2. Bölüm

88 9 3
                                    

"Anne yapma ne olur! Okulumu değiştirme. Baba sen bir şey söyler misin?" Okulumu değiştirmeyi hiç istemiyordum. Ufacık bir nedenden dolayı bana bunu yapmamalılardı. "Kızım kusura bakma annen haklı." "Ama baba!" "Aması falan yok Arya. Annen ne isterse o olacak." Bana hiç söz hakkı dahi düşmüyordu. "Anne lütfen bir daha asla kimseyle kavga etmeyeceğim." "Arya konu bir daha açılmamak üzere kapandı. Yarın baban ile yeni okuluna gidiyorsun." Artık ne desem ikna olmazlardı. Of! Offf!
                                        🧩
Sabah alarmım çalmadan uyanmıştım gece boyu uyku tutmamıştı zaten. Düşünüp durmuştum. Bu senin son şansın Arya. Düşüncelerimden ayrıldıktan sonra ne giyeceğime karar vermeliydim. Okul formalarım olmadığı için okula sivil gidecektim. Üzerime siyah dar paça pantolon ve beyaz bir tshirt giydim. Abartı gerekmediği sürece kullanmazdım. "Arya uyandın mı? Müsait misin?" "Gel annecim." Annemin bütün güler yüzlülüğü üstündeydi yine bu sabah. "Günaydın birtanem" anneme bir türlü kızamıyordum. Sonuçta bir yandan onlar da haklıydı. "Günaydın annecim." "Haydi kahvaltıya. Bugün yeni okuluna seni baban bıracak." Okul hakkında ufak araştırmalar yapmıştım. Trabzon' un en iyi Anadolu Liselerinden biriydi bu yüzden içim biraz da olsa rahattı. "Hiç iştahım yok anne." "Baban çok kızar Arya hadi lütfen." "Tamam annecim sen in beş dakikaya geliyorum." "Tamam" üzerimi giyindikten sonra ailemin yanına gittim. "Günaydın babacım." Öpmeyi asla ihmal etmemiştim. "Günaydın kızım hadi otur bir şeyler ye lütfen." "Gerçekten canım istemiyor." "Arya!" "Tamam Arslan gitme kızın üstüne." Babama arabada bekleyeceğimi söyledim ve evden çıktım. Kendi kendime düşüncelere dalmıştım. Ben Arya Soykan. Gerçeği söylemek gerekirse pek sevecen bir tip değildim zaten eski okulumda da pek bir arkadaşım yoktu. Kendimi tamamen müzik uğruna adamıştım. Araştırmalarıma göre müzik aktiviteleri gayet etkin bir okula gidiyordum. Babam arabaya bindiğinde düşüncelerime veda ettim. Babam biraz tedirgin gibiydi ya da bana öyle gelmişti. "Arya!" "Efendim baba." "Umarım her şeyin farkındasındır. Neden bu okula gitmek zorunda olduğunu anlıyorsundur." Sessiz kalmayı tercih etmiştim. "Bu sessizliğinden anladığını kabul ediyorum." Tamam belki hata yapmıştım ama beni de anlamaları gerekiyordu. "Geldik kızım işte yeni okulun." Birazcık şaşırmıştım fotoğraflarda göründüğünden daha büyük bir okuldu. Özel okuldan pek bir farkı yokmuş gibi gözüküyordu. "Arya iyi misin?" "Evet iyiyim." "Seninle gelememi ister misin?" "Hayır ben kendim gidebilirim." "Tamam iyi dersler." "Görüşürüz." Babama sarıldıktan sonra arabadan indim. Okula gelişim ders saatine denk gelmişti anlaşılan. Beden dersi olanlar hariç başka öğrenci yoktu okul bahçesinde. Öğrencilerin bakışı gerçekten rahatsız ediciydi ama asla onlara ters ters bakmayı ihmal etmemiştim. Okul kapısından içeri girdiğimde nöbetçi öğrenci ile karşılaştım. "Pardon ne istemiştiniz?" Nazik olmaya çalışan niye geldin bakışları atan gıcık kız tiplerindendi. Sırf bu tipe inat hiçbir şey söylemeden yanından uzaklaştım. Birazcık zorlansamda müdürün odasını bulmuştum. Kapıyı hafifçe tıklattım. "Gir!" "Merhaba hocam ben Arya Soykan." Anlaşılan benimle ilgili her şeyi biliyordu. Yüzündeki ifadeden bunu anlayabilmiştim. "Hoşgeldin Arya." "Sınıfımı öğrenmek için gelmiştim." Dosyaları karıştırdıktan sonra "11-A sınıfı sayısal sınıf." "Teşekkürler hocam." "Bu arada Arya arkadaşların ile iyi geçinmeye bak." Düpedüz tehditti, başka şansın yok der gibiydi. "Çıkabilir miyim?" "Tabii çık." Sinirlenmiştim zaten sinirli bir yapım vardı, benle uğraşmasalar insanlara zararım dokunmayacaktı hep zarar veren taraf mı ceza çekecek anlam veremiyorum artık. Koridorda sınıfımı ararken okulun tarihi yapısı dikkatimi çekmişti. Eski bir okula benziyordu zaten ama sevimliydi. Okulda yapılan birçok etkinlik okulun duvarlarında sergilenmişti. Sınıfımın önüne geldiğimde kendimi biraz garip hissettim. Bu duygu korku, endişe, heyecan değildi anlam veremediğim bir histi. Kapıyı çaldıktan sonra hocanın "Gir!" demesiyle içeri girdim. Anladığım kadarıyla ders matematikti. Matematiği her zaman sevmişimdir. "Hoşgeldin." "Hoşbuldum." "Diğer yeni öğrenci sen olmalısın bize biraz kendinden bahseder misin?" Fısıldaşmalar beni çok rahatsız ediyordu kendimi bir türlü hocanın sorduğu sorulara odaklanamıyordum. "Eee şey tabii Arya Soykan özel bir müzik okulundan geliyorum." "Anlıyorum peki matematiği seviyor musun?" "Evet ilgi duyduğum bir ders." "Diğer dersleri nasıl ilerletiyordun?" Hocayı sevmiştim ama fazla soru soruyordu. "Özel ders alıyordum." "Anladım Aryacım. Boş bir yere oturabilirsin." Sınıfa göz gezdirdiğimde en arka sırada cam kenarı boştu. Yanına oturacağımı anlayan kız çantasını yanına doğru çekmişti. Adını bilmediğim kız bana çok değişik gelmişti. Kızıl, turuncuya kaçan saçları anlamadığım şekilde hoşuma gitmişti. Sıraya oturduğumda gülümsüyordu. Pek arkadaş canlısı bir insan olmadığım için boş gözlerle ona bakıp önüme döndüm. Acaba kabalık mı etmiştim amacını nerden bilebilirdim ki? Sonuçta bu zamana kadar bir amacı olmadan benimle arkadaş olmak isteyen biri olmadı. Birazcık tuhaftı neşeli bir kıza benziyordu. Benim aksime. Acaba yeni gelen öğrenci o muydu yoksa sıra arkadaşı gelmediği için mi tek oturuyordu? Neden bu kadar merak ettim ki? Sana ne Arya! Ah salak kafam kızı biraz dikkatli inceleseydim üstündeki sivil kıyafetlerden onun yeni gelen öğrenci olduğunu anlardım. Acaba bu okula neden gelmişti Arya—! Teneffüs olduğunda nöbetçi öğrenci sınıfa geldi. "Arya Soykan ve Doğa Gürsoy Müdür Bey sizi odasına çağırıyor." İsminin Doğa olduğunu öğrendiğim kız ne bekliyorsun gitmeyecek miyiz der gibi bana bakıyordu. Utandığımı hissettim. Sıradan geçmesi için ona yol verdim. Beni mi bekliyordu? birlikte gitmekten bir zarar gelmezdi. Müdürün odasının önüne gelene kadar hiç konuşmadık sert bir yapım vardı. Doğruyu söylemek gerekirse tatlı bir kızdı. Doğa müdürün kapısını çaldıktan sonra içeri girdik. "Hocam bizi çağırmışsınız." Konuşmayı Doğa tercih etmişti. "Evet Doğa dosyalarınızda senin resimle ilgili bir başvuru kağıdın var Aryanın ise müzik hakkında bu konuyu sizinle konuşmak istiyorum. Başvurularınızı değerlendirdim zaten ikinizde kendi alanlarınızda önceki okulunuzdan ödülleriniz var. Bu yüzden yarından itibaren dersleri almaya başlayabilirsiniz." Gerçekten mutlu olmuştum müziği hayatımdan çıkaramazdım. Doğaya baktığımda o da mutlu gözüküyordu. "Teşekkür ederiz hocam." Bu sefer konuşan taraf ben olmuştum. "Tamam kızlar çıkabilirsiniz benim söyleyeceklerim bu kadar sizlerin bir şeye ihtiyacı olursa rehberlik öğretmeninize veya bana gelebilirsiniz." "Teşekkürler hocam." Müdürün odasından dışarı çıktığımızda kantine gitme ihtiyacı duymuştum. Acıkmıştım. "Arya!" "Efendim Doğa?" Birazcık şaşırmıştım. "Ee şey nereye gidiyorsun sınıf bu tarafta" "Biliyorum" "Tamam nereye gidiyorsun?" "Kantine gidiyorum" "Bende seninle gelebilir miyim?" Gerçekten kararsız kalmıştım. "Tamam olur." Ne dedim ben ya? En azından mutlu olmuştu.

