ALYA:
"Gıcık yakışıklı pislik.Gıcık gıcık gıcık..." Alya başını sırasına koymuş sayıklıyordu.Sınıfa girdiğinde yüz ifadesi görülecek şeydi.Zeynep arkasında anlamayarak bakıyordu ona.
Elbette bunu göremiyordu çünkü gözleri sıranın üstündeki bir lekeye odaklanmıştı.Sarı saçları da yanlardan görüş alanını kapatıyordu.Ama gözlerini üzerinde hissediyordu.Üç yıllık arkadaşlığın sonucuydu bu.
"Iğğ...Alya? Ne olduğunu anlatacak mısın bana?" Alya anlamsız birşeyler mırıldandı. "Evet mükemmel olduğumu ben de biliyorum ama şimdi ne olduğunu anlatacak mısın?"dedi Zeynep alayla.
Alya başını yana çevirdi ve "Puff" dedi. Olduğu mükemmel arkadaş gibi de Zeynep "Evet anlıyorum canım" dedi.
Kapı açıldı ve ayak sesleri geldi.Alya başını kaldırdı ve içeri hocanın girmiş olduğunu gördü.Elinde küçük bir kağıt vardı.Geç kağıdına benziyordu.
Kağıt parçasını sırasına koydu ve "Ok class.Open your reading books to page 14.Zeynep,start reading please." (Tamam sınıf.Okuma kitabınızda sayfa 14'ü açın.Zeynep,okumaya başla lütfen.)
"Hocam sözlüye n'oldu?"diye sordu Zeynep."i'll do that at the last 10 minutes.Start please." (Onu son 10 dakikada yaparım.Başla lütfen.)dedi hca kendi kitabını açarken.
Sözlü Zeynep için iyi geçti.Sınıf genel olarak artı aldı.Zil çaldığında Alya ağır ağır toparlandı ve çantasını almak için sınıfın kapısına yöneldi.Çıkarken hocanın masaındaki kağıdı görü.Revirdendi ve üzerinde Ateş'in ismi yazıyordu.Demek hasta numarası yapıp okuldan gitmişti.
Morali bozulmuştu.Ateş'ten hoşlandığını yavaş yavaş kabul etmişti.Bu onu mutlu etmemişti ama.Tam tersine kendisini umutsuz ve çaresiz hissetmişti.
Çantasını sırtlandı ve Zeynep'le okul çıkışına yürüdü.İkiside sessizce beklediler.Zeynep annesini,Alya minibüsünü bekledi.
Zeynep'in annesi geldi ve el sallayarak bindi.Alya gülümsedi ve hafifçe geri el salladı.Araba uzaklaşırken kalbi gittikçe küçüldü.Bir erkek onu nasıl bu kadar etkilemişti?Alya'nın hedefi aşk değildi.İyi notlar ve sağlam bir diplomaydı.
Ama Ateş aklını karman çorman etmişti.Dahası,bir buçuk yıl boyunca nefret ettiği birisinden kısa bir sürede hoşlanmaya başlamıştı.Hepsi o gözleri yüzündendi.
Alya yemekhaneden önce hiç gözlerine bakmamıştı.Bir an orada alçak birisini görmedi.Yaramaz ama iyi kalpli,zeki bir çocuğun gözleri vardı orda.
Umursamaz ve kendisini beğenmiş gülümsemesi de aslında çocukça tavrının ve şakacılığın verdiği bir gülümsemeydi.Alya onu tümüyle yanlış tanımıştı.
Korna sesiyle minibüsünün geldiğini gördü.Yarısı boş olan arabaya bindi ve parasını ödedikten sonra tekli bir koltuğa oturdu.Onu yanlış tanımıştı...
(Olduğum berbat kişi gibi burada bırakacaktım ama uzatma isteklerinden dolayı devam ettim :) )
ATEŞ:
Hasta olduğunu saf hemşireye yutturmak zor olmamıştı.Ne de olsa yapa yapa tecrübeli olmuştu.Elleri ceplerinde boş bir sokakta yürüyordu.
Alya'nın müdürün odasına geç kağıdı için girdiğinde, müdürü kandırmasını hatırladı ve gülümsedi.Salak taklidinde Ateşten'de iyiydi.Amerikan-Türk aksandını da koyulaştırınca tam olmuştu.
Kerem'e vurmuştu.Alay'nın Amerikalı olamısyla dalga geçenlerle gülüşüyordu.Ama Alya'ya,onu kabul ettiğini söylemişti.İki yüzlülük yapıyordu.Biraz bağrışmadan sonra Ateş'in, onun gözünü morartması uzun sürmemişti.
Tabii Kerem fen lisesine gidiyordu.Salak değildi.Müdüre bunu Ateş'in yaptığını söylemek ona büyük bir problem olurdu.O yüzden yalan söyledi ve müdür Ateş'e "Gözüm üstünde" diye bir tehditle bıraktı.Aslında ona vurmak istememişti.
Konuşarak ta çözülebilirdi mesele sonuçta.Ama herkes ondan bunu bekliyordu.Eğer Ateş'in barışçıl olduğu öğrenilseydi herkes ona kafa tutardı.Bu olmazdı.Yoksa Alya hakkında milleti nasıl susturudu?
Ateş evine vardı ve cebindeki anahtarıyla eve girdi.Müthiş birşey sayılmazdı daire.Sadece teyzesi ve kendisi yaşıyordu burada.Teyzesi aslında iyi para kazanıyordu ama,sade bir hayat tercih ediyordu.Ateş'te onun bu özelliğini çok seviyordu.
Salona geçti ve bir CD seçti.Rahat koltuğa oturup izlemeye başladı.Avengers (Yenilmezler) En sevdiği filmlerdendi.Alya'nın da öyle.Zeynep'le bunu konuştuğunu duymuştu.Zeynep daha çok romantik filmler tercih ediyordu.
Zeynep iyi bir kızdı.Ateş'ten hoşlanmasaydı onunla iyi arkadaş olurlardı.İç çekti ve izlemeye devam etti.Thor'un Loki'yle konuşması sırasında kapı açılma sesi duyuldu ve içeri teyzesi girdi.Elindeki torbaları bıraktıktan sonra salona geçerek Ateş'in izlediği filme baktı.Tek kelime etmiyordu.
Teyzesi öyle birisiydi.Aşırı sevgi gösterilerine gerek duymuyordu.Ateş'i seviyordu ve Ateş'te onu.Bu kadarı yetiyordu.30'lu yaşlarındaydı ve koyu saçları vardı.Gözleri de Ateş'inkiyle aynıydı.Güzeldi.
Teyzesi yanında iyice yerleşti ve beraber izlediler.Birkaç yerde ikisi de güldü ama onun dışında hiç konuşmadılar.Film bittiğinde kalktı ve yan odadaki mutfağa gitti."Aç mısın?" diye seslendi ve Ateş'in olumsuz cevabına "Tamam." diye cevap verdi.
Ateş yerinden gerinerek kalktı ve odasına,yatmaya gitti.Tam uykuya dalarken telefonuna mesaj geldi.Şikayet sesleriyle telfonunu açtı ve mesajı okudu.Serkan'dandı."Demir geri geldi." yazıyordu.
Aynı zaman Alya aynı mesajı ,Zeynep'ten aldı.Ve okuduğunda mutluluktan ağlamaya başladı.O geri gelmişti!
Ve...Son!Uzun zamandır yazamadım,çok özür dilerim.Dikkatim biraz dağınıktı geçen ay...Ama yeni bir yıl, yeni bir başlangıç ister,değil mi? Hepinize mutlu yıllar!!! Umarım bu yılı beraber iyi geçiririz! :)))) (Normalden 300 kelime fazla yazdım.Kendimle gurur duyuyorum :D) Video benim değil!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Çocuk
RomansaAlya bir çift vatandaş. Hem Amerikalı hem Türk. Zeynep,en iyi arkadaşı. Kumral ve uysal. Ama göründüğü kadar saf mı? Ateş ise,okulun kötü çocuğu. Sürekli kavga eden, sert ama bir o kadar da çocukça. Zeynep, Ateş'ten çok hoşlanıyor. Alya ise ona sad...