4. sınıfın ikinci dönemi hiç gelmedim niye biliyor musun?" diye sordu aşkına.

batuhan bilmiyorum der gibi kafasını salladı. o denizi bu halde gördükçe dayanamıyordu ve gözleri doluyordu.

"çünkü tecavüze uğradım." diye bağırdı batuhan'ın suratına.

can deniz'e baktıkça duygulanıyordu. batuhan hiddetle,
"kim yaptı sana bunu? kim seni benden ayırdı?" dedi.

can'ın elinden fotoğrafı alarak cana gösterdi,
"bak bizim okuldaki hademe. eskiden batuhan'la okuduğumuz okulda çalışırdı. b-ben kurstan çıktım ve sonra kitabımı unuttuğumu farkettim. almak için geri döndüğümde..."

hıçkırıklara boğulmuştu genç kız.

"bana sadece tecavüz etmedi. okulun deposunda işkence etti. kelepçeye bağladı..." yüzündeki o acı tebessüm yine belirirken,
"en kötüsü de ne biliyor musunuz? ailem vücudumdaki morlukları kendi kendime yaptığımı ve hademeyi suçladığımı söylediler."

batuhan daha fazla dayanamadı ve ağlamaya başladı. bir yandan da yumruğunu sıkıyordu. aşkına bunu yapanı öldürmek için yanıp tutuşuyordu.

"bir sene devamsızlıktan kaldım. çünkü ikinci dönem akıl hastahanesinde yattım. evde delirmiştim. bıçak alıp karnıma saplamıştım çünkü."

batuhan birden sarıldı genç kıza,
"özür dilerim. özür dilerim yanında değildim." diye sayıklamaya başladı.

geri çekildi ve ellerini tuttu.
"yemin ederim seni bir daha yalnız bırakmayacağım."

kız gülümsedi ve anlatmaya devam etti.

"hastahaneden okullar açılınca çıktım. başka bir okula gittim ama her gün o adamı öldüreceğime dair ant içerek uyanıyordum. o adam b-ben çocukluğumu çaldı. benim hayatımı çaldı."

batuhan,
"hayır. çocukluğunu çaldı ama hayatını değil. ikimiz bir aradayız deniz." diye karşı çıktı.

"yıllarca o adamı aradım ve en sonunda bu okulda çalıştığını öğrendim. 18 olur olmaz ilk işim adımı değiştirmekti. ailemi terkettim. zaten yeteri kadar para kazanıyordum bilgisayar oyunculuğundan. ocak doğumluydum zaten bu okula geçen senenin ikinci dönemi geldim. derslerim mükemmeldi. birini öldüreceksem şüpheli olmamam lazımdı. kusursuz olmalıydı cinayet."

can,
"peki niye meryem?"

deniz,
"meryem ana. masum olan bakire. üzerine iftira atılan kadın çünkü." dedi gülümseyerek. sözlerine devam etti,

"senin belki hayatta önemsediğin tek şey skor tablon ama benim uğruna yaşadığım şey o adamı öldürmekti." diye bitirdi sözlerini.

batuhan,
"deniz ama sen bu değilsin. sen bir karıncayı bile incitemezsin."

deniz,
"batuhan o adam seni benden çaldı." dedi kısık sesle.

can,
"bak deniz eğer için rahatlayacaksa ondan intikamını alabiliriz ama bu şekilde değil. eğer sana böyle yaptıysa bu adam emin ol kanun dışı bir açığı vardır. ona pahalıya patlayacak hatta belki ömrünün kalanını hapiste geçirtecek bir plan yapmalıyız."

deniz,
"nasıl?"

can,
"yani bu adamı araştıracağız tamam mı? bunu senin için hep birlikte yapacağız."

can artık denize farklı bir gözle bakmıyordu ve kendisi de bunun farkındaydı. batuhan'ın sevdiği kızdı o ve kardeşine yanlış yapamazdı. eve gidince yapacağı ilk iş skor tablosunu çöpe atmak olacaktı.

çünkü kadınlara farklı bir gözle bakmamayı öğrenmişti ve kulaklarında küpe olan, utandıran tek bir söz vardı,
"senin belki hayatta önemsediğin tek şey skor tablon ama benim uğruna yaşadığım şey o adamı öldürmekti."

mutlimedya: deniz

KUTSAL BAKİRE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin