KUŞUN KANADI

104 23 14
                                    

Nehir'i gördüğüm de elim ayağım buz kesmişti. Nasıl böyle bi duruma gelmişti. Bunu hangi sikik yapmıştı buna!

Nehir'e doğru yaklaştım. Titriyordu... Beni fark ettiğin de ağlaması yavaş yavaş kesildi. Bana doğru yavaşça döndü ve titrek bir sesle,"Ada?" Dedi. Beni gördüğüne şaşırmıştı sanki.

Ona doğru eğilip oturmasına yardım ettim. Oturturken benden ağladığını saklamaya çalışıyordu. Ama usulca ağladığı belli oluyordu. Ve tir tir titriyordu. Bunu yapan kimse kendini sikilmiş bilsin!

"Ne oldu sana!?" Dedim. Sesim biraz sinirli ve sert çıkmıştı -ki zaten sinirliydim.-

Kendimin öfke sorunları var o yüzden serseri ve asiyim dedim ya sinirlendim mi herkes benden uzaklaşır. Yetimhanede ki görevliler bile...

Nehir yüzüme baktı. Bana gülümsemeye mi çalışıyordu o! Gözlerinin içine baktım ve,"Nehir sana ne oldu!?" Diye bağırdım. Hızlıca bir nefes alıp devam ettim,"Ve ayrıca boşuna gülümsemeye çalışma bana halini görüyorum!"

Nehir sanki birşey söyleyecekte söylemeye korkuyor gibi bir hali vardı. Ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum.

Tam konuşacak gibi olup,ağzını araladı. Ama bir kelime,bir harf çıkmadan geri kapattı. Bu kız cidden böyle miydi. Niye böyle davranıyor. Hemen sinirleniyorum kabul ediyorum. Ama ciddi bir şekilde biyerleri kırıp dökmemek için kendimi zor tutuyorum.

Biraz yüzüme boş boş baktı ve ağzını araladı,"Beni burdan götürür müsün?" Dedi ve titrek bir şekilde nefes verdi.

"Sen ciddi misin bunu sana kim yaptı diye sordum! Ve neden yaptı!? Ayrıca o kişiyi bulmadan burdan çıkmak istemiyorum.(nokta)!"

"Ada lütfen gidelim buradan lütfen...lütfen" gözünden yaşlar gelmeye başladı. Ne yaşamıştı da bu kadar korkuyordu.

Sinirli bir şekilde kafamı salladım. Ve,"Peki! Ama bu konu burada kapanmadı haberin olsun!"diye bağırdım.

Nehir kafasını salladı ve ayağa kalktı. Ben kapıya doğru ilerledim. Nehirde arkamdan geliyordu. -Daha doğrusu ben öyle sanıyormuşum-

Koridor hala kapkaranlıktı. Lanet olası okulu niye buraya yapmışlar ki! Koridorun çıkışına yakşatığımız da Nehir'e seslendim ama ses gelmedi. Arkamı döndüğümde Nehir yoktu!
Nerdeydi bu gine!

Koridora doğru ilerlemeye korkuyordum açıkçası.... tam gitmeye karar verip biraz ilerlemiştim ki "BÖÖ!" diye bir sesle ani bir küfür savurdum. Ve arkama bakmadan lavaboya koştum. Allah kahretsin ki karanlıktan bu yüzden korkuyordum. İçinden biri çıkacakmış gibi geliyordu. Ve bunu küçüklüğümden beri yaşıyordum bu korkuyu....

Lavaboya vardığım da nefes alışverişlerim çok hızlanmıştı. Elimi duvara koyup diğer elimi kalbime götürdüm çarpıntı falan mı yaşıyordum. Kalbim çok hızlı atıyordu. Kafa mı kaldırdığım da Nehir'i gördü. Hafiften irkildim ama kendimi topladım.

"İyi misin?" Diye sordu. Kafamı salladım. Ve,"Sen nerdeydin?" Dedim.

Bana boş boş bakarak konuşmaya başladı. "Bu halde burdan çıkamam ama korkuyorum, çıkmakta istiyorum. Ama anla beni bu halde burdan çıkamam."

Evet Nehir haklıydı. Bu halde burdan çıkamazdı. Anlayışlı bir şekilde kafamı salladım. Zaten burda çıkabileceğimi bile düşünmüyordum. Cidden korkmuştum.

Bi süre Nehirle birbirimize baktık. Birimizden çıt çıkamdı. Bu sessizliği ben bozdum,"Nehir artık gitmeliyiz ders başlayacak!" Bunu söylememle Nehirin kafasını kaldırıp bana bakması bir oldu.

Adanın İçindeki IssızlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin