Yorucu bir haftayı geride bırakmıştık ve nihayetinde lansman günü gelip çatmıştı. Resimlerimi seçmiş ve iki gün önce babam ve annemle gidip mekana yerleştirmiştik. Heyecanlıydım doğrusu. "Hadi Doğa!" Arda odamdan bana bağırıyordu. Ben ise giyinme odamda elbisemi giymekle meşguldüm. İnce askılı, sırt dekolteli, kırmızı ve bacağım boyunca tek tarafı yırtmaçlı elbisemin altına siyah, tek bantlı stilettolarımı giyinmiştim. Ayakkabılarımla uyumlu siyah çantamıda aldıktan sonra Arda'nın yanına gittim. "Geldim işte." Arda hayranlıkla bana bakıyordu. "Beklediğime değmiş." "Hahah! Teşekkür ederim canım. Şimdi saçım ve makyajım kaldı." "Yoruldum seni beklemekten...Güzelsin işte makyaja gerek yok." Arda'ya 'saçmalama' bakışlarımı yolladım ve odamdan çıktım. Annem içinde özel bir gün olduğu için makyözünü eve çağırmıştı. Bende saç ve makyajım için yanlarına gittim. Sonunda saç ve makyajım bittiğinde boy aynasının karşısına geçtim ve kendime baktım. Makyöz sırt dekoltemi açıkta bırakarak salaş bir topuz ve çok uygun bir makyaj yapmıştı. Makyajım elaya kaçan yeşil gözlerimin rengini ortaya çıkartmıştı. Annem yanıma geldi ve elini omzuma koydu. "Çok güzel oldun birtanem." Tebessüm ederek "Teşekkür ederim anne. Sende çok güzel görünüyorsun." Annem gülerek yanıtladığında makyöze ikimiz adına teşekkür etti. Daha sonra odadan çıktım. Üzerime kürkümü aldığımda artık hazırdım. Nihayetinde herkes hazırdı ve dışarıda arabaları bekliyorduk. Ben ve Arda birlikte, kalan aile üyelerimiz birlikte gidecekti. Arabalar gelip yola çıktığımızda Arya ile mesajlaşıyordum. Biz erken gideceğimiz için Arya' nında benimle birlikte gelmesini istemiştim. Başımı telefondan kaldırıp dışarı baktığımda "Arda dur geçtik evi ya! Geri gel birazcık." Arya'ların evini geçtiğimizi fark ettiğimde Arda'yı uyardım ve geri gelmeye başladı. Arya'nın yanında durduk ve arka tarafa oturdu. Selamlaştıktan sonra hareket ettik. Işıklar saçan mekana geldiğimizde heyecanım biraz daha artmıştı. Arabadan indiğimizde Arya ile sarıldık. Arya'yı baştan aşağı süzdüğümde çok şık olduğunu farkettim. Beyaz büstiyer ve etek giymişti. Gördüğüm kadarıyla büstiyer ve etek takımdı. Kırmızı topuklu ayakkabı ve yine esmer yüzüne çok yakışan kırmızı bir ruj sürmüştü. Makyajı sadeydi ama zaten kırmızı ruj farkı kapatıyordu. Dalgalandırdığı saçlarını açık bırakmıştı ve saçları gerçekten de uzundu. "Harikasın Arya." "Hahah!Peki sana ne demeli Doğa!" "Evet kızlar ikinizde çok şıksınız. Hadi annemler bizi bekliyor." Arda'nın sözü üzerine hep birlikte gülerek mekana girdik. Sadece çalışanlar ve ailelerimiz vardı. "Hah! Geldiniz mi oğlum?" "Yok annecim daha gelmedik yoldayız. Beş dakikaya burada oluruz." Arda bugün esprilerle doluydu. Kahkahalarımız bütün mekanı sarmıştı. Arda gidip annesini öptüğünde gönlünü almayı başarmıştı. "Arya'cım anneler nerede?" "Onlar daha sonra gelecekler Hüma Teyze." "Anladım canım." Mekanı son kez kontrol ettiğimizde her şey dört dörtlüktü. Davetliler yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Neredeyse mekan dolmuştu. Yalnız bir şey dikkatimi çekmişti. KOZ-HAN Holding yazılı broşür.
Arda Karay'ın ağzından
Mekan çok güzel dekore edilmişti ama asıl ön planda olan biricik arkadaşım Doğa'nın resimleriydi. Tek kardeştim ama bunun eksikliğini hiçbir zaman hissetmemiştim çünkü Doğa kardeşim olmuştu. Kendimi bildim bileli yanımdaydı. Okulunu uyduruk bir sebepten dolayı değiştirmişti. Bana daha önce hiç yalan söylemediği için okul değiştirme sebebine inanıyordum. Kolay kolay resim hayallerinden vazgeçmezdi ama neyse diyip bir kenara atıyorum bu konuyu. Beni yeni arkadaşı Arya ile tanıştırdığında Doğa'yı kıskanmıştım. Daha önce onu kimseyle paylaşmamıştım. Arya'yı yavaş yavaş tanımaya başlayınca ön yargılarımı bir kenara attım. Bu gece Doğa'da Arya'da çok şık olmuştu. Ama anlayamadığım bir şekilde Arya'dan gözlerimi alamıyordum.Arya'nın ağzından
Bugün gerçekten özel bir gündü. Ama benim için özel olan şey Doğa'nın beni lansmana davet etmesiydi. Evet kısa bir süre önce tanışmıştık ama gerçekten Doğa yakın arkadaşım olmuştu. Bugün onu gördüğümde harikaydı. Bir erkeğin onunla ilişki kurmaması cidden tuhaftı. Belkide Doğa istememiştir. Dalıp gitmiştim beni düşüncelerimden alıkoyan Doğa olmuştu. "Hadi Arya içecek bir şeyler alalım." "Doğa benim lavaboya gitmem gerek sen içecekleri al hemen geliyorum." "Tamam hemen gidip gel." "Okey." Uff nerede bu lavabolar? Merdivenleri çık çık bitmiyor. Heh sonunda buldum. İçeri girdiğimde kimsecikler yoktu. İşimi hallettikten sonra lavabodan çıktım. Gördüğüm manzara beni şaşırtmıştı. İçeride kimse yoktu bu adam kimi bekliyordu ki? Birde şu var ki bana neden şaşkın şaşkın bakıyordu? "Pardon erkekler tuvaletinde ne işin var?" Bir an tereddütte kalmıştım. Hayır burası kız tuvaletiydi. "Asıl size pardon burası kızlar tuvaleti ve içeride benden başka kız göremedim. İşiniz varsa erkekler tuvaleti bir üst katta sanırım." "Ben yerleri karıştırdım galiba. Kusura bakmayın." "Tamam önemli değil." Bu esmer, uzun boylu çocuk anlam veremediğim bir şekilde bana değişik hissettirmişti. "İyi eğlenceler." "İyi eğlenceler." Komik bir durumdu. Doğa'nın yanına giderken kendimi gülmekten alıkoyamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmiş
ChickLit"Her ne kadar hayallerimize giden yolda karşımıza engeller çıksada biz vazgeçmedik" Doğa ve Arya önceden tanışmış olmasalar bile kısa süre içerisinde aralarındaki bağ güçlenir. Hayallerinden vazgeçmek üzere olan bu iki arkadaş Yaman ve Savaş 'ı...