2 - Lanetli günün ardından (Ekin & Bulut)

21.8K 854 447
                                    

Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın

Diğer hikayem olan KAYLA'ya da bakabilirsiniz.

SINIR 300 VOTE 300 YORUM

İyi okumalar

  Üzerimi depoda değiştirmiş ve duş almıştım. Kanlardan arındığıma göre eve gidebilirdim artık. Depodan çıkarken kapıyı açan adamı geçip arabaya bindim ve eve sürdüm. Bir an önce varmak için sabırsızlanıyordum.  Arabadan inmeden önce üzerimdeki silahı torpidoya bıraktım. Artık içeri girebilirdim.

  Kapıdaki korumalar beni görünce başlarını eğmişlerdi, onları hızlıca geçerek odamıza çıktım derhal. Yaman'ın sesi çıkmıyordu, uyuyor olmalıydı. Kapıyı açtım her zamanki heyecanıma rağmen sakin olmaya çalışarak. Bulut bebeğimizin yanındaydı. Benim geldiğimi görünce uzaklaştı.  Boğazımı temizleyip
-"Merhaba, nasılsın?"
Diye sordum. Temkinli bir mesafede duruyordu her zaman bana karşı. Bir şey demeden beşiğin yanından ayrılıp odaya geçti.

Yanına gitmeden önce Yaman'a baktım. Ne güzel masum masum uyuyordu. Oğlum için yapmayacağım hiçbir şey yoktu. Bu beni daha güçlü hissettiriyordu. Minik elini tutup uyanmamasına dikkat ederek öpüp bıraktım ve ben de içeri geçtim. Bulut telefonuna bakıyordu. Yatağa oturdum yavaşça.

Elimi ona uzattım ama benden kaçtı yine. Aylardır rutinimiz buydu. Aynı odada dahi kalmıyorduk artık. İlk aylar Yaman'dan dolayı konuşmak zorunda kalıyordu ama artık kendi idare edebilir duruma gelmişti. Beni tamamen silmişti.

Çok zor zamanlardı. Yaman sabahlara kadar asla susmuyordu. Bulut mahvoluyordu. Bir yandan kendi diğer yandan bebeğimiz ağlayıp  duruyorlardı. Beni de yanına yaklaştırmıyordu ama en sonunda dayanamayıp pes ediyordu. Saatlerce bahçede yürüyorduk Bulut biraz dinlenebilsin diye, tam uyuyordu Yaman acıkıyordu bu sefer de. Bulut'un sütü zaten zor yetiyordu Yaman'ı doyurmaya. Bir de emzirene kadar savaş veriyorlardı. Canı yanıp duruyordu her emzirmeye çalıştığında.

  Flashback

  Hastaneden çıkmamızın ardından Yaman'ın eve ilk gelişiydi. Bulut kucağında sıkı sıkı tutmuştun yol boyunca bir an bile bana vermemişti. Eve girdiğimizde hızla odamıza çıktı. Arkasından gittim. Yaman'ı yatağa bırakmış üzerindekileri çıkartıyordu. Ben de Yaman'ın üzerini değiştirmek için oğlumun yanına yaklaştım. O kadar küçüktü ki, hala ona dokunurken zarar vereceğim diye ödüm kopuyordu. Minicik kollarından üzerindeki tulumu çıkarttım. Odasına girip kıyafetlerini getirdim ve nazikçe giymesini sağladım. Hiç sesi çıkmamıştı. Ardından odaya Bulut girdi. Hiç yüzüme dahi bakmadan bebeğimizi kucağına aldı.
-"Bulut, ben uyuturum Yaman'ı bu gün. Sen dinlen."
Dedim ama oralı bile olmadan oğluyla ilgilenmeye devam etti. "Bulut, daha ne kadar böyle devam edeceksin, senin kadar ben de üzüldüm ama oğlumuz iyi!"
-"Senin yüzünden ölüyordu!"
-"Bütün suçu bana yıkamazsın Bulut, o işin başımıza neden sarıldığını hatırlamıyorsan sana hatırlatabilirim."
-"Hala daha bırakmadın! Yetmezmiş gibi eskisinden daha beter oldun! Sadece bana yansıtmamaya çalıştığını anlamayacak kadar aptal mıyım ben? Yine herkesin senden ödü kopuyor! Çocuğum böyle-"
-"Çocuğumuz Bulut! Çocuğumuz! Ben sizi koruyorum!"
-"Nasıl koruduğun belli. Hepimiz ölüyorduk sayende."
Ağzımı açtığım sırada Yaman'ın ağlamasıyla sustum. "Al işte, yaptığına bak şimdi!"
Dedi ve odanın diğer bir ucuna gitti. Yanlış bir şey söylemek istemiyordum. Zaten lohusaydı, yeterince yıpranıyordu o yüzden evden çıktım gittim.

  Yanına oturduğumu görüyordu ama yüzüme bakmaya tenezzül etmiyordu.
-"Bulut, yüzüme bak! Ben burdayım!"
Diye elinden telefonu çektim bir anda. İrkilmişti.
-"Yaman birazdan uyanana kadar uyuyacağım ben."
Diye döndü bu sefer de diğer tarafa.
-"Yaman uyanırsa ben bakarım, sen uyuyabilirsin ama şu an konuşacağız."
Cevap vermedi. Beni görmezden gelip duruyordu ve beni daha da delirtiyordu! Sakin olmaya çalıştım. "Bulut, uyumayacaksın. Bana bak hadi!" Dedim yumuşak bir sesle. Yine umursamayınca kolundan tutup biraz çektim. Normalde olsa onunla zorla bir şekilde konuşurdum. Zaten bunu denemiştim ama hiçbir şeye yaramamıştı. Artık ona dokunurken bile iki kere düşünüyordum.

ZOR AŞK ~2~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin