ÇOCUĞUM BAŞARILI

OKUYAMADIN EKSİ(-)VERİYORUM

İkinci sınıf öğrencisi Selim öğretmeninin yaptığı okuma yarışmasında sınıftaki diğer öğrencilerin gerisinde kalıyordu.Öğretmen yaptığı her hızlı okuma yarışmasında eksi veriyor.Bu sebeple öğrenci diğer öğrencilerin katıldığı oyun etkinliklerinden alıkoyuyor, bu şekilde cezalandırıyordu.Ceza verdiği zaman Selim'in daha iyi okuyacağını düşünüyordu.Ancak Selim 'in okumasında önemli bir değişiklik olmuyordu.Selim annesine okumak istemediğini, okumayı sevmediğini söylüyordu.Hatta kitap okumaktan nefret ettiğini belirtiyordu.Okuma hızının yetersiz olduğunu düşünerek öğretmen tarafından verilen cezalar nedeniyle öğretmenini de sevmediğini söylüyordu

Aslında bakarsanız Selim arkadaşlarının,okuma hızına göre biraz geri olsa da ikinci sınıf düzeyinde normal bir akıcılıkta okuyordu okuduğunu anlıyordu.Önemli olanda buydu.

Öğretmen sınıftaki okuması iyi olan öğrencilerden birini göstererek "Selma yaz tatilinde 600 masal okumuş o yüzden bakın ne kadar güzel ,hızlı okuyor" diyordu.Burada öğretmen kıyaslama yapıyordu. Selma'nın yaptığını diğerlerinin de yapmasını istiyordu.Zaten Selma
'nın üç ay gibi bir sürede 600 masal okuması da bulunduğu yaş için doğru değildir.Çocuk kitap okumalı ama oyun da oynamalı, diğer etkinliklere de zaman ayırmalıdır.Muhtemelen Selma bir yarış psikolojisiyle ailesi tarafından zorlanmıştır.

Okuma hızı yarışmaları ilkokulda öteden beri süregelen bir gelenek şeklinde sürüp gitmektedir.Bu yarışmalar öğrencilerin okumasına akıcılık kazandırmadığı gibi, panik okumaya da neden olduğu için çocukların okurken kekelemesine, takılmasına neden olmaktadır.Bu yüzden de bu yarışmaların yapılmaması gerekir. Bunun yerine güzel okuma, kurallarına uygun okuma çalışması yapılmalıdır.Bu da bir yarışa dönüştürülmemelidir.

Benim bu yazdıklarımın doğruluğunu ispatlarcasına Öğretmen arkadaşlarımdan biri rehberlik servisine gelerek "Hocam benim çocuk dakikada 150 kelime okuyordu.Sınıftaki başka bir öğrencide 220 kelime okumuş, öğretmen çocuğumun da 220 kelime okuması yönünde baskı yapıyor.220 okuyan öğrencinin de 250 okumasını istiyormuş.Bu yarışmalar kızımın psikolojisini olumsuz etkiledi. 150 kelime okuyan kızım takılarak, kekeleyerek , panik okumaya başladı Şimdi ise dakikada 120 kelime okumaya başladı . okuma hızı artacakken geriledi. Ne yapmamı önerirsin? Ben öğretmenin işine karışmayı pek sevmem ama kızım bu yüzden mutsuz." Dedi. Arkadaşıma yapılacak şey belli dedim.Gidip uygun bir dille bu işin yanlışlığını öğretmene anlatın .Kızınızı olumsuz etkilediğini söyleyin.Sizi anlayacaktır. Önemli olan çocuğun anlayarak okumasıdır dedim.Herkesin aynı hızda okumasının mümkün olmayacağını söyledim.

Bu iki örnek bu işin yanlışlığını ortaya koyması bakımından önemli örneklerdi. Başarılılığı ya da başarısızlığı sınıftaki en iyi öğrenciyi ölçüt alarak belirlediğimizde diğer öğrenciler kendini başarısız hisseder.Örneğimizdeki arkadaşımın kızı yarışmada ikinci olduğu halde sınıftaki bir öğrenciden geri olduğu için kendini başarısız ve mutsuz hissetmektedir. Bunlara gerek yoktur.

Okuma akıcılığı çocuklara okumayı sevdirerek geliştirilir.Okul kitaplıklarına çocukların yaşıma uygun sevebilecekleri kitaplar alınabilir.Okumayı sevdirmek (-)eksi vererek veya yarışmalar yaparak mümkün olmaz.Bunlar çocukları okumaktan daha çok soğutur.Okumayı sevdirmek her öğrencinin başarısını bireysel olarak değerlendirip, teşvik ederek, yüreklendirerek, takdir ederek gerçekleştirilebilir.