. Bu Eraydı. Eray 4-5 aydır manyak derecede beni sevdiğini söyleyip sapık gibi peşime takılan kişiydi. Gümlerdir ses çıkmıyor diye sevinirken şu an onu görmem beni germişti. Samet bunu anlamış gibi "sorun ne?"
"Eray." "ne eray beyza"
"burda"
Kollarıyla beni daha sıkı sararken diğerlerine de söyledi. Herkes bir anda toplanırken ben sohbete devam etmeye çalışıyordum.
Eray sinir hastası ve öfke kontrolü yaşayan biri. Tuğba hocayı onu dersinde bıraktı diye bıçaklayıp okuldan atılmıştı. Kavgayı çok seven bu manyak beni de seviyordu.
Hepimiz gerilmişken bize doğru gelmeye başladı.
"Beyza konuşalım mı"
"neyi"
"konuşmak istiyorum?"
Sametin omzundan kalkarken "meşgul olduğunu görmüyor musun" dedi samet.
erayın kasılan yüz hatlarıyla samete attığı bakışlar beni bile korkutmuştu.
Sorun çıksın istemediğim için ne de olsa kalabalık diyip ayağa kalktım. Erayın yanına geçtim. başka bir banka oturduğumuz da "evet dinliyorum"
"benimle gelmen gerekiyor"
"nereye?" "beyza ben buğra gibi değilim. Seni mutlu edeceğim biryere gidicez"
"ben mutluyum eray" kolumu tuttu ve beni yürütmeye başladı Arkamdan gelen bağırma sesleriyle Eray beni daha sıkı tutup cebinde ki bıçağı çıkardı. Kendimi bir film sahnesinde gibi hissediyordum. Deli gibi korkuyordum ama bana zarar vermeyeceğine emindim. Gelmemeleri için uyarıyordu.
Herkesi kovmaya çalışıyordu. şerefsiz kaanlar çoktan gitmişti ama Samet tekti.
"Samet git" ona zarar gelsin istemiyordum.
Samet gitmeye başladığında eray kolumda ki ellerini gevşetti ve bundan faydalanarak elindeki bıçağı yere düşürdüm. Samet koşarak geri geldi ve bıçağı alıp beni kenara itti.
Geriye doğru düşerken beni tutan iki ele tutunarak kalktım ve kim olduğuna baktığımda yine onu gördüm KIVIRCIK MI DERSİNİZ KEL Mİ BİLMİYORUM Ama yine burdaydı.
Beni kaldırdı ve sameti tutup geri çekti. Naptığıni izlerken Montundan çıkardığı silahı Eraya doğrulttu. Eray asla korkmadığını belli ederken Samette bıçağı yiğite verip yanıma geçmişti. "vursana" kahkaha atmaya başlamıştı. Yiğit yine ifadesizdi ve tepki vermiyordu. Etrafına baktı ve parkın boş olduğunu gördüğü an "derdin ne"
"beyza" Yiğit gülmüştü bu sefer.
"peki senin derdin ne! beyza'nın kahramanı olmak mı?" Erayın sorusunun cevabını bende merak ediyordum.
"Ya benim derdim de beyzaysa?"
eray kahkaha atarken kulaklarımı kapatıp samete sarıldım ateş etmişti. Erayın eğilmesi silahın sesi gelen komşular. "Benim derdimde beyzaysa ve ben paylaşmayı hiç sevmiyorsam? ve paylaşmak Zorunda bırakırsan bu kurşun kafanda olsaa" diyip yukarı bir kez daha sıktı.
"evine git çocuk"
Samete bağırıp benim elimden tutarak yürümeye başladı.Arkamızdan gelen erayın bağırma seslerini duymamazlıktan geliyordu. Konuşmak istiyordum ama tek bir söz bulamıyordum. O demin beni tekrar kurtarmıştı ve şimdi onu orda bırakmış nereye olduğunu bilmeden gidiyordu . Bomboş tarla gibi bir yerde durduğumuzda ona baktım.
Yere oturmuştu ve hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Bende ondan farksız değildim.
"Başın hep beladaysa şunu bil kedi"
soluk soluğa konuşurken durdu derin bir nefes daha aldı ve devam etti
" her zaman seni kurtaran bir kıvırcık olmayacak"Dengesiz manyak. Hani kıvırcık deyince deliriyordu.
"kıvırcık olmaz kel olur" dedim dalga geçerek.
"keşke bıraksaydım da bıçağı geçirdeydi boynuna Dünya senin gibi dakika başı zırlayan bi veletten kurtulurdu."
"sürekli zırlamıyorum tamam mı? sen söylemiştin yanlış zamanlarda karşılaştık diye"
"her karşılaşmamızda anlıyorum ki doğru zaman yok"
ne dediğini anlamaya çalışırken devam etti
"yani sonuç olarak hep zırlıyorsun"
"sana gel beni ağlarken bul demiyorum gelmeseydin yanıma"
"Kimdi o"
"beni seviyordu. Öfke kontrolü ve sinir hastası"
"ruh hastası. adı ne nerde oturuyor"
"Eray Demir. Kadıköyde "
"birdaha rahatsız etmeyecek"
"emin misin"
"fazlasıyla"
bir yandan telefonuyla uğraşıyordu."yanında silah mı taşıyorsun"
"çok konuşuyorsun psikolog"
"Tekrar teşekkür ederim yani o /
"teşekkür edilecek birşey yapmadım. Olması gerekeni yaptım. dikkat ettiysen yanında ki lavukta aynısını yapıyordu"
Hakkında merak ettiğim çok şey vardı.
Cidden demin benim için kavga etmişti. aptal kafam çocuk kendi ağzıyla söylüyordu samette aynısı yaptı diye."sigaran var mı"
"kullanmıyorum"
"hiç denemedin mi"
"denedim. Bana hitap etmiyor"
"içine çektin mi? çekseydin ederdi"
"millet sigarayı bıraktırmaya çalışır ama sen başlatmak için çabalıyorsun?"
"sikeyim zararını"
dedi ve cebini kurcalayıp bir dal çıkardı.
İçmeye başladı."kızıyorsun ama dinle" dedim
"buraya taşınalı 1 hafta olmuşken sen 4 günü benimle uğraştın. Gerçekten teşekkür ederim""peki. Bunlara bir anlam yükleme bana yeter. Rica ederim kim olsa aynısını yapardı"
bunlara bir anlam yükleme yeter.
Yanımıza gelen araba durunca ayağa kalktı benim kalkmam için elini uzattı.
Elini tutup ayağa kalktım ve arabaya bindik.
Neyin içinde olduğumu bilmiyorum ama Ailelerimizin birbirini tanıyor olması bazen düşününce olası bir durumda işime yarıyordu.
Bundan sonra parka çıkmayacaktım. Hayatıma daha fazla müdahale etmesine izin vermeyeceğim.diğerlerinden kısa bir bölüm oldu.
nasıl gidiyorrr neler eklemeliyim kitabaa?