3.bölüm

50 4 2
                                    

Bu acı günlerin ardından baharı bekleyisimdendir belki de en büyük hayal kırıklığım.
Duvardaki  paslı çiviler gibiyim yalnızlıkla birleşmiş, rengi sönüvermis ve  duvara yıllarca tutunmaya çalışmış gittikçe erimeye yüz tutmuş basit bir çivi gibiyim. Onu duvara hapseden o çekicin sesinde kayboluyorum.
Gözlerim saatlerce tavanda duran siyah küfe ilişti. Kanın damarda dolaştığı gibi oda duvarda yavasca dolaşıp dagiliyordu. Tıpkı hayatlarımız gibi sinsice girer damarlarımiza,bizi yavasca  boğar durur. Oysaki biz o havaya aldırış etmeden ciğerimize kadar çeker dururuz. Bilmeyiz ki aslında içimize çektiğimiz bu küflü koku bizi hayattan koparacak sinsi bir silah gibidir.
Bilemeyiz işte hayatta yaşadığımız, yaşayacağımız onca şeyi bilmek mi gerekir? Oysaki biz tepetaklak yaşayan  birer aciz kullariz. Öylece oturup başımıza gelenleri bekliyormuşuz gibi yaşıyoruz bu hayatı.
Bunları düşünürken kapının çıkarttığı gicirtiyla kafamı çevirdim odaya giren annemdi. Yanıma geldi elimdeki elbıse bakıp şunu giy baban gelmeden diye çıkıştı. Ben hala tavana bakmakta ısrar ediyordum.
Kapıdan çıkarken sende o baban gibisin! ahh ahh inatçı dediğini duydum ama hıcbır şey yapmak gelmiyordu içimden. Sanki uyuşuk olan bacaklarım değilde bütün vücudum gibiydi. Birden doğrulup kitaplarıma baktım onların yanına giderek kitap okumaya başladım. Çünkü beni mutlu edecek tek şeyin onlar olduğunu biliyordum.
Babam içeriye girdi ve beni böyle görünce saçlarımdan tutup bak kızım ya sen yola gelirsin yada ben seni yola getiririm! Bırak bu saçma kitapları yoksa onların icabına bakarım. Gözlerimden akan yaşlar yüreğimden akıyor gibiydi o çıktıktan sonra üstümü giydim. Kapı çalıyordu misafirlerin geldiğini duydum tekrar annem odaya gelmişti yüzundeki o gülücükler bana azap veriyordu.
Beni odaya götürmek için gelmişti.
Neyseki o kasvetli ve can yakıcı odaya doğru gidiyordum.
Yüreğimden kopan cümleler arasında kayboluyordum dedeme bakıp başımı egdim.
Dedemin yüzündeki o hüzünlü bakışı görüyordum, bana  üzülerek bakıyordu.
Zaman geçiyordu saatler akıyordu.
Evet Adem amca  gelelim meseleye Allahın emriyle kızınızı oğlumuza istiyoruz dedi.
Ben kafamı kaldırdım ve kan çanağına dönen gözlerimle dedeme baktım.
Dedem iç çekerek bana baktı sonrada karşısında duran adama bakti ve şöyle dedi ;Bak kardeşim buraya geldiniz zahmet verdiniz ama kusura bakmayın size verecek çocuğumuz yok bakın kız demiyorum çocuk diyorum. Onun üstündeki gelinlik değil okul kıyafeti olacak o kadar.
Adam az önce dik olan başını, yavasca indirip ne diyorsunuz Adem amca.?
Ne dediğimi duydunuz ben torunumu size vermem!!
Babam sinirden ellerini sıkıyordu, az önce yüzunde gülücük açan annem ise yüzüne hüzün dusuvermisti.
Adam sinirlenerek hızlıca evimizden uzaklaştı ben odama girdim.
Babamla dedem kavga etmeye başladilar.
Babam : Baba sen ne yaptın öyle şu kızı şımartma demedim mi sana! Ne okulu ne önlüğü Allah aşkına baba okuyup ta ne olacak başımıza. Evlensin işte!
Dedem : Ben torunumu onlara vermem benim torunum okuyacak bu kadar oğlum ha eğer aksini söylersen karşında beni bulursun.
Babam dışarı çıkmıştı kapiyi sertçe kapatıp gitmişti.
Dedem yanıma geldi o an yürümeyi çok istemiştim koşarak yanına  gidip ona sarılmayı.
Dizlerinin üstüne çöküp ellerimi tuttu sen benim biricik, torunumsun öyle kolay mı Ademin torununu almak dedi ve alnımdan öptü. Sen mektebi okuyup muallim olacaksın.
Dedecim iyiki varsin dedem sana söz veriyorum okuyacam ve kazanacam...
Ondan şüphem yok canım yavrum dedi hade bakalım sana hayırlı geceler Rabbim seni korusun dedi ve gitti.
Bu dünyada mutluluk denen birsey varsa oda size sahip olduğu için mutlu olan insanların olmasıdır..
Ah dedem koca bir çınar ağacı gibisin dipdiri ve canlı esirgemiyorsun gölgeni üzerimden.
Yeri gelince fırtınaya karşı dimdik ayakta duran, bazen de hüzünlü bir yağmur gibi ağlayan ama herseye rağmen dimdik ayakta duran bir çınar ağacı...
Yıllarca kök salar durur topraklara koskoca gövdesiyle heybetinden görenlerin dili tutulur..
Ama seni yakan o güneşin sıcaklığıni hissettirmez sana, belkide zor zamanların en iyi dostu, sırdaşı.

DUŞİZE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin