Giriş - Gerçek Ben -

40 8 8
                                    

"Anne biraz bekler misin? Kitabımı almayı unutmuşum."
"Hadi çabuk ol Ada. İlk gününden işe geç kalmak istemezsin değil mi? Ayrıca işe gidiyorsun ne zaman kitap okumayı planlıyorsun?

Annemin sorusuna cevap vermedim. Eve girip hemen odama çıktım. Yatağımın yanındaki sehpanın üstünden kitabımı alırken içinden bir kağıt parçasının düştüğünü gördüm. Üstünde Ada Çınar'a yazıyordu. Annemi daha fazla bekletmek istemediğimden mektubu ve kitabımı sırt çantama koydum ve aşağı inip kapıyı kilitledim. Sonunda arabaya vardığımda çantamın ön cebini açtım ve mektubu çıkardım.

"Anne kitabımın arasından bu mektup düştü. Sen, babam ya da Eda koymuş olabilir misiniz?"
"Bilmiyorum, aç da bakalım."
Mektubu zarfından çıkarıp okumaya başladım.

"Ada Hanım,
Yaptığımız araştırmalar sonucu sizin doğaüstü varlık olduğunuz tespit edilmiştir. Irkınızı Topluluk'a katıldığınızda öğreneceksiniz. Cevabınızı mektubun cevap kısmına yazarsanız memnun oluruz. Cevabınız "evet" olursa size gönderilen adrese gelmenizi rica ediyoruz."

Mektubu bitirdikten sonra bir anda gülmeye başlamıştım. Bu mektubu kesinlikle Eda yazmış olmalıydı.
"Anne sence de komik..." Anneme baktığımda bana ciddi bir yüz ifadesiyle baktığını gördüm.
"Anne bana neden öyle bakıyorsun? Bu saçmalığa inandığını söylemeyeceksin değil mi?" dedim anneme inanamayarak.
Annem ise soruma cevap vermemiş, babamı aramış ve akşam eve erken gelmesi gerektiğini, benimle alakalı önemli bir konu olduğunu söylemişti.
"Anne neler oluyor?" dedim cevap vermesini umarak.
"Şimdi anlatamam Ada. Biliyorum hepsi çok saçma geliyor ama akşam görünce anlayacaksın."
"Neyi anlayacağım anne ve bana ne göstereceksin?"
"Sana..." dedi. "Dönüşümü göstereceğim."
Anlamadığımı görünce konuşmaya devam etti.
"Şuan anlamanı beklemiyorum ama lütfen akşamı bekle. Bunu sana babanla açıklamam gerek. Baban benden daha fazla bilgiye sahip."
Annem bunu dedikten hemen sonra başım dönmeye, gözlerim kararmaya başlamıştı.

"Anne..." dedim. "Başım dönmeye başladı ve gözlerim kararıyor. Seni göremiyorum, neler oluyor?"
"Sakin ol güzelim. Bir şey olmuyor, sadece sakin ol."
"Anne mektubu kaybetme." dedim havaya karışan sesimle.
"Tamam kızım sakin ol. Mektubu çantana koydum sakin ol."
Bilincim kapanmak üzereyken annemin babamla konuştuğunu duydum.
"Tüm belirtileri gösterdi Ferhat. Sanırım Ada da bizden biri, o da doğaüstü demiştim sana. Onu Topluluk'a göndermeliyiz."
                                                                    
                                  ***                                                                               
Uyandığımda kendimi yatağımda yatarken buldum. Doğrulmaya çalıştığımda bir el beni durdurdu. Elin sahibine baktığımda gözleri ağlamaktan kızarmış olan kız kardeşim Eda'yı gördüm. Onun bu haline dayanamayıp sarılması için kollarımı açtığımda hemen bulmuştu kolları benim bedenimdeki yerini. Bende onu sıkaca sardım kollarımla. O sırada annemle babam içeri girdiği için ayrılmak zorunda kalmıştık. Eda koltuğa geçerken bende gözlerimi annemin ve babamın üzerinde gezdiriyordum.

"Biriniz artık konuşmaya başlayabilir mi acaba?" dedim sıkıldığımı belli ederek.
Annem boğazını temizledi, tam konuşmaya başlayacakken babam annemi durdurdu ve kendi konuşmaya başladı.

"Eda dışarı çıkar..." derken ben babamın sözünü kestim.
"Artık daha fazla sır istemiyorum baba. Eda'nın da bunları öğrenmeye hakkı var." dedim yorgun sesimle.
"O zaman bize bir söz vermenizi istiyorum. Burada konuştuklarımız şimdilik aramızda kalsın. En azından Ada'yı Topluluk'a gönderene kadar."
Babam konuşmayı anneme devredip yukarı kata çıktı. Bu sırada annem konuşmaya devam ediyordu.

Karanlığın GücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin