"Neden oturmuyorsun? Çok merak etmemelisin... Yoongi beni duyuyor musun? Lan pezevenk ses ver ses!"
"Ya başına bir şey geldiyse?" Diye sordum endişe ile. Göz devirip "Kafa dinlemek için gittiğini biliyorsun. Bilinçli gitti yani. Bunu kendisinde söyledi ya!" Dedi Jungkook.
Elimi saçlarıma geçirip Jungkook'un yanına oturdum. Dirseklerimi dizlerime yasladım ve yüzümü avuçladım. Sakin kalmaya çalışarak ChoHee'nin dediklerini düşündüm, telefonunu kaybedişini düşündüm...
Ayaklanıp "Lan!" Diye bağırdım. Jungkook ayağa kalkıp yanıma geldi. "Ne oldu?"
"Jungkook Cho'nun söyledikleri ve yaşananlar çok çelişkili!"
"Ne diyon oğlum?"
"Bak şimdi... Siz bardaydınız neden bardaydınız? Ben son bir kaç aydır eve geç geliyorum diye. Yani Cho gibi birisi pes edip kafa dinlemeye gitmez. Ayrıca birden ortadan kaybolması çok garip. Cho mutlaka biz endişe etmeyelim diye haber verirdi. Ve telefonu yangın merdivenindeydi. Ama Cho kaybettiğini söyledi. Neden yangın merdiveninde düşürsün ki? Çıkıştan çıkabilirdi."
"Eee Yoongi yani?"
"Mal mısın oğlum sen?! Cho kaçırıldı."
"Sikik beyinli o zaman nasıl arayacak bizi."
"İşte tam da burada sorun var. Cho telefonumun şarjı bitiyor dedi. Fark ettiysen telefonUMUN! Hani kaybetmişti telefonunu."
"Yeni telefon alabilir demi kardeşim. Saçma sapan şeyler düşünme."
"Mal Cho 'şarj aletim yok' dedi. Telefon alsaydı mutlaka şarj aleti alırdı. Ve siz ne dediniz 'ormanda'. Yani ormanda bir yerde. Kaçırıldı işte!"
"Ananı... ananı... ANANI!! Lan ne yapacağız? Sikeyim kaçırıldı mı lan!?"
"Sakin ol çabuk MinSu'yu ara. Ona haber verelim."
&
"İyi düşün MinSu bunu yapacak birisini tanıyor musun? Sonuçta lise arkadaşısın."
MinSu eve gelmişti ve Jungkook daha on saniye geçmeden olan her şeyi anlattı. MinSu tepkisiz bizi dinliyordu. Parmaklarıyla alnını ovuşturdu. Aniden ayağa fırlayıp mırıldanmaya başladı. "Hayır...hayır...hayır... C-Cho... Jin! Telefonum nerede?"
"MinSu sakin ol! Cebine koymuştun."
Elini arka cebine atıp bir numara tuşladı ve direkt kulağına götürdü. "Ne yapıyorsun? Kimi arıyorsun?"
"Jin ve ben biliyorum eğer ona anlatırsam yar-" telefon açıldı. "Chanyeol geldi. Jin Cho yok. Chanyeol geldi! Ne yapıcam? Ne yapıcam? Lanet olsun bunu bile bile dikkat etmedik! Kaç defa mesaj atıyordu, kızı rahatsız ediyordu, oraya gelip seni bulacağım diyordu! Ve biz bunu bile bile ona dikkat etmedik! Jin yardım et..." MinSu yere çökmüş ağlıyordu ve ben hâlâ duyduklarımın şokundaydım. "Tamam, ne olur acele et!"
"Chanyeol kim?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
