5. Bölüm | Rüya

42 5 28
                                    

*Sadece ikimizin arasında bir gezegen oluştururum...*

***
"Alo."

"Merhaba ben ..... hastanesinden arıyorum.

"Evet"

"Toprak Demirel" şu an hastanemizde.

"Ne?!"

"Bilginiz olsun"
_ _ _

"Damla!"

"Su ne oldu?"

"T-Toprak...

(Hastane)

"Su, kendini bu kadar yıpratma."

"Niye?"

"Sen iyi değilsin."

"Ben iyiyim Demir. Sadece sevdiğim adamın ölmesinden korkuyorum."

"Sevdiğim?"
_ _ _
(2 saat sonra)

"Sadece bir kişi girebilir."

"Ben, yani ben girebilir miyim?

"Su ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Sus Damla."
_ _ _

"T-Toprak, aç gözlerini yeşilini çok özledim."
(Yavaşça gözlerini açar)

"S-Su?"

"Efendim?"

"Seni seviyorum."

"Seni seviyorum."

***

-Su! İki saattir uyuyorsun ya! Daha hastaneye gideceğiz. Kalk artık!

-Ne? Ne diyorsun sen ya?!

-Kalk diyorum. Konserden geldiğinden beri uyuyorsun.

-Rüya mıydı?

-Hadi ama!

Rüyamıydı yoksa gerçek miydi? Hemen Toprak'ı aradım.

-Alo, Toprak iyi misin?

-İyiyim de bir sorun mu var?

-Hastanede değilsin yani?

-Hayır, değilim.

-Özür dilerim, saçma bir rüyanın etkisinde kalmışım.

-Önemli değil.

-Tekrardan kusura bakma, görüşürüz.

-Görüşürüz.

Ne yani? Rüya mıydı? Hemen rüyanın etkisinden çıkıp, hazırlanmaya başladım.

Kıyafet dolabımın kapağını açtım ve şok oldum. Dolabımın kapağında "Hayır, rüya değildi" yazıyordu. Bu neydi şimdi?

Kapıda beliren annemi görünce korktum. "Anne?!"

"Kızım, seninle bir şey konuşmak istiyorum." dedi tedirgin bir şekilde.

"Tabii, bir sorun yok değil mi?" diye sordum çaresizce.

Sorum havada kalmıştı. Annem kanepeye oturdu ve beni yanına çağırdı. Kesin bir şey olmuştu! Tedirginlikle işaret ettiği yere oturdum.

"Su, babanın işi dolayısıyla İstanbul'a taşınıcağız."

"Ne?"

"Ama sen istemezsen..."

UçurumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin