Saat 10'a kadar kafede oturmuştuk o gün. Sen ve ben yan yana oturuyorduk. Bana heyecanla telefonundan bir şeyler gösterirken yüzünü yakından incelememe fırsat veren tanrıya teşekkürlerimi sunuyordum
Nazik olduğunu umduğum bir gülümseme sunmuştum ve sen gülerek beni azarlamıștın. Şakayla sana bakmamamı söylemiştin ama ben içten içe seni rahatsız etme düşüncesinden korkuyordum. Benden uzaklașman istediğim son şeydi
Saat 10 olunca dışarı çıkmıştık. Jeongin, Seungmin, Hyunjin ve Jisung eve gitmişti. Chan seni de yollamaya çalışmıştı ama sevimli yanaklarını şişirip büyüdüğünü söylemiștin ve bizimle takılmak istemiştin. Seni geri çevirme gibi bir seçenek yoktu zaten benim için. Sessizce durduğumu görünce kabul etmişti Chan
Kendimden utanıyordum. Hoşlandığım kişiye kendim adım atamayacak kadar acizdim ve arkadaşlarım benim için ortam hazırlamaya çalışıyordu. Chan kendi kardeşini bana ayarlamaya çalışıyordu...
Bütün bunları düşünürken derin bir iç çekmiştim. Bana bakıp sorunun ne olduğunu sormuştun ama söyleyememiștim elbetteki. Geçiştirmiștim seni
Yavaş adımlarla markete ilerledik. Chan bizim için en iyi marka biraları seçerken dışarıda bekliyorduk. Changbin sigara içiyordu. Hepimizi tek kaşın havada süzüp yüzünü buruşturmuștun. Çünkü sevmiyordun böyle şeyleri
Chan'a yardım edip elimizde poşetlerle ilerlemeye başladık. Evlerimizin yakınındaki park yerine daha da uzaktakine gittik. Bilmediğimiz bir yerde bilmediğimiz duygular içerisinde bulunmak istemiştik belki de
Ben bildiğim bir duyguyu tatmıştım gerçi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑊𝑒 𝐶𝑜𝑢𝑙𝑑 𝐵𝑒 𝑇𝘩𝑒 𝑆𝑎𝑚𝑒, 𝑀𝑖𝑛𝐿𝑖𝑥
FanfictionSadece bir geceliğine aynı olabiliriz Minho x Felix