Elimdeki kalemi çeviriyor ve bir yol bulmayı deniyordum. Birinin yardımına ihtiyacım vardı açık açık. Burada uzun süredir olan birinin yardımına.
-Hayvanlık yapanı öldürmekten çekinmem.
Anladık it her hücreler açıldığında bunu söylemene gerek yok. Onu takmayıp hızlıca Namjoon'un koridoruna girdim ve onu kolundan tutarak kendi hücreme sürükledim. Yoongi'nin yanından geçerken mal bir sırıtışla bizi izliyor.
-Neden buradayız Seokjin?
-Bana yardım et.
-Ne konuda?
Çevreyi kolaçan ediyorum bir süre. Yakalanırsak boku yerdik. İyice dibine girip fısıldıyorum.
-Kaçmak konusunda.
Önce bir süre gülüyor sonra ciddi olduğumu fark ediyor ve birden ciddileşiyor.
-Seokjin yakalanırsak başımız çok fena yanar.
-Yakalanmayız, yine de yakalanırsak beni sat. Sorun değil.
-Saçmalama seni satamam.
-Yardım edecek misin?
Bir süre sessiz kalıyor.
-Edeceğim. Nerden başlıyoruz?
-Hapishanenin haritasını çıkararak başlayalım.
-O kağıdı nerene sokacaksın peki?
Ona yazıları silinen kitabı gösteriyorum.
-Oh pekala bana bırak.
Eline kıtabı alıp bir şeyler çiziyor sadece izliyorum. Altlara ve üstlere notlar alıyor.
-Nöbetçilerin olduğu yerleri farklı renkle işaretlemeliyiz.
-Ah dur sana boya setimden güzel bir renk vereyim. Kalem mi var Namjoon?
-Buluruz.
-Revire?
-Revire.
Kitabı kapatıp yatağın üstüne koydum ve revire ilerledik.
-Rol yapabilir misin?
-Beni küçükseme Seokjin.
İçeri girdi ve başının çok ağrıdığını bir ilaç alıp alamayacağını sordu. Ara ara sızlanıyor ve tek eliyle başını ovuşturuyordu. Hemşire onunla ilgilenirken masasındaki tükenmez kalemlerden birkaçını aldım ve tişörtüme sokuşturdum. İşleri bittiği zaman yukarı çıktık ve Namjoon'a mavi ve kırmızı tükenmez kalemi verdim.
-Artık bir hırsızsın.
-Pek taktığım söylenemez.
-İyice bana benzedin.
-Aslında-
-HYUNG NERDESİNİZ YA KAÇ SAATTİR SİZİ ARIYORUM BEN!
-Tae sakin mi olsan?
-Hyung çok sıkıldım ama ben konuşalım biraz. Lütfeeeen ~~
-Olur. Namjoon'da bize hapishaneyi gezdirsin bari.
Beni anlamış ve gülmüştü Namjoon. Her yeri görüp bir açıklık arayacaktım. Şimdilik Tae'ye söylememek daha mantıklı geliyor.
-Gezdirebilirim.
Namjoon'u takip etmeye başladık. Tae bir şeyler anlatıyor ben de onu onaylıyorum. İlgimi çekmiyordu anlattığı şeyler. Namjoon sözünü kesti Tae'nin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Interfectorem || Namjin
FanfictionDonuk bakışları önündeki yemekte geziniyordu. Hapishane yemekleri her zaman çok kötüydü. Karısınım yemeklerini özlemişti. Anlamsız düşüncelerinden sıyrılmasını sağlayan sese odaklandı. -Hey sen, senin gibi biri neden bu fare çukurunu boyladı? Yüzünd...