okumaya başlamadan önce herkes buraya yaşını yazabilir mi çok merak ediyorum yaşlarınızı
Ginny telefonunu yatağına bırakıp gözyaşlarını tutmaya çalışmıştı. Harry'e dediği her sözün arkasındaydı ama ağlamıyorum demesi tamamen yalandı.
Kim sevgilisinin onun arkasından kendisini bırakma planları yaptığını duyup da üzülmezdi ki?
Henüz 15 yaşındaydı, bu ilişkinin nereye kadar gideceğini düşünmüştü anlayamıyordu.
Hermione Luna ve Pansy ona her zaman ikisinin birbirleri için yaratıldıkları gibi şeyler söylerlerdi. "Hepsi bir avuç boktan ibaretmiş" diye düşündü.
İkisinin arası asla eskisi gibi olmayacaktı. Harry'nin kendisi için hiçbir hayalini bırakmasını istemezdi tabiki, ama en azından kendisini de içinde görmek isterdi. Ya da ona da söylemesini.
Tanrı aşkına, Draco gelecek planım diye Hermione'i göstermişti! Ne olurdu Harry de onun gibi olsaydı!
Belki de bazı insanlar onun bu davranışını hiçte olgun bulmayabilirdi ama Ginny bunu düşünecek durumda değildi.
Tam bu düşüncelerle yatağında otururken kapı çaldı ve içeriye Hermione girdi. Ginny ofladı.
"Oflamadan önce beni dinle."
"Hermione eğer bir kez daha Harry seni buraya gönderdiyse Merlin'e yemin ederim ki-"
"Lütfen dinle bak bu son."
Ginny iç çekti.
"Sadece seni çok sevdiğim için. Harry Potter'ın canı cehenneme."
"Ginny, Harry Kanada'ya gitmekten vazgeçti."
Ne? Hayır hayır hayır hayır hayır.
"Ne?"
"Seni geri kazanmak için."
"Hasiktir."
"Tanrı aşkına Ginny, en başından beri bunu istemiyor muydun zaten?"
Ginny ağzını açıp cevap veremeden içeriye Pansy ve Luna daldı.
"Harry Kanada'dan vazgeçmiş?!"
"Ginny, onun için çok önemliymişsin!"
Tüm bu karmaşa içerisinde Ginny sonunda konuşmaya fırsat bulabildi.
"Harry Kanada'ya gitmeli."
Luna Pansy ve Hermione'nin yüzlerindeki kafası karışmış bakışlara aldırmayarak konuşmaya devam etti.
"Bakın, ben 10 yaşından beri mi ne Harry'e aşığım. Ve benim gibi birinin hayallerinin önünde durmasına izin verecek değilim. İlk duyduğumda sinirlenip saçma şeyler söyledim ama aslında öfkelenmemin tek sebebi herkese benden önce söylemesiydi. Bana güvenmiyordu, oysaki ilk bunu öğrenen kişi ben olmalıydım. Ben olsam ilk ona giderdim, ona anlatırdım. Ama onun bana benim ona verdiğim kadar değer vermediğini anladım. Bu yüzden ayrıldık. Harry Kanada'ya gitmeli. Bunu en çok o hakediyor. Ben zaten istesem de onu tutabilecek konumda birisi değilim."
Bunun üzerine hepsi sessiz kalmışlardı.
"Şimdi Harry ile tekrardan-"
"Hayır. Bir seçim yapması gerekiyormuş ve bu beni ne kadar kahretse de ayrılmamız gerekiyor çünkü benim yüzümden istemediği bir hayat yaşaması beni daha da kahrederdi."
"Bu çok olgunca bir karar."
"Teşekkür ederim."
••••••••••
> Harry ve Ginny özelden
Harry: sen ne kadar benden ayrılmış olsan da
Harry: sana düşündüğünden çok daha aşığım Ginny Weasley
Harry: tüm yaptıklarım için özür dilerim, düşüncesiz ve aptalcaydı.
Harry: ilk sana anlatmalıydım, senin fikrini almalıydım.
Harry: özür dilerim
Harry: beni geri alır mısın?
Ginny: bir yıl sonra ayrılacağımızı bile bile bana çıkma mı teklif ediyorsun?
Harry: kalbime söz geçiremiyorum.
Ginny: tamam o zaman
Harry: beni affettin mi yani?
Ginny: evet
Ginny: geleceğimizin belirsiz ya da yok olmasına rağmen
Ginny: çünkü galiba ben de hala seni seviyorum
Harry: merak etme, geleceğimiz belirlenir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hogwarts || texting
Fanfictiondraco malfoy, hermione granger, harry potter, ginny weasley, ron weasley, pansy parkinson, luna lovegood ve neville longbottom'ın oluşturduğu saçma sapan bi arkadaş grubu