İngilizce sözlüsünün diğer ders yapılacağı duyurulunca bazıları homurdandı,bazıları sevindi.Ama benim canım arkadaşım Zeynep herkesi güldürecek şekilde ayağa fırlayıp "Evet!!"Diye haykırdı.Son iki ders nasıl olacaktı acaba.
Ders sıkıcı geçiyordu.Hem de çok.Ateş'in hiç sesi çıkmamıştı.İnglizce hocası ilk sınıfa girdiğinde onu gördü ama birşey demedi.Haberi vardı demek ki üst guruba atıldığından.
"Alya.What's the answer to question 4?" (Alya,4. sorunun cevabı ne?) diye sordu hoca."Oh um,it's 'have to',right?" (Umm şeyy "have to" değil mi?)
Hoca bana gülümsedi ve cevabı herkesin yazmasını söyledi.Alya ise iç çekti.Bir ders daha vardı bir de!Ama o da son dersti.İki ders fenden sonra inglizcenin olması pek hoş değildi doğrusu...
Acaba Ateş ne yapıyordu?Kalbini erittiği o umursamaz tavırda mıydı yoksa,sadece sıkılmış mıydı?Not tutuyor muydu acaba?Küçücük bir baksa bir şey olmaz herhalde.
Alya hafif başını çevirdi.Ah olamaz.Ateş direk ona bakıyordu.Daha kötüsü mü?Göz göze gelince kilitlendiler.Bakışlarını ayıramıyordu ondan.Ateş'te öyle görünüyordu.Ama sonra hiç beklemediği birşey yaptı.Gözlerini aşağıya indirdi ve,ve,ve kızardı!
Evet kızardı!Kötü çocuk,kızların peşinde koştuğu,erkeklerin korktuğu Ateş ,kızardı.Alya'nın gözleri açıldı ve hemen önüne döndü.Kızarıyordu.Hem de çok.
Neyseki arkasında Zeynep dersle meşguldü.Zeynep demişken o ne olacaktı?Ateş'ten hoşlanmak ona ihanet gibi olurdu.Bunu ona yapamazdı.Evet bu kesinlikle olmazdı.Bu aptalca hisleri bir kenara bırakmalıydı.
Zil çaldı ve 10dk'lık bir tenefüs için dışarı çıktılar.Hem Zeynep hem de Alya sessizdiler.O İngilizce sözlüsüne çalışıyordu ve Alya bu problemini düşünüyordu.Ah ergenlik,beşıma açtığın belalar,diye düşündü.
10 dk boyunca kendi dünyalarında ingilizce sınıfının önünde beklediler.İçerisi gürültü olduğu için dışarıdaydılar.Sadece 20 kişiydiler esasında ama çıkarabildikleri ses müthişti.
Ateş konusunda ne yapacaktı...Diye düşünürken sarsıldı."Alya! Social worker nasıl yazılıyoru?"diye sordu Zeynep panikliyerek.Alya hafif güldü ve "S-O-C-İ-A-L W-O-R-K-E-R"diye kelimeyi harflerine ayırarak söyledi.Evet.Bu kadar masum ve sadık bir dostu varken Ateş'i unutmalıydı.
Sevmektan unutmaya ne kadar çabuk geçmişti..
Tam sınıfa gireceklerken Ateş kapıyı açıp dışarı çıktı ve Alya ile yüz yüze geldi.Geri adım atarak "Nereye gittiğine baksana"dedi sertçe.Ama sesinde bir titreme vardı.Kendini topla Alya!
Ateş yarım gülümsemeyle"Tam da seni arıyordum" dedi."Benle gelir misin?Birşey konuşmalıyız" "T-Tamam"dedi Alya.Olamaz.Şimdi de kekelemişti.Bir bayılması kalmıştı zaten.
Zeynep'e dönüp "Sen gir ben geliyorum"dedi.Zeynep kıpkırmızı başını sallad ve arkasından kapıyı kapatarak gürültülü sınıfa girdi.Şimi koridorda yanlızdılar.Hocanın gelmesine bir iki dakika vardı.
Alya ona sorgulayan gözlerle baktı.Ateş ağzını açıp kapadı ve ellerini saçından geçirdi.Derin nefes alıp"Alya,ben..."
Sonrası yeni bölümde ;D
Okumalar için çok çok teşekkür ederim :))) Beni çok mutlu ediyorsunuz :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Çocuk
RomantizmAlya bir çift vatandaş. Hem Amerikalı hem Türk. Zeynep,en iyi arkadaşı. Kumral ve uysal. Ama göründüğü kadar saf mı? Ateş ise,okulun kötü çocuğu. Sürekli kavga eden, sert ama bir o kadar da çocukça. Zeynep, Ateş'ten çok hoşlanıyor. Alya ise ona sad...
