1 day is done

407 21 152
                                    

1. bölüm

"Kendine bir bak, Anna." Etli dudakları alayla kıvrıldı. "Yapayalnızsın."

Karşımda duran kadın, nefretten daha çok acıyan gözlerle beni izledi. Beni tepeden tırnağa o rahatsız edici bakışlarıyla süzdü. Gözlerimi kapattım. Sanki burada değilmiş gibi davranmak istedim. Beni manipüle etmesine izin vermemeliydim. Kadın benim için hiçbir şey ifade etmemeliydi. Onu tanımıyordum bile.

"Hiçbir zaman mutlu olmadın. Olmayacaksın."

"Seni dinlemeyeceğim."

Kapalı tuttuğum gözlerimi bir saniyeliğine bile açmadım. Sabırla dudaklarımı ıslattım. Sakin kalmak istedim ama bir süredir bu benim için mümkün olmuyordu. Nefes alışverişlerimi düzene sokmayı becermek bile zaman alıyordu.

"Beni dinlemesen bile ben hep seninle olacağım." Rahatsız edici gülümsemesi aynadaki yansımadaydı. "Hiçbir zaman yanında olan biri olmayacak. Çok kötü düştün, bir daha o boşluk hiç dolmayacak."

"Anna!"

Şiddetli bir sarsıntı ile gözlerimi panik içinde açtım. Tam karşımda yakın arkadaşım Devon duruyordu. "Uyuyakalmışsın."

Aptal gibi ona bakmayı sürdürdüm. "Rüyaymış." Onun beni duyamayacağı şekilde mırıldandım. O kadar gerçekçi hissettirmişti ki birkaç dakika ne yapacağımı bilememiştim. Son zamanlarda oldukça az uyuyordum. Bu nedenle rüya ve gerçeği ayırt edemez olmuştum. Gerçi rüyalarım kabustan farksızdı. Hayatım da aynısı olduğu için ayırt etmek zordu.

"Bir şeyler editliyordum."

"Siktir Anna! Canlı yayın açıkken uyuyakalmışsın."

Kapı kilit sesinin hemen ardından Ambroisa gülerek kapıdan içeri girdi. Elindeki birkaç kozmetik markası paketlerine gözlerim takıldı. Dikkatimi çeken paketler Dior olmuştu.

"Ne? Cidden mi?" Parmaklarımı şakaklarıma götürdüm. Kendi kendime söylendim. "Ama en son edit yapıyordum, ne ara yayın açtım ki? Ne kadar süredir uyuyorum?"

"Korkunç bir şekilde saatlerce kıvranacak kadar. Tanrım... Uyurken o kadar korkunç gözüküyordun ki... Bir şeylerden korktuğun aşırı belliydi." Ambroisa yanıma otururken Dedi von direkt kamerayı kapattı. "Ama bu güzel bir şey. Yayın nasıl başlıyor bilen yok. Bayağı paranormal gözüküyor. Gittiğimiz yerlerden dolayı etkilendiğin hakkında yüzlerce yorum var!"

"Ambroisa!" Devon, kaşlarını çattı.

"Ne var? Bazıları gibi yalandan video içeriği üretmiyoruz." Ambroisa, alayla gülümsediğinde kimlerden bahsettiğini üçümüz de anlamıştık ama umrumda olan şey bu değildi. Canlı yayının ben uyurken nasıl açıldığına bir anlam verememiştim.

"Zayn yorum bile göndermiş." Ambroisa haberci baykuş gibi öterken Devon göz devirdi.

"Çok güzel uyuyorsun, Anna." Ambroisa, ağır aksanlı Zayn'in taklidini yapma konusunda gerçekten çok yetenekliydi. "Bir köpek yavrusu gibi salyalarını dökene kadar..."

"Pislik..." Ayağımın altındaki battaniyeleri ittirdim.

"Kanatlarımı ve kulaklarımı getirdin mi Amb?"

"Hepsi burada bebeğim."

Davon neşe ile gülümsedi ve paketleri karıştırmaya başladı. Ben de yüzümü yıkamak için banyoya gelmiştim. Buz gibi soğuk suyu suratıma birkaç kez çarptım. Yaşadığım paranormal durum başıma ilk kez gelmiyordu. Bundan dolayı bunu arkamda bırakmaya karar verdim. Hayaletli köylere gitmeye başladığımızdan beri o kadar paranormal olaylar yaşamaya başlamıştım ki artık bağışıklık kazanmıştım.

quarantine || group chatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin