Bir

2.1K 92 46
                                    

Pazartesi gibi uyuz bir günde buyrun size yeni bölüm ! :). Umarım beğnirsiniz.
Önerilerinizi falan yorumda söyler misiniz ? Hatalarımı da söyleseniz hiç fena olmaz :D Sonuçta kendim yazıyorum bunları , düzeltebileceğim bir şey olursa düzeltirim.
Oylarınızı eksik etmezseniz çoook sevinirim. Oylara en çok ihtiyacım olan zamandayım. :(
İyi okumalar. :)


Hiç arkadaşlarınızla bir tatile gittiniz mi ? Açıkçası ben gitmemiştim ve ilk defa ailemden izin almış heyecanla valizimi hazırlıyordum. Telefonuma gelen mesajla elimdeki bluzü bıraktım ve mesajı okudum. Tanımadığım bir numaradan geliyordu.
'5'
Şaşkınlıkla ekran baktım. Bundan ne anlam çıkarmam gerekiyordu ki ? Telefonu yatağın üzerine fırlattım ve işime devam ettim. Mutluydum ve şarkı söylüyordum. Saçma bir telefon şakasının kafamı kurcalamasına izin veremezdim.
İşim bittiği ve çıkmak için hazır olduğum zaman aileme veda ederek yokuş aşağı yürümeye başladım. Valizim ağır değildi , sonuçta sadece dört günlük bir geziydi bu.
Yokuşun sonuna geldiğimde arkadaşlarım arabaya doluşmuş bekliyorlardı.
Ön koltuğu bana bırakmışlar iki kız arkaya ve sürücü koltuğunda oturan sevgilimin ikizi arkaya geçmişti.
Radyoyu açtım ve kanallarda gezmeye başladım. Saatlerce müzik dinledik ve sohbet ettik. En sonunda şehir yolundan çıkıp dağ yoluna girmiştik. Gideceğimiz yer bir hayli uzaktı ve yolda iki kere gecelememiz gerekecekti.
Dağ yoluna girdiğimizide radyodan sadece cızırdılar gelmeye başlamıştı ve yoldaki tek araba artık sadece bizdik. Havanın kararması gökyüzünün taşlarla süslenmiş örtüsünü gözlerimiz önüne sermişti.
Bir anda arabadan gelen 'bip' sesi ile irkildim , benzin ikaz lambası yanmıştı. Oysa daha yola çıkarken benzin doldurmuştuk. İleride bir benzinci görmeyi umarak ilerlemeye devam ettik. En olmadı telefonla yardım isteyecektik ki telefon da az çekiyordu.
Şansımıza ileride eski bir benzin istasyonu vardı , oraya yanaştık. Her taraf griye dönmüştü , sanki burası yıllar önce terk edilmiş gibiydi. Ancak hemen içeri market kısmından genç bir çocuk gelerek bize yardım etti.
Kızlar hemen lavabonun yerini öğrenerek arka tarafa doğru yöneldiler , sevgilimin ikizi ise markete girdi. Ortada tek kalmıştım ben de biraz yürüyüşe çıkmaya karar verdim.
Geldiğimiz yola doğru ilerliyordum ve bir şey farkettim. Yol boyunca bir sıvı vardı ve bunun bizim arabdan geldiği belliydi. Benzin. Biraz daha eğildiğimde bunun sadece benzin olmadığını anladım , kan. Koşarak benzinciye döndüğümde araba orada değildi. Hemen arka tarafa kızları bulmaya gittim ve karşılaştığım manzara gözlerimden yaşların boşalmasına , ağzımın şaşkınlık ve korkuyla açılmasına sebebiyet verdi.
Kabinlerin tavanına asılmış cesetleri karşımda dikiliyorlardı. Yüzülmüş derileri tuvaletleri tıkamıştı.
Telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim.
'3'
Koşarak oradan çıktım ve markete girdim. İçerisi örümcek ağları ve tozla kaplıydı. Rafların arkasında önünde iki sandalye bulunan bir masa vardı.
Önündeki sandalyelerden birinde sırtı bana dönük bir şekilde oturmuş sevgilimin ikizi duruyordu , elleri ve ayakları bağlı bir şekilde. Onu çözmek için hemen önüne geçtim ancak hazin son onu da yakalamıştı. Gözleri oyulmuş ve ağzı böceklerle doldurulmuştu.
Telefonum bipledi , yeni bir mesaj.
'2'
Sevgilimin adını söylerek oradan çıktım ve etrafa bakındım. İleride bir ateş yanıyordu. İçimden bir ses onun orada olduğunu söylüyordu.

Geniş bir yuvarlağın önüne geldiğimde yorulmuş ve şok olmuştum. Birbirinden farklı arabalardan bir dağ yapılmış ve en tepesindeki kazığa sevgilimin bedeni geçirilmişti.
Son bir bip sesi ile telefonuma baktım.
'1'
Artık bu sayıların ne anlama geldiğini biliyordum.

Yorgunyazar'ın Kısa Korku Hikayeleri /(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin