Saat 3'e gelirken Changbin aniden uyanmıș ve hızla ağaçlardan birinin dibine gidip kusmuștu. Normalde böyle bir şey olmazdı. Çok fazla içmiş olmalıydı
O an bunu pek umursamamıștım ama. Changbin kusarken ve Chan Hyung diğer bankta uyurken sen yanımdaydın. Çimenlere uzanmıștım ve sen başını göğsüme yaslamıș, kollarını belime sarmıștın. Hava biraz soğuktu. İyice bana sokulmuștun. Bunun farkında olarak kollarımı sırtına dolamıștım
Aslında sen gelmeden önce uykuya dalmak üzereydim. Ama bir anda yanıma gelip bana sarılınca fazlasıyla heyecanlanmıștım. Kalbim uyumamı engelleyecek kadar hızlı atıyordu. Hala sarhoştum ve mayıșmıș gözlerle etrafıma bakınıyordum. Sense göğsümde uyuyakalmıştın
Neden bunu yaptığını bilmiyordum o gün. Sonradan öğrendiğime göre ben içerken Chan seninle konuşmuştu
Changbin'in seni sevmediğini ve ilgisinin de olmadığını söyleyecek kadar ileri gitmişti. Ona bunun için kızmıştım. İkimizin arasını yapmaya çalıştığı için ona minnettarım ve bunu asla geri ödeyemezdim ama bunu senin kalbini kırarak yapması yanlıştı
Yanıma geldiğinde moralinin bozuk olduğunu ve sessizce ağladığını fark etmiştim. Gözyaşların göğsümü ıslatmıștı
Changbin'in uyanması ile Chan da uyanmıştı. Ben zaten uyanıktım ve Chan'ın endişeli adımlar ile Changbin'in yanına gidişini izlemiștim sadece. Onunla ilgilendikten sonra tekrar banka oturtmuștu
Saat 4'e yaklaşana kadar bankta oturup sohbet etmişlerdi. Onlar ikimizin ağaçların altında sarmaș dolaş uyuduğunu sanıyordu ama onları dinliyordum
Tahmin ettiğim gibi Chan benden hoşlanıyordu
Ve buna rağmen seninle aramızı yapmaya çalışıyordu. Senin bana ilgin olduğunu bildiğini söylemişti. Aradan çıkmasının en mantıklısı olduğunu söylemişti
Hatta belki Avustralya'ya dönerim bile demişti
O an ağlamak istemiştim. İkinizi de fazlasıyla seviyordum ve kalbinizi kırma düşüncesi beni harap ediyordu. Chan'ın üzülmesini istemiyordum ama kalbim seninle olmak için atıyordu. O gün Changbin'den tamamen uzaklașman ve bana yönelmen bana umut vermiști. Ama arada kalıyordum işte
Eğer sen ve ben... Yani biz çıksaydık Chan çok üzülecekti. Onun gözlerine bakarak seninle çıkamazdım
Gözyaşı akıtmamama rağmen kuru bir hıçkırık kaçmıştı ağzımdan. Sarsılan göğsüm yüzünden uyanmıştın. Minik ellerin ile gözlerini ovalayıp etrafına bakınmıș, ardından esen rüzgar yüzünden tekrar bana sokulmuștun. Kalkmamız gerektiğini düşünerek hareketlenmiștim. Yerimde hafifçe doğrulduğumda süzülmüş gözler ile bana bakmıştın
Chan ve Changbin dönüp ikimize baktığında burada uyumamamızı söyleyip kalkmıştım. Peşimden gelmiş ve bankta yanıma oturmuştun
Bir fikrimiz var demişti Chan. Changbin graffiti yapmayı severdi ve yakınlarda kullanılmayan tren vagonlarını bıraktıkları bir yer vardı
Hala daha bitmemiş şişeleri poşete doldurup yola koyulmuștuk. Hafif sarhoştun ve üşüyordun. Yanakların ile burnunun ucu kızarmıștı
Anlık bir cesaret ile elimi omzuna atmıştım. Üşüyor musun derken seni kendime çekmiştim bile. Gülümsemiș ve teşekkür etmiştin. Chan'ın dönüp bize baktığını görmüştüm ama hemen önüne dönmüştü tekrar
Bakışlarım yere düşmüştü. Hala daha ikilemdeydim ama o günün seninle yakınlaşmak için tek fırsatım olduğunun da bilincindeydim
Uzun bir süre yürümüştük. Birkaç dakika önce kusan o değilmiş gibi şişeyi kafasına dikmeye devam etmişti Changbin. Chan kutu biralardan içerken ben de Changbin gibi cam şişe almıştım ama onun gibi sık sık içmiyordum. Daha çok elimde taşıyordum
Bir elimdeki şişeyi kafaya dikerken diğer kolumun altında sen vardın. Yere bakarak yürüyordun. Senin ne kadar tatlı olduğunu düşünüp düşünüp gülüyordum
Öncekinden daha fazla sarhoş olmuştum. Kızarmış yanaklarına bakıyordum ve tekrar önüme döndüğümde sanki dünyada kızıla bürünüyordu. Hoşuma gitmişti bu. Changbin sakladığı boyaları çıkarırken burnumu boynuna sürtmüştüm. Kokunu içime çekip boynunu öptüğümde çabucak geri çekilmiştin. Gergince gülümsemiș ve kolumun altından çıkmıştın
Sana deli gibi dokunmak istiyordum. Bel oyuntuna kollarımı dolamak ve seni nefessiz bırakana kadar öpmek istiyordum ama birkaç saat öncesine kadar seninle yakın bile değildik. Benden utanıyordun. Utanman hoşuma gitmişti
Seninle ilgili her şey hoşuma gidiyordu zaten
Changbin boyaların olduğu çantaları elimize tutuşturduğunda vagonların bırakıldığı yere ilerlemeye başlamıştık
Senin güzel bir resmini yapmak istemiştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑊𝑒 𝐶𝑜𝑢𝑙𝑑 𝐵𝑒 𝑇𝘩𝑒 𝑆𝑎𝑚𝑒, 𝑀𝑖𝑛𝐿𝑖𝑥
FanfictionSadece bir geceliğine aynı olabiliriz Minho x Felix