Tek omzuma astığım sırt çantasını düzeltip okul koridorunda yürürken saçlarımı at kuyruğu yapmaya çalıştım. Koridor ürkütücü derecede boştu. Normaldi çünkü 8 de başlaması gereken derse sabahın 6 buçuğunda gelmiştim. Bay Holt ile çözmem gereken bir mesele vardı ve kimsenin bizi konuşurken dahi görmesini istemiyordum. Başarısız salaş bir at kuyruğu yaptıktan sonra çantamdaki telefonumu çıkarıp mesajlar kısmına girdim.
Olivia Fenty: Okuldayım. Eğer konuşmak istiyorsan acele et.
Jensen Holt: Odama gel. Seni bekliyordum.
Oldukça erken geldiğimi sanıyordum bu göt herif nasıl benden önce gelmişti? Sinirle iç çekerek merdivenleri tırmandım. 5 katlı lisemizde sınıflar fazlasıyla büyüktü ve her sınıfın köşesinde bir kapı bulunur o sınıfın hocasının odası o kapıların ardında olurdu.
Sabah ilk dersim zaten onaydı eğer onla konuşacaksam acele etmeliydim aksi takdirde odasından çıkarken görülebilirdim. Sabahın bu saatinde o oda da olmak pek güzel izlenim bırakmazdı sınıftakilere. En üst kata geldiğimde biraz olsun rahatlamıştım alt katlar henüz güneş tam doğmadığı için karanlıktı fakat en üst kat güneşten az da olsa nasibini almıştı. Koridorun sonundaki sınıfa doğru koşar adımlarla ilerledim bir anca bu iş bitsin istiyordum. Sınıfın kapısını açtığımda sınıf boştu. Şanslıydım ki sınıf arkadaşlarım henüz gelmemişti. Sınıfın diğer köşesindeki siyah kapıya doğru ilerleyip kapıyı çalmadan içeri girdim. Telefonuyla ilgilenen Holt bir anda açılan kapının etkisiyle bakışlarını bana çevirdi ve telefonunu aceleyle cebine attı.
"Kapıyı çalmak bilmez misin?"
"Merak etme kimseye porno izlediğini söylemem." diyerek sırıttım. Kaşlarını çatarak yanıma geldi ve bir adım önümde durarak kollarını önünde birleştirdi.
"Porno izlemiyordum Olivia."
"Evet sana inanıyorum. Kesilinlikle izlemiyordun." diye mırıldandım alaycı ses tonumla. Sırıtmayı kesip ciddileşerek kolumu onun gibi göğsümde birleştirdim.
"Bay Holt, ne istiyorsunuz benden?"
"Demek direkt konuya girmek istiyorsun. Nasıl istersen. Eğer fotoğrafların yayılsın istemiyorsan benimle birlikte ufak bir casusculuk oynaman gerekiyor Olivia."
"Ne?"
"Birini arıyorum ve bana bulmakta yardım edeceksin. Aksi takdirde fotoğraflarını okulun her köşesinde görebilirsin." diyerek arkasındaki masaya yaslandı.
"İlk olarak bir genç kızı bu şekilde tehdit etmek tam olarak adice. İkinci olarak ben nerden bulacağım senin aradığın adamı ve ayrıca neden ben?" diyerek sesimi yükselttim. Bu adamın sıkıntısı neydi?
Gelmeden önce bütün senaryoları kafamda kurmuş ve ona göre tüm cevaplarımı hazırlamıştım. Hatta fazla cesur bir göt herifin teki olup ifşalamama karşılığında onunla yatmamı isterse diye bile hazırlıklıydım. Fakat birisini bulmakta neyin nesiydi?
Masasının önünde karşılıklı duran siyah tekli deri koltuğa oturup eliyle karşısına oturmamı işaret etti. Affalamış şekilde dediğini yapıp çantamı bacaklarımın üstüne yerleştirdim.
"Olivia bulmanı istediğim şey tam olarak bir adam değil aslında. Arkadaş grubundan Hailey'in babasının elinde bir kaset var. Elinde olmaması gereken bir kaset. Senden istedeğim şey o adamı bulup kaseti ele geçirmen ve bana getirmen. Bunun için seni seçmek zorundaydım çünkü Hailey'e yakın olan kişiler arasında elimde kozu olan tek kişi sensin üzgünüm." diyerek cebinden telefonunu çıkardı ve parmaklarını bir kaç saniye ekranda gezdirip daha önce bana atmadığı bir çıplak fotoğrafımı açıp önümüzdeki sehpaya bıraktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sertçe yutkunarak sehpadaki telefona baktım. Telefonu alıp kaçmayı hesaplarken derin bakışlarını gözüme dikip beyaz gömleğinin kollarını sıvıyarak arkasına yaslandı ve mırıldandı.
"Yerinde olsam denemezdim güzel Olivia. Hem fotoğrafların yedeği birden fazla yerde mevcut hem de senin nadir bedenini yakalamam oldukça kolay olurdu. Üstelik öğrencilerin gelmesine bu kadar süre varken ve bu oda da baş başa iken beni sinirlendirmek istemezsin."
Sinirle dişlerimi sıkıp gözlerimi gözlerinden kaçırdım. Cinsel imalar dolu tehditlerini görmezden gelip telefonu alıp kaçma işinden vazgeçtim. Çok hızlı koşamazdım zaten, uzak ihtimaldi. Ayağa kalkıp çantamı sağ omzuma taktım ve ona yukarıdan bakarak konuştum.
"Dediğini yapacağım ama fotoğrafları sileceğini nerden bileceğim?"
"Gözünün önünde hepsini sileceğim Olivia."
"Hayır senin gibi bir göt herife güvenmem için yeterli değil. Fotoğrafları silmeni değil yayılmaycaklarından emin olmak istiyorum bu yüzden eğer kasedi istiyorsan kasedi sana verdiğimde bana bu yaptığım her şeyi itiraf ettiğin bir video kaydı atacaksın. Böylelikle eğer ikimizden biri yan çizerse diğerinin elinde koz olmuş olacak. Anlaştık mı?" diyip sıkması için elimi uzattım.
Teklifimden etkilenmiş bir şekilde tek kaşını havaya kaldırıp sırıttı. Gerçekten zekamı mı sorgulamıştı? Ayağa kalktığında ona üstten bakma avantıjımı kaybetmiş artık iri bedeninin yanında oldukça küçük görünüyordum. Ona uzattığım eli tuttuğunda sıkmak yerine koca avularının arasına hapsedip kendine çekti hızlıca. Bunu beklemediğimden çekmesinin etkisiyle göğsüne doğru sendeledim. Elimi tutan elini sırtıma yaslayıp ondan uzaklaşmımı engellerken boşta kalan dağılmış saçlarım boynumdan çekti ve oraya doğru eğildi. Nefesini boynumda hissederken bacaklarımın gücünü kaybettiğini hissetsemde direnip kulağıma fısıldamasına izin verdim.
"Anlaştık Olivia. Umarım bu işten ikimizde karlı çıkarız."
Gülümseyip omzumdan tutarak beni kendinden uzaklaştırdı ve kapıya doğru nazikçe itti.
