gitme

7

Sabah erkenden kalkmıştı herkes . Güzel bir gündü kahvaltı edilmiş ve sofra çoktan toplanmıştı .
Kızlar mutfakta kahve pişiriyolardı.
Erkekler balkonda sohbete dalmış kafınlar ise salonda dedikodu yapıyorlardı .

Toprak bir fırsatını bulup aşağıya annesinin yanına indi .

"Anne iki dakika bakar mısın bana bi"
"He tosunum de "

Toprak annesini evin önüne çıkartır.

"Anne sana bişey diyeceğim ama sen ne dersin bilmiyorum ."

"De baklım  çok mu önemli de beni misafirin yanından aldın da buraya getirdin ."

"Ana ,sözümü kesmeden dinleyeceksun söz ver bana "

"Tamam tamam de ne diyeceksan "

"Bana diyodun ya evlen artık diye . Ben evlenmek istiyorum . Gelip sana bunu diyecek adam değilim biliyosun."

"Uyhh.  Allah'ım şükürler olsun sana . Hemen kız bakmaya başlıyayım . Aklımda biri var ama..."

"Sulatanım bı dur . Benim gönlüm doludur . Bu yüzden geldim sana . Annesiyle bı konuş diye ."

"Hemen acelesine uşağum . Dur bı misafirler gideydi."

"Hah işte onlar gitmeden demem gerekiyordu işte . Ana ben Alinayla evlenmek istiyorum . Siz de uygun görürseniz . "

"Allah'ım başka bişey dileseymişim olacakmış görüyo musun . "

"Sen annesiyle konuşsan bikaç gün daha kalsalar . Söz kessek kendi aramızda . Alinanın okulu bitince evleniriz . Kurbanın olayım git konuş hadi. "

"Dur ulen,yavaş bu ne yangından mal kaçırır gibi usulüne göre olur her şey . Sakın ol . Konuşayım ben bi . Sonra görücü olarak bizim onlara gitmemiz icap eder . Hemen burda olacak iş değil bu hem Alinanın haberi var mı."

"Onu sevdiğimi biliyo yetmez mi ? Bence yeter da"

"Oyy oy sabırsız uşak oy "

Zeliha hanım içeri büyük bir mutlulukla girdi . Oğluna uygun gördüğü gelini olmasını en çok istediği kıza oğlu sevdalanmıştı bile . Bu deli oğlanın birini sevmesini hiç beklemiyordu üstelik .

Bu sırada bu konuşmayı mutfakta bulunan Alina Betül ve Derya abla da duymuştu . Çünkü Toprak beyimiz gelip mutfak penceresinin önünde herşeyi annesine anlatmıştı. Alina kızarmaktan morarmaya geçiş yaparken Betül ve Derya Alinayla bakılıp bakıp gülüyorlardı.
Alina uyanmasına uyanmıştı ama duydukları da hoşuna gitmemiş değildi.
Zeliş teyzenin kendisini gelini olarak istemesi . Toprağın okul bitene kadar beklemek istemesi . Bunlar kafasındaki bazı soruların cevaplarıydı.

Kahveleri Alina yapıyordu .
Derya abla
"Ben içeri geçiyorum . Müstakbel hekiminizin elinden bir kahve içelim bakalım ." Dedi ve gülerek kapıya ilerledi .

"Ya abla yaa demeyin şöyle ya ." Dedi Alina .

Önce erkeklere çıkardı kahveleri. Herkese verdi . En son Toprak kalmıştı. Yüzüne hiç bakmadan ona da kahvesini verip hemen aşağıya indi . Toprak ise kahveyi alırken bir an olsun gözlerini ondan ayırmadı. Hatta yüzünde bir gülümseme bile oluşmuştu.

Sıra kadınlara kahve dağıtmaya gelmişti .

Önce büyüklerden başlayarak dağıttı kahveleri.  Betül ve Derya abla tabikide sinsi sinsi gülüyorlardı.

Kendi kahvesini de alıp Betülün yanına oturdu.

Zeliş teyze söze girdi

"Sizin için de uygunsa haftaya salı Alinaya görücü olarak gelicez ."

"Uygundur . Buyrun gelin . "

Alina daha ilk yudumunu aldığı kahvede duyduğu sözlerle öksürmeye başladı. Annesi ne ara ikna olmuş ve neden kendisine sormadan kabul etmişti . Konu ne çabuk buraya gelmişti?

Kahveler içildikten sonra kızlar bulaşıkları halletmeye koyuldu.
Geri kalan ev halkında ise tatlı bir telaş vardı. Alina da ailesiyle İzmir'e dönücekti malum salı günü görücüsü geliyordu ve salıya 4 gün vardı.

Annesi çoktan kapı komşusu Gül ablayı aramış haber vermişti onlar gitmeden Gül abla o evi a dan z ye temizledi . Titizlik hastasıydı birazcık da. 

Akşama herşey tamamdı. Herkes toplanmış ve Alinalar yola çıkmıştı bile .

Salı günü...

Alinaların evinde tatlı bir telaş vardı.
Sarma ,kek , tatlı, börek , kurabiyeler  her şeycikler hazırdı.

Topraklar yoldaydı bir saate geliceklerdi.

Son kontroller yapıldı . Sıra giyinmeye geldi. Alina sade bordo bir elbise ona uygun bir şal ve evde giydiği babetlerini giymişti .

Git gide heyecanı artıyordu .
Ve Betülden mesaj gelmişti.

"Apartman kapısındayız . Her şey hazır mı gelin hanım . "

Alina hemen geldiklerini haber verdi .

Kapıda beklemeye başladılar .
Kapı çalınca Can kapıyı açtı . Önce büyükler girdi içeriye elleri öpüldü ve içeriye buyur edildiler . Arkalarından Derya abla ve çocuklar arkalarından Betül girdi.

Canın gözlerinin içi parladı sevdiğini görünce . Çınarlar da gelmişti yeni evliçiftimiz . Ve en son Toprak elinde kırmızı güllerle girdi.

Can
"Bu ne şıklık komutanım hoşgeldin  ." Dedi gülümseyerek .

"Hoşbuldum ."
Dedi bunu söylerken gözleri Alinaraydı. Gülümsedi

Alina da gülümsüyordu ama ona sadece kaçamak bakışlar atabiliyordu.

Hoşgeldin Faslı bittikten sonra ikramlar verilmiş ve aileler koyü bir sohbete dalmıştı.

Az çok tanıyolardı zaten birbirlerini . İki aile de mutluydu .

Alinanın babası Toprağı sorguya çekmişti.
"Söyle bakalım oğlum ne iş yaparsın , içkin sigaran var mı ve en önemlisi namazlarını kıyı musun evladım."

"Yüzbaşıyım  efendim  . İçki hiç içmedim içmemde  ,sigara kullanıyordum onu da bıraktım . Namazımı da kaçırmadan kılıyorum çok şükür . "

"Maşallah maşallah. Peki evin var mı evlenince nerede kalıcaksınız. "

"Memlekette yaylada , bir de İstanbul'da bı evim var . Asker olduğum için askeriyede de evim var. "

İkramlar yenmiş çoğu şey konuşulmuştu. Alina kahve hazırlamış onlar da içilmişti.
Her şey çok güzel gitmişti.

Toprakların İzmir'de de evleri vardı. Bir hafta burada kalmaya karar verdiler bu  sırada da Alina ve Toprak görüşüp birbirlerini tanırlar diye dünündüler .

Hikayeyi planlayarak yazmıyorum hatta  aklımdaki gidişat böyle değildi . Diğer bölümde ne olur ben bile bilmiyorum hadi hayırlısı 😁😊