~2~

3.4K 267 32
                                    

O günü çok iyi hatırlıyorum. Chan ve Changbin'le eğlenmeye karar vermiştik. Birkaç bira alacak ve bütün geceyi dışarıda geçirecektik. Neden öyle bir şey yapmak istedik hiç bilmiyorum. Mantık aramadım. İyi ki de aramamışım

24 saat bile değil, akşam 8 ile sabah 6 arasındaki 10 saatlik karanlık süreç bana özgür ve mutlu hissettireceğine inandığım andı. Gerçeklerden kaçacaktım. Mutlu olacaktım. Karanlık dünyam gözümde pembeleșecekti. Tıpkı senin dudakların gibi olacaktı

Bu fikri ortaya attığı için Changbin'e kaç kere teşekkür ettim hatırlamıyorum

Her neyse, böyle bir karar almıştık uzun lafın kısası. Saat 8'di bunu konuştuğumuzda. Yarım saate hazırlanıp dışarı çıkmıştık

En başta sadece yürümüş ve sohbet etmiştik. Chan siz küçüklerin ne kadar baş belası olduğundan yakınırken Changbin ile gülüyorduk

Adımlarımız bizi bilinçsizce kafeye götürdü. Sorgulama gereği duymadan içeri girmiştik. Kafenin bir köşesinde oturan seni görmüştüm. Resmen parlıyordun. Bu akşama yakışır bir şekilde üzerinde simsiyah kıyafetler vardı ama sen gözlerimi kamaștırıyordun

Ses etmemiștim. Görmemiş gibi yapıp kasiyere siparişimi söylemiştim sadece. Bizi fark edip yanımıza gelmeniz çok uzun sürmemişti zaten

Sevimli kahkahan kulaklarımı doldurmuștu. Chan'a sarılışını imrenerek izliyordum ve Changbin'in bana baktığının farkındaydım. Seni öz abinden kıskanacak kadar tanımıyordum bile ama gülümseyerek eğilip selam vermek yerine bana da sarılmanı istemiştim. Yapılı olmasına rağmen minicik duran omuzlarının kollarımın arasında nasıl kaybolacağını ve bunun ne kadar sevimli olduğunu düşünmüştüm

Pembe saçların ve dudakların ile yeterince sevimli görünürken bizi masanıza davet etmiştiniz. Birkaç dakika önce sizden yakınan Chan'ın büyük bir sevinç ile masanıza oturuşunu hatırlıyorum. Fazlasıyla mutluydu

Sizleri çok tanımamamıza rağmen oturmuştuk masanıza. Chan senin en yakın arkadaşın Seungmin'e yürürken sadece parmaklarıma bakıyordum. O cesurdu ve istediği kişiye kendisini kanıtlayabiliyordu. Öte yandan ben göz göze gelmeye bile katlanamıyordum

Chan da Changbin de biliyordu. Senden hoşlanıyordum ama alakasız iki kişiydik biz. Sen Chan'ın kardeşiydin, bense Chan'ın en yakın arkadaşı. O kadar da uzak olmasak bile çok uzaktık birbirimize

Ama o gece

O gece aynıydık, yan yanaydık

Ay ve gökyüzü birleşip birbirlerinden kilometrelerce uzakta olsalar bile aynı kareye girmişlerdi

Hyunjin gülümsememizi söyleyip ikimizin fotoğrafını çekerken senin ay olduğunu biliyordum

𝑊𝑒 𝐶𝑜𝑢𝑙𝑑 𝐵𝑒 𝑇𝘩𝑒 𝑆𝑎𝑚𝑒, 𝑀𝑖𝑛𝐿𝑖𝑥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin