"Gökyüzü'm" 🌌
...
Gözlerini yavaşça araladı genç kız. Yüz üstüydü, kafası yana dönüktü, yatağının tam yanında çift çekmeceli bir komodin vardı.
Elini uzattı, telefonu üzerine bırakmıştı. Yan tuşuna bastı, gözleri saate yoğunlaştı. Sabahın erken saatiydi, kalkması gerekiyordu.
Üstündeki ince pikeyi kaldırdı, ayaklarını yere sarkıttı. Omuz hizasında bulunan saçlarını elleriyle düzeltti, kendine gelmeyi beklemeden ayağa kalktı.
Sınav haftasındaydı, öğleden sonra bir tanesine girmesi gerekiyor fakat öncesinde çalıştığı yere gitmesi gerekiyordu.
Bir kafede garson olarak çalışıyor, yaşamını sürdürüp kazandığı parayla geçinmeye çalışıyordu. En çok zorlandığı dönemler sınav haftalarıydı.
Geceye kadar kafede, sabaha kadar da derslere çalışmak zorunda kalıyordu. Yine o günlerden birindeydi, tüm gece ders çalışmış, sadece bir saatlik uykuyla uyanmıştı.
Üzerinde beyaz v yaka sade bir tişört vardı, yaz mevsimiydi. Pijama altı kısa yeşil penye bir şorttan oluşuyordu.
Kapıyı araladı, önüne küçük bir koridor çıktı, aynı zamanda da mutfak ve ev arkadaşıyla ortak kullanım alanıydı.
Kare şeklindeydi, genç kızın odasının tam karşısında kahverengi ahşap çıkış kapısı, kapının sağ köşesinde üç kişilik gri bir koltuk vardı. Çaprazında ise duvara monte beyaz küçük bir televizyon, altında da mini bir buzdolabı bulunuyordu.
Orta alana küçük gri desenli bir halı, beyaz renk bir masa ve iki sandalye konulmuştu. Kızın sol köşesinde ev arkadaşının odası, sağ köşesinde de tezgah ve banyo kapısı vardı.
Yaşadığı yer genellikle öğrencilerin kaldığı ve dayalı döşeli bir apart dairesiydi. Bir kız arkadaşıyla kalıyordu, odaları ayrı olsa da yemekler ortak kullanım alanında birlikte yenirdi.
Bakışını arkadaşının odasına çevirdi, kapısı kapalıydı. Uyuduğunu düşündü, banyoya ilerledi. Önce duş alıp kendine çeki düzen vermeli, sonra da işine gitmeliydi.
Öğlene kadar aralıksız çalışacak, sonrasında da sınavına girecekti. Patronundan anca bu şekilde izin alabilmişti.
.....
Bornozunu giydi Eva, saçlarını bir havluyla sardı. Banyonun kapısını açtığı gibi adımları durdu.
Salonun orta yerinde bulunan masanın üzerinde kahvaltı kurulmuştu. Yüzünde şaşkınlık oluştu, gözleri arkadaşının odasına kaydı. Kapısı aralıktı, "Ayla" Dedi minnet barındıran bir gülümseyişle.
Biliyordu ev arkadaşı yine onun için hazırlamıştı, yoğun olduğu sınav dönemlerinde bu tür küçük sürprizleri yapardı.
Ayla göründü, tebessüm ediyordu. Uzun düz saçları ve kahverengi gözleri olan genç biz kızdı. Şehrin üniversitelerinden birinde uzaktaki ailesinin desteğiyle okuyordu. İki yıldır aynı evde iki arkadaş değil iki kardeş olmuşlardı.
Yanına yaklaşıp önüne dikildi. Dersi vardı, gitmesi gerekiyordu. Gözleri birbirine değiyordu.
"Hemen kahvaltı edip sınav için son tekrarını yap" dedi gülümseyip. Arkasını döndü, kapının tam bitişiğinde bulunan ayakkabılıktan ayakkabılarını aldı.
Sessizdi Eva, arkadaşını izliyordu. Bağcıklarını bağlayıp ayağa kalktığını gördü, gözleri dolu dolu olmuştu. Varlığına şükür edip yanına yaklaştı, kollarını boynuna doladı. Ona en büyük destekti yanında oluşu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
'NEDAMET' -Bir Pişmanlık Hikayesi (Bitti)
Romance"Hangimiz daha pişman? Senin için ailesini terk eden ben mi? Ailesi için beni terk eden sen mi?" .... "Senden de, senin için ailesinden vazgeçen kendimden de nefret ediyorum!" ... "Seni asla affetmeyeceğim!" Dedi genç kız yüzündeki acı bir hay...