O akşam ekip karaokeye gitmeye karar vermişti.
Bir karaoke mekanını kapattırdılar.
Herkes rahatça hoplayıp zıplayacağı fakat yine de şık görüneceği şeyler giymişti.Ve arabalara bindiler.
Ayşegül, Cemile, Fatma ve Hilmi aynı arabadaydı.
Ozan, Evliya ve Hamza'yla Gürhan'ın arabasına binmişti.Hilmi aynadan, arkada oturan Ayşegül'e sırıtarak;
"Siz ayrı kalabilir miydiniz ya Ozi'yle? Bak bence o arabaya git verem olur çocuk üzüntüden." dedi ve kahkaha attı.
Ayşegül yüzünü buruştururken diğerleri gülüyordu.
Aynı muameleye Ozan da maruz kalmıştı.
"La Ozi, bak Ayşegül sensiz yapamaz indirelim de oraya geç istiyorsan." dedi Hamza sırıtarak.
"Hamza şimdi ben seni bir indiririm, yok olursun he!" dedi bir yandan tokat atmaya çalışarak.
Mekana geldiklerinde herkes arabadan indi.
Ve içeri girdiler.Kimse olmadığından rahatça oturdular istedikleri yerlere.
"Ee kim başlıyor?" dedi Fatma.
Herkes "Ozan! Ozan! Ozan!" diye bağırırken Ozan hayattan yorulmuş bir şekilde bakıyordu onlara.
Evliya onu sahneye sürüklerken de aynı ifade suratından silinmemişti.
Şarkısını seçti. Mikrofonu sıkı sıkı tuttu.
"Öyle bir cefa biriktirdim, hiçbir kadeh bulamadı cevap."
Ayşegül şaşkınlıkla Ozan'a baktı.
Bu yemeğe çıktıkları akşam dinledikleri grubun farklı bir şarkısıydı.Ozan o akşam eve gitmiş, sırf Ayşegül seviyor diye bütün şarkılarını dinlemişti grubun.
"İçimden geçeni istedim ama hiçbir kadın yetemedi bana,
sen dışında.""Sen dışında." derken gözleri Ayşegül'den başka kimsede değildi.
"Kime tutulmuş yanarsın? Ben oluyorum heba, veba. Bekleye bekleye paslanır bu sevda.
Sen dışında."Şarkı hızlanırken herkes dans etmeye başlamıştı birbirleriyle.
Ama sadece Ayşegül oturmuş, gözlerini Ozan'a dikmiş, onu izliyor,dinliyordu.
"Sıcak bir aralık gecesi, ıslatır yanmış tenimi. Yaklaşır o güzel bedeni. Kendisi yakamoz güzeli!"
Ozan ve Ayşegül bir aralık gecesi tanışmışlardı.
Tanışma partisinde.Ozan'ın bu şarkıyı seçmesinin nedeni başka hiçbir şey değildi.
Ozan sahneden inerken Ayşegül'e gülümsedi ve Evliya'nın yanına oturdu.
"Ee Ayşegül sıra sende!" dedi Ecem.
Ayşegül sahneye çıkarken Ozan'a baktı.
Ozan gözlerini masaya dikmiş, öylece duruyordu.Bunun sebebinin dün Sinem'i tekrar görmesi olduğuna emindi.
Ne kadar Ozan onu hâla sevmese de, Sinem'in onun içinde bir yara olduğunu biliyordu.Ve Ozan'ın yarası şuan tekrardan kanıyordu.
Ayşegül o aklındaki şarkıyı seçti.
Bu şarkının her kelimesi Ozan ve Ayşegül'ün durumuna uyuyordu.Ayşegül boğazını temizlerken Ozan başlayacağını anlayıp Ayşegül'ü izlemeye başladı.
Ayşegül de söylemeye.
"İçinden geleni söyle, kalırsa yazık olur. Hayata küsüverirsin, hüzünler seni bulur."
Ozan şarkının kendisi için söylendiğini anlamıştı.
Diğerleri yine dans etmeye başlamıştı. Ama Ozan ve Ayşegül buruk bi gülümsemeyle birbirlerine bakıyorlardı.
Ayşegül söylemeye devam etti.
"Bir şeyler yapabilirsem, güzel gözlerin için. Başından geçeni anlat, masaldır benim için."
"Hele bir gel. Uzaklar sana gelir. Sen hele bir gel. Bütün dertler bitiverir. Hep seni bulur. Uzun zor sıkıcı günler, yazık olur;
hadi gel kurtar bizi."
Son cümleyi öylesine içten söylemişti ki.
Ayşegül sahneden indiğinde Ozan ona çok derin bakıyordu.
Gece boyunca eğlenildi, şarkılar söylendi, danslar edildi.
Artık herkes yorulduğunda gitme kararı alındı.
Sürünün en arkasında Ozan ve Ayşegül kalmıştı.
"Ayşegül!"
"Ozan?"
"Biraz konuşalım mı?"
"Tamam."Herkes onları yalnız bırakıp gitti, zaten onların canına minnetti.
Ayşegül konuşmak için Ozan'ın tam karşısına geçti.
Ama Ozan aniden sarıldı ona."Şarkıda dedin ya ' hayata küsüverirsin, hüzünler seni bulur.' aynen o durumdayım ben Ayşegül."
Sarılmayı bırakıp gözlerinin içine baktı Ayşegül. Ve şöyle dedi;
"Ama şarkının hemen sonrasında ne dedim?
"Bir şeyler yapabilirsem, güzel gözlerin için.
Başından geçeni anlat, masaldır benim için."
"Ozan, güzel gözlerin için ne yapabilirim?" dedi Ayşegül.Ozan bir an duraksadı ve şöyle söyledi;
"Beni sevebilirsin."
O an durdu zaman, sanki hafif bir rüzgar esti hiç cam açık olmamasına rağmen. Ayşegül şaşkınca Ozan'a baktı.
"Bunu yapabilir misin Ayşegül Yılmaz. Bir harabeyi sevebilir misin?"
"Ben o harabeye çoktan aşık oldum."
"Ne?" Şaşkındı Ozan.
Ayşegül kararlı bir şekilde şu sözleri söyledi;
"Sen bir harabe olabilirsin, ama benim gözümde cennetten farkın yok,
Ozan Yiğit, hadi gel kurtar bizi."
