İşte karşınızda yeni bölüm ! :D Umarım beğenirsiniz. :)
Her adımda sırtımdaki çantanın daha da ağırlaştığını hissediyordum. Aileme kaç defa söylemiştim artık taşınmamız gerektiğini. Yanımda yürüyen ucube tipli amerikan tazısına bakıyorum. Beni ürkütüyor.
Buraya taşındığımızdan beri , her okul çıkışı orada oluyor ve beni eve kadar takip ediyor.
Artık rüyalarıma bile giriyor. Hele son zamanlarda ger akşam kırmızı gözlerle bana baktığını görüyorum. Sanki göz değil de küçük kırmızı lambalar var gibi. İnce uzun ağzından dişleri gözüküyor ve gülümsüyormuş hissi veriyor.
Eve geldiğimde karşı kaldırımda durdu ve eve girdim. Bahçe kapısını kapatacaktım ki annemin çığlığını duydum ve hızla eve girdim.
Elinde bir tava ile sandalyenin üzerindeydi.
Fare diye bağırıyordu ve en sonunda kendimizi gülerken bulduk.
Akşam yattığımda hala gülüyordum bu gece annemi yeniden o halde göreceğime emindim ancak olmadı.
Tazı yeniden bana bakıyordu. Bu sefer daha da gülüyor gibiydi , arkadan kahkaha sesleri geliyordu.
Sırılsıklam bir şekilde başımı yastığımdan kaldırdım , çok korkmuştum.
Odamın karanlığı içerisinde iki küçük kırmızı ışık yandığını farkettim. Işığımı yaktım ve onu gördüm.
Kırmızı gözleriyle bana bakıyordu ve gülümsüyordu.
Dişlerinin arasından konuştuğunu duydum.
"Bahçe kapısını kapatmalıydın. "Şimdi diyeceksiniz bu isimle hikaye arasında ne alaka var. Abba bir tanıdığımızın tazısı. Kendileri aslında çok sevimlidir , ucuneye benzediği de doğru aslında. Korkunç bir tip. :D
Ve ben geçen gece onu rüyamda gördüm. Anlattığım gibi bana kırmızı gözlerle bakıyordu ve gülüyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yorgunyazar'ın Kısa Korku Hikayeleri /(tamamlandı)
Short StoryKorkacağımız tek şey, korkunun kendisidir. -Goethe