Ne hissettiğimi anlamaya çalışıyordum. Karşımda aylardır yüzünü görmek istediğim, sesine, kokusuna hasret kaldığım adam tam karşımda duruyordu.
Hem heyecandan elim ayağım titriyordu hemde mutluluktan kalbim delice atıyordu.
Banktan yavaşça kalkarken bir anda onu süzmüştüm.
Saçları hâlâ siyahtı. Üstüne siyah gri çizgili ince bir bluz, onun üstünede derimod giymişti. Altınada açık kahve renginde bir pantolon giymişti.
Gerçekten çok yakışıklı görünüyordu.
(Saçlarını siyah olarak düşünün.)
Birbirimizin isimlerini söyledikten sonra bbirbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk. Dakikalar geçti hâlâ bakıyorduk. Özlemimizi gideriyorduk belki.
Dakikalar geçti ve Taehyung gözlerini benden kaçırarak konuşmaya başladı. Tebessüm etmiş gibi.
"Burada ne yapıyordun?" diyerek soru sormuştu bana.
Karşı karşıyaydık sadece. Ona delice sarılmak istiyordum. Sımsıkı. Hiç bırakmamak adına.
Fakat ilk önce sağ gözümden bir yaş damlarken yavaşça sağ elimi, onun yanağına uzattım.
Ellerimle yanaklarını okşadım. Tepki vermiyordu. Vermek istiyordu ancak veremiyordu. Ama ben ona dokunmayı o kadar çok özlemiştim ki.. şuan onun yanağını yavaşçça okşuyordum.
Sonra yanağını çekti.
Bende hemen istediğimi yaptım. Ona sadece bir adım atmış kollarımı boynuna sarmıştım.
Sarılmıştım ona sımsıkı.
Bunu asla kendimden beklemiyordum ama ona olan özlemim için değerdi.
Ona sarıldığımda boynuna yaklaşmış kokusunu içime çekmiştim. Ağlamaya başladım. Ama mutluluk göz yaşlarıydı bunlar. Mutlu olduğum için ağlıyordum.
Vakit kaybetmeden boynuna da bir tane öpücük bıraktım. Hafif bir şekilde. Hissetmeyeceği kadar bir öpücüktü bu.
Vede hissetmediğine de eminim. Çünkü beni itmemiş hatta bir şey bile söylememişti. Tepkisiz davranıyordu. Hiçbir şekilde tepki vermek istemiyordu.
Ben ona sarılırken, birden ona sarıldığım için şaşırmış olmalıydı. Çünkü elleri sırtımda değildi.
Yada sarılmak istiyor ancak sarılamıyor olabilirdi. Bana sarılmamasını anlıyabiliyordum. Bu yüzden üzülmedim yada kırılmadım. Ben istemiştim sarılmak. Ve sarılmama izin verdiği için minnettardım.
Kendimi biraz geriye çekmiştim. Yüz hizzalarımız çok yakındı. Alnımı onun alnına doğru yakınlaştırabilirdim. Ama yapamadım.
Yapamazdım da. Bu kadar yakın olursam tepki verebilirdi.