Bu yazı zihnimdeki düşünce ve kavramlardan ibarettir. İyi okumalar!
Çoğu zaman başkalarının gözünden nasıl göründüğümüzü merak ederiz. Çünkü kendimizi, tüm gerçekliğimizle, saf bir şekilde algılamamız mümkün değildir. Peki kendi gerçekliğimizle aramızdaki duvar, yine kendimizden bir parça olabilir mi? Ego.
Ego, kişiyi diğerlerinden ayıran en temel şeydir. Benim kafamdaki ego tanımı, bedenlerimizi saran çeşitli eğimlerdeki aynalardır. Bazıları küçültür, bazıları büyütür ve bizi kendilerince bir şeylere uyumlu hale getirirler.
'Kendilik'e dair birtakım yargılar barındırır ego. Yargılar hem doğrulanabilir hem yanlışlanabilirlerdir, bir nevi paradoks gibi. Ve tam da bu nedenle ego yanıltıcıdır.
Düşünsenize, aslında sandığınız kişi değilsiniz. Ki zaten aslında sandığınız kişi değilsiniz. Fakat benim düşünmenizi istediğim şey: Ya olduğunuzu sandığınız kişiyle olduğunuz kişi arasında bir uçurum varsa? Çevrenizdeki birçok kişi de sizin gibiyse? Kendi senkronize olmuş egolarınızın oluşturduğu yapay bir dünyada geçiyorsa hayat dediğiniz şey?
Bu soruların cevabını hiçbir zaman alamayacaksınız. Ama korkmayın, eğer bu soruların cevabı evetse pek bir kaybınız olmaz, tabi sürüden çıkmadığınız sürece. Çünkü tüm değer ve kavramlarınız sürüye göre şekil bulur ve sürünün içinde devinimle varlığını devam ettirir.
Ego duvarını yıktığınızda, ego sürüsünden de çıkarsınız. Gözleriniz saf gerçekliğe açılır. Bir hiçlikten çıktığınızı anlar gerçekliği algılamaya başlarsınız. Herkesin de algılamasını istersiniz çünkü hiçlik korkutucudur. Fakat bu söylenildiği kadar kolay değildir. Bunu başarabilmek için ruhun olgunlaşması gerekir.
Gerçeklik sonsuza uzanan bir varlık piramididir. Tüm varlıklar, varlık piramidinin taşlarıdır. Tuhaftır ki diğer varlıklar bir yana; biz insanlar, piramidin taşları kadar yakın olsak da gök cisimleri kadar uzağız birbirimize, gerçekliğimize.
Benlik algısı gözümüzü kör ediyor. Öyle olmasaydı acı çeken varlıkları görebilirdik, kayıtsız olamazdık. O acının kendi gerçekliğimizde de zuhur ettiğini bilebilirdik.
Kelebek etkisini bilirsiniz. Ciddi bir tanımla: "Bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesidir."
Somutlayacak olursak: "Amazon ormanlarında bir kelebeğin kanat çırpması ABD'de bir fırtınaya sebep olabilir." Bizim durumumuz da budur, varlık piramidimizde bir taş zarar gördüğünde kilometrelerce ötede bir taş hasar alabilir, ardından tüm piramit...İnsanlık kendinden bir silahla-ego-, kendi kendini yıkıyor. Varlık piramidimiz sarsılıyor.
Birlikte düşünelim, bir sabah tüm insanlar bunun bilinciyle uyanıyor. Tüm gerçekliğiyle varlık piramidini hissediyorlar ve biliyorlar. Neler olurdu? Nasıl değişirdi bu akışın yönü? Ya da değişir miydi? Lütfen fikirlerinizi paylaşın.
Tadında bırakmak için yazıları kısa tutuyorum. Fikirlerinizi ve önerilerinizi paylaşırsanız güzel olabilir:)