gitme

8

Her şey çok hızlı ilerliyordu  Alina için  aklında böyle bir şey yoktu. Nasıl kabul etmişti hatta etmiş miydi ?

Yarın abisiyle birlikte Toprakla görüşmeye gidiceklerdi . Toprak da Betülle gelirdi büyük bir ihtimal .

Alina bu koca adamla ne konuşucaktı peki . Utanmaktan başka bir şey yapamıyordu ki onun karşısında .
Derin bir nefes aldı.

"Rabbim hakkımda hayırlı olanı gönlüme razı gönlümde razı olanı hakkımda hayırlı kıl sen büyüksün yolumu yönümü göster yarabbim . "

Penceresinden yıldızlara bakıyordu.

Yıldızlara bakan sadece o değildi .  Toprak da yıldızlara bakıyordu.
Hiç bu kadar mutlu olduğunu hissetmemişti . Sevmek çok garip bir duyguydu.

Yarın Betülle gidicekti Alinanın yanına . O rahatsız olamsın diye .
Açık açık her şeyi konuşucaktı tabi heyecan yapmazsa .
"Rabbim hayırlısıyla sen onu bana nasip et . "

Güzel bir kafeye gelmişlerdi . Hatta kafeden çok muhallebiciydi burası. Alina burayı görünce gülümsemişti. Anlattığı hikayedeki gibi muhallebiciye gelmişlerdi.
4 muhallebi söylediler . Can ve Betül onları yanlız bırakmak için yan masaya geçtiler ,çok da yanlız bırakamazlardı sonuçta .

Alinada Toprak da heyecandan ne yapıcaklarını bilemiyolardı. Toprak derin bir nefes alıp söze başladı.

"Hikaye gerçek oldu . "
"Muhallebiciye geliceğimizi beklemiyordum . Çok güzel burası."

"Beğendiysen sürekli geliriz . Sen yeter ki hep böyle gülümse ."
Alinanın gözleri kocaman oldu gülüyomudu . Utanmaya başlamıştı.
"Elma şekerine döndü yine yanakların. "
"Daha fazla utandırmasan mı kalkıp gidicem yoksa ."

"Gitme ...
Hep yanımda kal . Ömrüme kördüğüm ol istiyorum .
Alina ben seni hep yanımda istiyorum. "

"İyi ki utandırma dedim ."
İkisi de güldüler .
"Okulunun senin için önemli olduğunu biliyorum . Şimdilik aile arasında bı söz keselim . Seneye nişan yaparız . Okulun bitince de düğün . Bana kalsa hemen evlenelim ben senin okuluna mani olmam . Ama sen ne istersen nasıl istersen öyle olucak . Sen yeter ki beni kabul et."

"Önce bı nefes al. Sakin  ol. Sen planlamışsın hemen her şeyi . Benim daha aklımın ucundan bile böyle bir şey geçmiyordu. Her şeyin bu kadar hızlı olması beni korkutuyo."

"Tamam daha yavaş ilerleyelim . O zaman önce tanıyalım biraz birbirimizi. "

"Peki neleri seversin neleri sevmezsin anlat bakalım."

"En sevdiğim yemek yaprak sarması ,en sevmediğim pırasa . Pek yemek seçmem . En sevdiğim renk yeşil. Sporun her dalını severim . Sevdiğim insanları ölesiye sahiplenirim . Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmam evelAllah. Çocuklarla da aram iyidir. Bazıları sinirli olduğumu söyler . Sinirliyken gözüm hiçbir şey görmez . Benim de tek sorunum bu deli damarı var bende .  Sen .. sen anlat."

Toprağın tek sorunu sinirlenince bilincini bile kaybetmesi. Bunu Alinaya anlatırken yüzü düştü başını eğdi ve suçlu bir çocuk gibiydi.

Alina bu haline kıyamamıştı. Kötü yönünü bile anlatması güzle birşeydi.

"Benim en sevdiğim yemek enginar , sevmediğim kereviz , sporun her türlüsüne ilgim var ama dövüş sanatları daha çok ilgimi çekiyor . Sanatsal şeylerle uğraşmayı da severim. Köpekleri severim ama yaklaşamam onlardan korkuyorum küçükken saldırdılar da birazcık. Bi de çok inatçıyım. daha inadımı kırabilen görülmedi. :)"