Tam tamına bir hafta geçti ama biz Yoongi ile hiç konuşmadık. Bir birimizi görüyor fakat konuşmuyorduk. Eve bazenleri geç geliyor sabah erkenden gidiyordu. Bazenleri de odadan hiç çıkmıyor kimseyle konuşmuyordu.
Bu evliliğin bitmesine dört ay kalmıştı ve buna galiba üzülüyordum.
Jin, babası çağırdı diye İtalya da iki yıl boyunca bizden uzak yaşayacaktı. MinSu o giderken çok ağladı bu yüzden Jin biraz onunla konuştu. Ne konuştuklarını bilmiyordum ama güzel şeylerden bahsettikleri kesin.
&
Sen de ye, iç, yat. Ohhh mis.
Sana ne be!
Bu hayatı yaşıyorsun be kızım.
Ha-ha güldürme beni, neler yaşadığımı en iyi sen biliyorsun.
Ahh pardon unutmuşum.
Hadi yine affettim seni.
Azıcık sürt be çok sıkıldım ben.
Tamam lan seni mi kırıcam.
Dünden meraklı çıktın sen de.
Hemen hazırlanmak için kıyafet odama gittim. Evet, kendime kıyafet odası yaptırdım. Dört ay sonra gidecektim zaten ama azıcık zenginliğin tadını çıkartıyım dedim. Bugün canım bara gitmek istedi o yüzden bara uygun şeyler giyinmeliyim.
(Arkadaşlar fotoğrafı yükleyemedim o yüzden mültiye koydum.)
Multi: ChoHee
***
"Merhaba" sesin geldiği yöne baktığımda aşırı yakışıklı bir çocuk gördüm. "Merhaba" dedim gülümseyerek. "Ben Jungkook." Elini uzatacak falan zannettim ama öylesine söyleyip geçti. "Cho Hee." Dedim ve önümde duran birayı kafama diktim.
Ooo sert kız!
Sus! Sırası değil.
"Burada seni ilk defa görüyorum." Sorduğu soruyla ona doğru baktım oda bana bakıyordu. Gözlerimi devirip arkama yaslandım ve kollarımı göğsümde birleştirdim. "Sohbet etme çabaların beni yatağa atmak içinse uza."
"İnan bana, seni yatağa atmak isteseydim şu an bu pozisyonda olmazdık."dediği şeyle güldüm ve ona doğru eğildim. O da durmayıp bana yaklaştı. Öpücemi zannetmişti galiba.
"Bana bak yakışıklı. Ben o sürtüklere benzemem yavşıcak başka birisini bul."
Aniden bileğimden tuttu ve dışarıya çıktık. Beni sürüklüyordu resmen. "Bırak beni! Ne yapıyorsun? Bırak!" Direniyordum ama öküz gibi çekiştiriyordu. En sonunda bıraktı ve geldiğimiz yere baktım. Sahildeydik. Ne alaka! "Niye geldik buraya?" Birden ceketini çıkarttı ve kuma koydu. Sonrada oturdu. Eliyle ceketin üstünü gösterdi. Galiba oturmamı istiyordu. "Hayır oturmak istemiyorum."
"Direnme işte ne olur otursan?" Kollarımı göğsümde birleştirdim ve ona dik dik baktım.
"Nereden bileyim kötü birisi olup olmadığını. Belki bana zorla do-"
"Saçmalama. Bak sadece konuşmak istiyorum. Sana öyle bir şey yapmak isteseydim şu an burada değil evimde olurduk. Anladın mı?" Daha fazla direnmedim ve ceketinin üstüne oturdum. "Ne konuşmak istiyorsun?"
"Hiç. Sadece diğer kızlardan çok sıkıldım. Sen masum gibi görünüyordun."
İnan bana o kadar masum değilim.
Boynunda gördüğüm dövme çok hoşuma gitmişti. "Dövmen çok güzel." Bana baktı ve sonra hangisi diye sordu. "Boynunda ki... Biliyor musun hep dövme yaptırmak istedim ama çok korkuyorum." Dediğim şeyle ayağa kalktı ve elini uzattı. Elimi verdiğimde kalkmama yardımcı oldu. "Hadi gel." Deyip çekiştirmeye başladı.
"Hayır Jungkook! Nereye?" Aslında nereye gidiceğimizi biliyordum ama korkuyordum işte. "Korkma yanında olucam. Hatta eğer istersen elimi çimdikle, sık, ısır. Çıtımı çıkarmam." Bu halleri çok tatlıydı. Bardaki halinden eser kalmamıştı. "Tamam." Hemen sürüklemeye başladı. Yine.
"Ceketin! Bir de ben yürüyebiliyorum. Sürüklemesen mi artık?"
"Ha pardon." Gidip ceketini aldı ve nereye gideceksek oraya doğru yürümeye başladık.
***
"Ben vazgeçtim. İstemiyorum." Dedim ve geri gitmeye başladım fakat bileğimden yakalayıp bana baktı. 'Lütfen' dercesine. "Tamam. Sen yanımda olucaksın demi?"
"Tabii ki. Söz"
Ona güvenerek içeriye girdiğim de gördüğüm manzara ile ağzımdan "oha!" Nidaları döküldü.
Sonnnnnnn
ARKADAŞLAR BEN ÇOK BÜYÜK APTALLIK YAPTIM.
JİMİN YOONGİ'NİN ARKADAŞI VE BEN BUNU UNUTTUM.
İLK BÖLÜMDE (😠PİSLİK JİYOO😠) YOONGİ'NİN AĞZINDAN YAZDIĞIM İLK CÜMLEDE JİMİNLE YOONGİ KONUŞUYOR.
HER ŞEY İÇİN ÖZÜR DİLERİM😭😢