Kantini bulduğumuzda oldukça kalabalıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kantini bulduğumuzda oldukça kalabalıktı. "Doğa sen bir masa bul ve otur bende sırada durayım. Ne istersin sana ne alayım?" Aslında böyle atılgan biri değildim ama bugün ona kabalık etmiştim. Biraz düşündükten sonra cevap verdi. "Çay ve tost alırsan mutlu olurum." Tebessüm etmiştim onda bana karşılık vermişti. Yanağının iki yanındaki gamzeleri ona şirinlik katıyordu. Sıraya girmeyi hiç istemiyordum çünkü oldukça kalabalıktı. Beklemekten sıkılmıştım. "Sen ne dediğini zannediyorsun!" Tuhaf tuhaf sesler duyuyordum. "Burası bizim yerimiz!" Ne burası bizim yerimiz mi? Doğa? Arkamı döndüğümde kalabalıktan bir şey gözükmüyordu. "Buyur kızım çaylarınız." "Sağolun" Çayları aldığım gibi Doğa'nın oturduğu masanın yanına gittim. Doğayı orada kızlarla atışırken görünce istemsizce sinirlendim. "Ne oluyor burada!" Tepsiyi masaya hızlıca koyup Doğanın yanına geçtim. "Evet ikinci yenide aramıza katıldığına gör—" "Sen ne diyorsun?" Sinir kat sayım artıyordu. "Burada herkesin bir yeri var ve siz bizim masamızda oturuyorsunuz." "Öyle mi ah isabet olmuş tatlım." Doğa gerçektende tatlı bir kızdı. Adını bilmediğim kız Doğaya hamle yapacakken onu kolundan tutup Doğanın önüne geçtim. Kızın kulağına doğru eğilip "Bu hareketini bir daha tekrarlarsan" canını acıtmıştım. "Ahh!" "Acıyor mu tatlım gerisini anlamışsındır umarım." "Anladım tamam bırak beni." Kızın kolunu bırakmıştım. Umarım bu olay müdürün kulağına gitmez. "Arya tamam uğraşma lütfen bırak şunları." "Sizde dağılır mısınız artık!" Kalabalığı dağıtan Doğa olmuştu. "Neyse ben tostlarımızı alıp geleyim Doğa." "Tamam bekliyorum. Bu arada sağol." Doğaya göz kırptığımda tebessümle yanıtlamıştı.

                                        🧩                                  
Doğa'nın ağzından
İlk günden bu kadar atışma canımı sıkmıştı. Arya tahmin ettiğim gibi sinirli bir kızdı. Kantinde beni korumak için yaptığı harekete gerek olmasada bana yardım etmesi hoşuma gitmişti. Biraz soğuk bir karakteri vardı. Ona birkaç kez adım atmışım ama pas vermemişti. Kantine birlikte gitmeyi kabul etmesi dışında tabii. Kantin demişken aklıma yine karşıma çıkan Cansel gelmişti neymiş efendim burası bizim masamız. Ne alaka ya? Sınıftada sıra konusunda yine yer sorunu yaşamıştım. Buradaki öğrencilerin yer sorunlarını anlamış değildim doğrusu. Arya Soykan... O da benim gibi özel okuldan geliyordu. Onun gelme sebebi neydi acaba? Bana ne diyemiyordum çünkü onu -ön yargılı biri olarak- sevmiştim. Sanki soğuk davranmasına rağmen o da beni içten içe sevmişti. Siyah uzun saçları esmer yüzüne çok yakışıyordu. Boylarımız aynı gibiydi ama ben 2-3 santim uzun olabilirdim. Güzel bir kızdı ve sesininde haliyle çok güzel olduğuna emindim sonuçta müzik okulundan geliyordu. Okul müdürü bizi yanına çağırdığında Arya'ya garip bakıyordu yani soğuk ve uyarır gibiydi diyebilirim. Çok meraklı biri olmadığım için bu konuları kurcalamayacaktım. Matematik dersinde de kendini tanıttığında bende olduğu gibi sınıftaki fısıldaşmalar artmıştı. Bu okuldakiler neden böyleydi? Arya'yı bilmem ama bu okula alışabileceğimi hiç düşünmüyorum.

Seçilmiş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin