0/4

34 6 7
                                    

İyi okmlr...

"Bir hikayenin sona ermesinin adı...ölüm"

Flashback

"Sen eve git ben biraz daha beklerim"dedim yorgun gözlerle bana bakan ışılaya kafasını olumsuzca sallayıp konuşmaya başladı,

"Hayır bende bekleyeceğim hem benim nöbetim vardı hastaların serumlarına bakıp geliceğim bir yere gitme"dediğinde kafamı salladım nereye gidebilirimki allahım lütfen o küçük bebeği öldürmediğim anlaşılsın lütfen...

Ben koltukta oturmuş küçük minanın bayılan annesinin uyanmasını beklerken ışılay yanıma doğru geliyordu.

"İşim bitti."dedi ve yanıma oturdu. Işılay da bu hastanede hemşire bende zaten çocuk doktoruyum.

"Uyanmadı mı daha?"dediğinde kafamı olumsuzca salladığımda derin bir nefes üflediğini hissettim. O da üzülüyordu. Benim gün geçtikçe artan suçluluk duygum bir taraftan ışılayın benim suçsuz olduğumu söylemesi diğer taraftan ayrı geliyordu. Bir yanım suçun yok diye bağırsa da suçlu olduğumu söyleyen yanımı duymazdan gelemiyordum. Kafamdaki düşünceleri bir kenara atıp elime telefonumu aldım. Saate baktığımda güneşin doğmasına az kalmıştı ve kadın daha uyanmadı. Neden yaptı ki bunu neden intihar etti. Kendine zarar verince kızının yanına gideceğini mi düşünüyordu yoksa...öyle düşünüyorsa yanılıyor...ölüm sanıldığı kadar basit bir şey değil ölüm...bir son ölüm birinin hayatının sonu çünkü..bu bir hikayenin sona ermesinin adı...ölüm.


"Dolunay iyi misin?"ışılayın sorduğu soruya kafamı salladım. Ama sadece kafamı salladım ışılay da biliyordu iyi olmadığımı çünkü benim yalan söyleme şeklim buydu...susmak.

"Sen artık eve mi gitsen nöbet değişim saati de geldi zaten"dediğimde kafasını olumsuzca sallayıp oturduğu yere kendini sabitlemiş gibi yaptığında yalandan bir tebessüm koydum suratıma o da biliyordu şuan gülemeyeceğimi ama çabalıyordu işte...

Ayağa kalkıp gezinmeye başladım tam o sırada minanın Annesinin odasından bir hemşire çıktı ona doğru yürümeye başladığımda ışılay gelip konuşmaya başladı.

"Serap uyanmadı mı daha?"isminin serap olduğunu öğrendiğim hemşire kafasını salladığında hemen konuşmaya başladım.

"Benim konuşmam lazım içeri geçebilirmiyim?"dediğimde konuştu,

"Hasta sizi görmek istemediğini söyledi."ne demek konuşmamak ya ne demek ben konuşacağım onunla görücek. Beni suçsuz yere yargılayamaz.

"Dolunay durgun?"arkamda duyduğum sesle o tarafa döndüm. 2 polis karşımda durmuş bana bakıyorlardı.

"Buyrun benim?"diye yanitladım.

"Bizimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor"ne?

"Neden?"
Işılayın sorduğu soruya cevap vermeden ben konuşmaya başladım.

"Işılay gidiyorum ben sende eve git"dediğimde kabul etmedi.

"Hayır senin bir suçun yok"diye itiraz edince polis konuşmaya başladı.

"Tutuklamayacağız sadece ifadesini alacağız"ışılaya kafamı salladım ve konuştum,

"Hadi sen eve git ben gidip gelicem hemen"dediğimde istemese de onayladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 06, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

•BEN YAPMADIM~texting~ASKIYA ALINDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin