Kaktüsler de çiçek açar.

269 29 28
                                    

Kitaba başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz.

Ama çiçeğim, insanlar böyledirSen aldırma onlaraGülüşünü hiç soldurmaSana ne olur sonunda?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ama çiçeğim, insanlar böyledir
Sen aldırma onlara
Gülüşünü hiç soldurma
Sana ne olur sonunda?

27/03/2006

"Hey Lisa baksana, ne kadar güzel bir çiçek. Tıpkı senin gibi." Taehyung her zaman olduğu gibi gördüğü en güzel çiçekleri Lisa'ya gösteriyordu. Çünkü Lisa onun çiçeğiydi. Dokunmaya kıyamadığı bir çiçek.

''Bir çiçeği beğenirseniz onu kopartmak istersiniz, fakat bir çiçeği severseniz onu yaşatmak istersiniz.'' Bunu dersteki öğretmeni söylemişti. O günden beridir Taehyung Lisa'yı asla üzmüyor, sinirlendirmiyor, hatta oyun oynarken bile sobelemeyi doğru bulmaz olmuştu. Çünkü Lalisa onun çiçeğiydi ve çiçekler gibi davranılmalıydı ona karşı. Yalnız kendisi değil, mahalledeki bütün çocuklara Lisa'ya karşı daha kibar davranmaları gerektiği konusunda kaba bir şekilde uyarmıştı, o küçücük bedeniyle. Fakat birisi vardı ki Lisa'dan nefret ediyordu, onun güzel ruhunu her daim incitecek şeyler yapıyordu. Taehyung'un gözünden bile sakındığı o kıza zarar veriyordu. Taehyung onu o kötü adamdan koruyamıyordu. Çünkü kötü adam, Taehyung'dan büyüktü ve henüz Taehyung ona karşı gelebilecek güçte değildi. Fakat adama karşı o kadar büyük bir nefret duyuyordu ki, bir an önce büyüyüp onu dövmek ve Lisa'ya hak ettiği gibi davranmasını istiyordu. Kendisine söz vermişti, şu anlık küçük olduğu için Lisa'nın gözyaşlarını silecek, yaralarını saracak ve ona minik kollarıyla sımsıkı bir şekilde sarılacaktı. Bugün olduğu gibi.

"Hayır Tae, o çiçek bana benzemiyor. Tıpkı diğer tüm çiçeklerin bana benzemediği gibi."

Lisa ise, Taehyung onu ne kadar beğense de kendisini hiç sevmiyordu. Nasıl sevebilirdi ki? Çevresindeki herkes, Taehyung ve abisi Kunpimook hariç, ona karşı büyük bir zalimlik içerisindelerdi. Sizleri sevmeyen kişiler çoğaldığı zaman, kendinizde sevecek hiçbir şey bulamazdınız. Lalisa da artık herkes gibi bakıyordu kendisine.

Taehyung'un kendisini neden bu kadar sevdiği bu yüzden anlamıyordu. Çünkü kendisine Taehyung'un gözünden bakmamıştı. Bakamamıştı. Toplum tedavisi olmayan bir hastalıktı, ve Lalisa bu toplum içindeki hastalıkların tükettiği masum bir bedendi. Arkadaşları da elbette onun gibi bir çocuktu, ona zorbalık yapıyorlardı. Her ne kadar Taehyung geldikten sonra zorbalık bitse de o bakışlar asla silinmemişti o yüzlerde. Aileleri bu zorbalık yapan çocuklarına hiçbir şey demiyordu, çünkü onlar için zorbalığa uğramaktansa zorbalık etmek daha mantıklydı. Hem onlar çocuktu ve böyle şeylerin oluru tabii ki olurdu. Fakat Lalisa da çocuktu ve kimseye sesini bile yükseltmiyordu. Lalisa buydu. Hiç kimse onun çiçek olduğunu düşünmüyordu. O bir kaktüs gibi muamele görüyordu. Fakat unuttukları bir şey vardı ki en güzel çiçekler kaktüslerde açardı. Nadirdi bu durum belki evet ama, Lalisa ancak nadir bir varlık olacak kadar özeldi.

İkisi birlikte zaman geçirmeyi en sevdikleri yere doğru çıkıyorlardı. Yalnız onların olduğunu düşündükleri bu tepede kimse onları rahatsız etmiyordu. Lisa'nın acıları onunla birlikte gelmiyordu. Çünkü burası sihirliydi ve Taehyung buradaki en büyük ağaca Lisa'ya karşı çok iyi davranması konusunda büyü yapmıştı. Bunu kimse öğrenmemeliydi. Yalnızca Taehyung ve Lalisa biliyordu. Taehyung, eğer olurda bir gün giderse bu büyüyü nasıl yaptığını Lisa ile paylaşacaktı fakat buna pek de ihtimal vermiyordu. O sonsuza dek biricik çiçeğinin yanında kalacaktı. Buna kendisini inandırmıştı. Ama bilmiyordu ki, hayatta bizi en çok incitenler inandığımız şeylerdi.

Taehyung Lisa'ya gözlerini kapatıp bir dakika kadar beklemesini, onu çağırdığında büyülü ağaca gelmesini tembihlemişti. Koşa koşa onun için hazırladığı şeyleri getirmeye gitti.

Bugün Lalisa'nın doğum günüydü. Güzel kız dokuz yaşına basacaktı, Taehyung'u ile beraber. Taehyung Lisa için buraya erkenden gelip hazırlık yapmıştı. Zorla annesini şehir merkezindeki çarşıya götürüp Lisa'nın beğeneceğin düşündüğü hediyeyi almıştı, hem de kendi biriktirdiği parayla. Ailesinin parasını istemedi, onun için neler yapabileceğini göstermek istemişti. Daha sonra annesine bir pasta yaptırtmıştı burada yardım almak zorundaydı çünkü kendisi on iki yaşında bir çocuk olarak mutfağa giremezdi. Bu o kadar da büyük bir sorun değildi herhalde. Annesinin yaptığı pastayı çıkarıp üzerine mumları dikti, dokuz taneydi. Pasta görünmüyordu ama bunun da bir önemi yoktu. Önemli olan ikisinin birlikte olmasıydı.

"Lisa gelebilirsin. Ama gözlerini sakın açma." Bu masum isteği üzerine Lisa hafiften sitem ederek;

"Ama Tae ya sana doğru gelirken düşersem." Hayır Lisa'nın Tae'si buna izin vermezdi. Koştu, kızın güzel gözlerini güzel elleriyle kapattı. Onu büyülü ağacın önüne getirdi ve ağzından kızın asla unutamayacağı o şarkıyı söylemeye başladı.

İyi ki doğdun çiçeğim

İyi ki baharı bana getirdin

Benim güzel arkadaşım

Sen olmazsan ben ne yapardım?

Taehyung sonuna kadar Lalisa'nın ona iyi geldiğini savunuyordu, tıpkı onun Lalisa'ya iyi geldiği gibi. Bu küçük çocuklar her ne kadar birbirlerini şu an en iyi arkadaş profilinde görürlerse görsün, zaman her şeyi değiştirecekti. Tıpkı diğer tüm güzel şeyleri değiştirdiği gibi.

Lalisa gözlerini açtığında çok şaşırdı, çok güzel bir pasta ve Taehyung'un çok özenli bir şekilde paketlediği hediye tam orada duyuyordu.

"Bir dilek tut ve mumları üfle yanmıyor ama olsun, Tanrı elbette ki bunu görmezden gelecektir."

Lalisa oturdu ellerini sımsıkı birbirine kenetledi ve hayatı adeta bu dileğe bağlıymışcasına Tanrı'ya yalvardı.

"Tanrım, lütfen Tae yanımdan hiç ayrılmasın. Onu çok seviyorum. O beni hep koruyor. O giderse yine bana kötü davranacaklar. Lütfen hep yanımda olsun, yalvarıyorum."

Lalisa bundan sonraki tüm doğum günlerinde yalnızca Tae'yi diledi. Ta ki dileğinin kabul olmadığı o güne dek.

 Ta ki dileğinin kabul olmadığı o güne dek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DÉPAYSEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin