Cansu'dan Mektup

33.3K 1.4K 27
                                    

Canım Bacımlar,

Dün buralarda bir Timur iç dökmesi yaşanmış ama ben kaçırmışım. Ne ayak bu adam bi anlamadım gitti. Yok küfür etme, yok lan deme yok lun deme... Abi iyi bari ben de don yağı bilmem kaçıncı Elizabeth zaten. Nobran suratlı şey. Allah için yakışmaz bak bana zaten.

Gel gelelim şu Timur'a. Abi nedir bu mafyatiğin derdi anlamış değilim. Ağır abi ayakları bir yana, gizemli gizemli. Yok o oraya girmez yok bu buraya girmez. Ben neyim lan? Hay ben... Lan yok! artık uykumda bile rahat yok. Allah için bi desenize saçlarım nasıl oldu? Tamam eski hali bippp gibiydi ama bu hali ne biliyim!? Hani hep boyle filmlerde dizilerde baş kahramanlar uzun saçlıdır ya. Cici kızın saçı da düz ve uzun olur. Ha ha ay benden de ne baş kahraman olur ya. Senaryoyu da yazıverdim iki dakikada... Timur bana aşık olurmuş... Hayal etmesi bile bi tuhaf. Timur denen o dangılık sever mi ki hiç birini? Hadi ben diyelim ki o masal kahramanı rapunzellerdenim, gerçek asla olamaz ya... Timur gibi bir adam sevse nasıl sever acaba? Mesela romantik iki lakırdı dökülür mü yoksa siyah beyaz Sadri Alışık filmlerindeki bitirim paçangalozlar gibi racon mu keser? Sahip çıkar mı mesela? Çekip alır "Bundan nnnöyle nevinin nnnn kadını nolacaksın..." mı der? Hem çocukları olsa eminim o baskın tekenin çocuğu da ona benzer. Ha ha hay ay iyiki bi kahkahalarıma karışmıyor bu markiz. Gerçi hoş ben hiç gülüyor muyum? Bilemedim şimdi en son ne zaman içimden geliği gibi kahkaha attığımı...

Ama oyle şen pavyon kahkahası değil! Harbi kahkaha. Sanırım Nalan'laydı... o kafayı bulup şarkı söylediğimiz ve şişenin dibine kadar içip ağladığımız gece... Nalan zilyonuncu defa terkedilmişti ve biz daha bu yolların acemisiydik... Nalan dedimde aklıma geldi. Bakmayın siz onun o zavallı hallerine. İçli kızdı Nalan, harbi de yüreği vardı. Umutları vardı ışıl ışıl parlayan. Biz daha okuldayken bile saçlarına beyaz kurdele yapardı sanki annesi varmış gibi. Diyorum ya hayalleri vardı içine... küfür yok! neyse işte kırık bir vazo gibi dağılan diyelim de Beste'nin kitaplarından az afilli kelimeler öğrendiğimiz belli olsun. İyi kız hoş kız da şu Beste, abi hiç mi insan cırlamaz ya! Yuh yani ne sabır taşı! Hem ben biliyom farkettim Falaza yanık o:) Ahanda buraya yazıyom! dedyidi diceniz:) Anaaaa bu konuşmayı görmesin Timur yoksa gene başlar o yok bu yok... Kemer sıkma politikası hibi mafyatik.

Ne diyordum ben? Aşk... Bana haram olan duygu... Oysa ne de güzeldi Timur'un tenime değen teni... Beni korkutan, korktuğumun aksine, dokunuşundan acı çekmek değil zevk almaktı... İstemiyorum dokunmasın bana... o bana deydiğinde içimin yalnız yanları acıyor. Yüreğim bir kalp atımı sekiyor ritmim bozuluyor. O bana dokunduğunda susuz hissediyorum, sanki çölde kalmış bahtsız bedevi gibi...Dokunmasın abi... O ne derse desin ben bana dokunsunlar, başımı okşasınlar diye beklediğim çocukluğumu çok gerilere gömdüm...

Ammmannnnnnnn satmışım feleğini çarkı dönük Dünya...

Bana bakın size diyorum. Gözünüzü dört açın. Gene gelir o değirmen kafalı dibek taşı.

Sevgiler bebikolar:))

Cansu Parlayan

Not: Ay parlayanımı yiyim:) Ne parladım ne parladım:) Bildiğin üzerime gamalar betalar saçılsa anca bu kadar parlardım :))) Sahne adı seçerken bile paçozmuşum ya ben:)

FREZYA (raflarda) / BESTE ÖN OKUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin