Kore'nin en ünlü çöpçatanı Kim Jennie, modern zamanın Afrodit'i olarak anılıyordu.
Ancak Bayan Kim'in kimselerin tahmin edemeyeceği bir sırrı vardı. Aslında o, kendi kalp ağrısına derman bulamayan aciz bir çöpçatandan başkası değildi.
"İşin aslı, y...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Telaşlı bir şekilde hazırlanan Lalisa'ya baktım. Bu akşam Jungkook'la olan ilk randevularını ayarlamıştım ve daha fotoğrafını bile görmediği biri için bu kadar heyecan yapması komiğime gitmişti. O kadar mı güvenilirdim yani? Yine haklı bir gurur hissettim üzerimde.
İşte şimdi en sevdiğim bölüm başlıyordu:
İlk buluşma.
Daha iyisi,
Benim de eşlik edeceğim bir ilk buluşma.
Dediğim gibi, randevularından yatak odalarına kadar sorumluydum artık.
Bu arada, tabii ki izbandut gibi başlarında dikilmeyeceğim. Lalisa'ya yerleştireceğim kulaklık ve mikrofon aracılığı ile masalarına misafir olacağım sadece. Tabii arada Lisa'ya vereceğim direktiflerle müdahil de olabilirim.
Çünkü bazen aşk ufak dokunuşlar gerektirir.
Neden Jungkook'a değil de Lalisa'ya bunu yaptığımı sorarsanız; çok da özel bir sebebi yok. Yüz yüze randevuya gelen taraf Lisa olduğu için onu seçmiştim.
Jungkook'sa başvuru yapalı çok olmuştu ve bekleme listesindeydi. Onun hikayesi zaten bambaşka bir olaydı. Pek istekli olmadığı için zorluyordu beyefendi. Tabii ki Barbie'miz onu yola getirecekti, buna yürekten inanıyordum(!)
Hiç başarısız olmadığımı söylemiştim, hâlâ da arkasındayım, sonuçta istisnalar kaideleri bozmazdı değil mi?
♡
"Ben sizi arka masalardan birinde izleyeceğim, gözün Jungkook'ta kulağın bende olsun tatlım. Şu arkası dönük yakışıklı seninki, haydi bakalım naş!" diyerek Lisa'nın omuzlarını patpatladım.
Şu an aşırı keyifliydim. Lisa'nın, Jungkook'un tavırları karşısında ne yapacağını çok merak ediyordum.
Jungkook'un randevuları her zaman favorim olmuştu; hatta moralim bozuk olduğunda ona randevu ayarlar, keyfimi yerine getirirdim. Başarısızlığın bana haz verdiği istisnai bir durumdu bu benim için.
Yani bu da eğlenebileceğim güzel bir gece olacaktı. Lisa en fazla sinirden ağlayıp burayı terk eder ve ertesi gün yine bana gelirdi. Kısaca intikamın i'si bile olmayan ufak bir durum yaşanırdı sadece.
Lalisa ona doğru ilerlerken arkası dönük adamı göz hapsime aldım.
Jeon Jungkook. Jeon Holding'in veliahtı, Jeonların biricik oğlu. Tam bir soğuk nevale. Annesi Bayan Jeon'un yoğun ısrarlarıyla bana gelmişti. Sosyeteye kadar sıçrayan bir ünüm vardı bu arada.
Maalesef birkaç olumsuz randevu deneyimi yaşamıştık onunla.
Hadi ama.. Eşleştirmelerimin hepsi mükemmeldi.
Bulduğum kızların sinirlenip bardaktaki suyu suratına çarparak randevuyu terk etmesi benim hatam değildi sonuçta.
Bu arada çiftimi izleyebileceğim ama dikkat çekmeyecek bir masaya yerleştim. Kulaklığımı düzelttim ve beklemeye koyuldum.
