Dün Ecren ile öğlen teneffüsü olan olan olan olaydan sonra hiç sınıftan çıkmadık.
Ayrıca Ege'den engeli falan kaldırmamıştım.Ancak dün Ege attığım fotoğrafa cevap gibi bişey vermişti.
O an yatağımda yatıyordum.Telefonu yukarı kaldırmış gezerken birden o şeyi okuyunca telefonum yüzüme düşmüştü hatta hâla burnum acıyordu.Ardından gece Ecren yarın sizin dağ evine gidelim diye tutturdu ama benim devamsızlığım olmadığı için kabul etmemiştim.
O da doktordan rapor almayı önermişti.
Mantıklı gelince üstelemeden kabul ettim.
Ancak doktora daha fazlası için ısrar etsekte en fazla 3 günlük yazabileceğini söyledi.
En azından hiç yoktan iyidir.Sırt çantalarımız ve 15 poşet market poşetiyle eve gelmiştik.
Önce mutfaklık şeyleri mutfağa yerleştirdik.
Dondurmalar,Nutella'lar,cipsler,ice tealer...Şuan ise elimizde dondurmalarımız ile Aynı Yıldızın Altımda izliyorduk.
Ben sebepsiz yere ağlamak istediğim için Ecren'i bir şekilde ikna ederek böyle bir film açtırdım.
3 bardak kahve içmemize rağmen uykumuz gelmişti.
Uyumadan önce göz yaşlarım ile hatırladığım tek şey Grace'in Augustus'a okuduğu mektuptu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Juliet | texting
ChickLit05** *** ****: Dur,şu sahadan süzülen ışık da ne? Ege:anlamadım? 05** *** ****: Evet,orası doğu,Ege de güneşi! 05** *** ****: Bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederden 05** *** ****: Sen ondan çok daha güzelsin diye. Ege:Romeo ve Juliet ha?