38-{Sar bu şehri.}

1.5K 111 18
                                    

#Bölüm berbat oldu, hiçbir nitelik taşımıyor ve bence okumasanız da olur. Hiç içime sinmedi bu bölüm.

#Medyaya koydum şarkıyı. Sevgili dostlarım bu şarkı cidden çok değerli ve lütfen bu şarkıyı sizi üzen değersiz insanlara adamayın. Sekai'ye adayın, cidden çok güzel çünkü. ♡

-

Jongin nefes nefese tıkladı kapıyı. Wendy'e haber verdiği gibi koşarak arabasına binmiş, yolda durup tomurcuk çayı almış ve bilmem kaç tane radara girerek son sürat eve varmıştı. Yakamoz'un hüznü esmer olanda tütüyordu. Sehun, ki şarap gibi adamdır. Bilincini yitirtmişti esmer oğlana.

Jongin nefesini tuttu. Akciğerleri bu kadar zor durumdayken bu çok zordu ancak tuttu işte. Dikkat kesildi. Yakamoz'un hafif ayak seslerini işitti. Bir balerin gibi, parmak uçlarında sessiz sessiz yürürdü Jongin. Noen'in uykusunun hafif olması sebebi ile yapmaya başlamıştı bunu ve yılların getirdiği bu alışkanlık onunla baki kalmıştı. Jongin'in kuru dudaklarında eğrelti bir gülümseme filizlendi. Yakamoz'u ezbere bilmenin verdiği tadı başka hiçbir şey yaşatamazdı Jongin'e.

Birkaç saniye sonra adım sesleri kesildi. Sakin, cılız ve kırık sesi işitildi Sehun'un.
"Kim o?"

Jongin kalbinin dikenli teller tarafından kıstırıldığını hissetti. Canına batmıştı dikenler.
"Yakamoz." dedi hemencecik. Yüzünde bir çocuk heyecanı belirdi. Kalbi kulaklarında uğulduyordu. Sehun'a yetişmeye çalışıyordu sanki. "Benim, buradayım sevgilim." Hızla konuştu. Kapıya bir kez daha vurdu. "Aç kapıyı güzelim, açta grilerine renk vereyim senin. Öpüş kokuş yapalım, şiir okuyayım saçlarına." Sanki Sehun onu görüyormuş gibi elindeki poşeti hemen havaya kaldırıp salladı. "Tomurcuk çayı da aldım sana hem, içersin. Dinlendirir seni, hm?"

Sehun kapıyı açtı. Jongin daha ne olduğunu anlamadan atladı esmer olanın kucağına. Jongin son anda tuttu elindeki poşeti ve hemen sardı kaslı kollarını sevgilisinin şekilli beline. Sehun'un dipleri gelmeye başlamış olan gri saçlarına gömdü burnunu. Saçlarına uyan şekilde duman kokuyordu. Jongin kaşlarını kaldırıp kokusunu içine çekti Sehun'un. İnanamadı gözlerine, şok içerisindeyken indirdi başını. Bu defa da boynuna gömdü burnunu. Sehun biraz huylanarak Jongin'i oraya kıstırdı istemeyerek.

"Sigara mı içtin sen?"

Jongin kendini geri çekip şok içinde konuştu. Sehun daha önce hiç sigara içmemişti. Esmer olan dehşete düşmüştü. Bunca yıl boyunca sigara içen daima kendisiydi. Sehun daima karşısına oturup onu izleyen taraf olmuştu. Bir kez olsun buna niyetlenmemişti ama şimdi kül rengi saçları bile sigara kokuyordu.

Sehun başını istemeyerekte olsa kaldırdı sevgilisinin omzundan. Utanıyor, kırılıyor ve fazlasıyla mahcup düşüyordu. Jongin'in yüzüme bakmasa bile ezbere biliyordu ifadesini. Yüzüne bakmaya ne cesareti ne de yüzü vardı. Bu yüzden ellerini usulca sevgilisinden çekti ve başını eğdi.

"Beceremedim." dedi sakince. Sesinde günün kırıkları vardı. "Onu bile beceremedim. Öksürmeye başladım, nefes alamadım." dedi ve ellerinin ikisinin ortasında havaya kaldırdı. Suçunu itiraf eden bir çocuk gibiydi. Zarif elleri usulca titriyordu. Beyaz, kemikli parmakların arasında birkaç yanık izi vardı. Yeni oldukları belliydi, etraflarında birkaç kan lekesi vardı. Parmak uçları ise külden dolayı gri olmuştu. "Söndüremedim, elime damladı." Başını iyice indirdi. Yerde koca bir delik açılmasını ve dibine girmeyi diledi. Üzgünlüğünü ve hüznünü unutmuş, esmer oğlanın vereceği tepkinin derdine düşmüştü.

Jongin hiçbir şey yapmadı. Sehun onun deli gibi kızmasını beklemişti. Sinirlenip Sehun'a kızmasını bekledi. Jongin bunu yapsaydı Sehun tek kelime bile etmez ve cezasına mahkum olurdu çünkü suçunun bilincindeydi. Sehun yalnızca bekledi ama Jongin bunların hiçbirini yapmadı.

Kendisi Yakamoz Güzeli|| SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin