Denizin Maviliği

276 13 3
                                    

"Alya,ben..."dedi sesi tireyerek.Ne oluyordu?Ona ne diyecekti.Oh hayır yine kızarmaya başalmıştı Ateş.Bu da tabi Alya'nın kızarmasına neden oldu.

"N'oldu Ateş, söylesene"dedi.Sinirli olmaya çalışmıştı.Ne de olsa kendisini beğenmişin tekiydi.Ama yapamıyodu.

10.sınıfta gelmişti okullarına.Takipçilerinin ve hayranlarının olması uzun sürmemişti.Bir keresinde Alya'yı da o takipçiler grubunun içine almaya çalışmıştı.

Sonu pek iyi bitmemişti.Ateş,yüzünde el iziyle ordan ayrılmıştı.Kızların ondan nefret etmesi de bu yüzdendi.Zeynep dışında.O farklıydı.Ve...Onun dışında.

Neden gitmiştiki o...Onu çok özlüyordu.10.sınıfın son gününde ayrılacağını söyliyince nasıl ağladığını hatırlıyordu.Alya ağlamazdı.Bunu zayıflık olarak görürdü.Ama o ikisi o kadar yakındı ki kendisini tutmasına gerek yoktu.

"Şey ben..." diyince Ateş,gerçekliğe döndü birden.Ne diyecekti acaba.Son bir derin nefes aldı ve "Seni seviyorum"dedi.He,tamam kendisini sevdiğini söyleyecekmiş.Alya'da boşuna heyecanlanmış...

Dur,NE!?

Onu sevmesi de ne demek?Yani yo hayır yanlış duymuştu.Yani,şey,bu bu mümkün olamazdı,değil mi?Alya tekrar Ateş'e baktı.Şu an efendim deseydi çok salakça olurdu.Çünkü ne dediğini gayet iyi duymuştu.

Hem Ateş'in son derece kıpkırmızı olması da dediğini doğruluyordu.Yere bakıyordu ve elleriyle ne yapacağını bilmiyor gibiydi.Birşey dese iyi olacaktı Alya.Çocuk utançtan oracıkta ölecek gibiydi.

Ama olumlu bir cevap veremeyecekti.Zeynep'e bunu kesinlikle yapamazdı.Ama bunu nasıl söyleyecekti...

"Şey ben,yani,ben"diyerek kekeledi Alya.Damdan düşer gibi oldu bu.Hem ingilizce sınıfının önü yeri miydi bunun?Hoca da her an gelebilirdi.

ATEŞ:

Bunu söyleyebilmişti.Sonunda,bir yıldır hissettiğini söyleyebilmişti.Ama Alya,tepki vermiyordu.Ona olan sinirli davranışlarını üstüne alınmamıştı.Yemekhanede rezil ettikten sonra bile problem etmemişti.

Ama şimdi cevap vermeden,dudağını ısırarak yere baktığında birden düşündü.Salaklık mı etmişti?Bunu yapmamalıydı.Daha doğru düzgün arkadaşlık bile kurmadan atlamıştı işin içine. Alya ona vursa, hak ediyordu.

Ya bu,onları daha da bozarsa.Onun sevgisini kabul etmeyecekti.Bunun gözlerinde gördü.Ama aralarının bozulmasına da izin vermeyecekti.O yüzden bir çözüm üretti

"Niye gülüyorsun?"dedi Alya şaşkınlıkla.Evet,Ateş gülüyordu.Çünkü ona teyzesi demiştiki,gülmek her sorunu çözer.Ateş ensesini kaşırken"Bu durum filmden çıkmış gibi oldu.Seni şok ettim,özür dilerim"dedi ve dönüp koridor boyunca yürümeye başladı.

"Ama ben-"diye başladı Alya,mavi gözleri kocaman."Problem etme"dedi Ateş omuzunun üzerinden göz kırparak.Alya'da ağzı açık arkasından baktı.Ateş'te önüne yürüyüp devam etti ve arkasında kapı sesi duydu.Alya sınıfa girmiştir diye düşündü.

Okuldan çıktı ve bahçedeki banklardan birisine kurulup denize baktı.Ama denizin maviliğine bakarken tek düşünebildiği,o maviliğin ,Alya'nın gözlerine ne kadar benzediğiydi.

Umarım beyenmişsinizdir :) Yarın son sınavım var.Ondan sonra daha sık yazabilirim.Okuduğunuz için gerçekten çok teşekkür ederim.100 okumaya ulaşacağımı düşünmemiştim.Hepinize sevgiler :D

Kötü ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin