Çantalardaki boyalara bakınıp rastgele bir tanesini elime almıştım. Biz boyaları seçerken Chan telefonunun flașını açmış ve vagona tutmuștu. Hepimiz yüzümüze maskelerinizi takmıștık. Sen şapkanı da kapatmıştın
Ani bir karar ile köşeye bıraktığım cam şişeyi alıp kafaya dikmiştin. Yüzünü buruşturmuș ve biten şişeyi raylara firlatıp parçalamıștın. Demirin sesi sessizliğe bürünmüş gecede yankılanmıștı. Sana gülüp sprey boyayı havaya kaldırmış ve sıkmaya başlamıştım
Sarhoşluğun zirvelerini yaşıyordum o an. Vagonun üstüne seni çizdiğimi düşünüyordum. Pembe saçlar, kalp şeklinde bir dudak, mükemmel çiller, geçen yıla kadar görmeye alışık olduğum ama bu sene hasret kaldığım tombul yanakların... Arada renk değiştirip çiziyordum hepsini. Ya da çizdiğimi sanmıştım. Sonraki gün oraya gidip baktığımda sadece saçma sapan şekiller görmüştüm
Ne çizmiş olursam olayım o an aklımda sadece sen vardın. Resmi bitirip geri çekildiğimde orada bir şaheser vardı bana göre. Orjinaliyle karşılaştırmak isteyip sana döndüğümde taşlardan birisinin üstüne oturmuş artan biraları kafaya diktiğini görmüştüm. Chan telefonu sana vermişti. Bir yandan içerken diğer yandan flașı bize tutuyordun
Chan boyamaya devam ederken Changbin poşetin yanına gidip son birayı da çıkarmış ve kafaya dikmiști
Gelsene demiştim sana. Sen bana uykulu gözlerle bakınca yanına gelip kolundan tutmuş ve zorla ayağa kaldırmıştım. Huysuzlanmıș ve kolumu ittirmeye çalışmıştın
Aslında anlatacağım kısmı tam olarak hatırlamıyorum ama seni kaldırdığım sırada elinde tuttuğun telefonu bırakmıştın. Chan ışığın gitmesine sinirlenip sövmeye başlamıştı. Changbin telefonu almış ve tekrar vagonlara tutmuștu
Flașı kamera kaydına alarak açmıştı Chan. Yani Changbin ışığı doğrudan bize tutarken her şeyi kaydetmişti
Bir pislik gibi davranıp o videoyu sakladığım için hayatımda ilk defa kendimle gurur duyuyorum, üzgünüm
Seni vagona sürüklerken bana karşı çıkmana sinirlenmiștim. Seni vagona savurup sırtının soğuk metale sertçe çarpmasına ve etrafta büyük bir sesin yankılanmasına sebep olmuştum. Kırdığın cam şişenin sesi bunun yanında hiçbir şeydi
Seni vagonla arama almıştım. Bir sana bir çizimime bakarken biraz kendime gelmiștim sanırım çünkü çizimin kötü olduğunu fark etmiştim. Ama sonrasında sinirlenip sana sırnașmam hala daha sarhoş olduğumu gösteriyordu
Burnumu boynuna sürtmüştüm. Huylanıp kaçmaya çalışsan bile göğsüme yerleștirdiğin bileklerinden seni yakalamıș ve kaçmanı engellemiştim. Boynunu defalarca öptükten sonra derini dişlerimin arasına almıştım. Sana sürtünüyordum bir yandan da
Boynundan başlayıp adem elmanı ısırmış ve çenene doğru ilerlemiștim. Buraları çok net hatırlıyordum çünkü o an iliklerime kadar hissettiğim kokun beni içkinin etkisinden çıkarmıştı ama bu seferde senin etkin altına girmiştim. Aklımı başımdan almıştın. Chan sadece 2 metre ötemde dururken ben dudaklarına yapıştığım gibi dilimi ağzına sokmuștum
O gün soğuktu. Üşüdüğüm için veya sadece seni hissetmek için, bilemiyorum, iyice sokulmuştum sana. Hangisi olduğunu düşünüyordun bilmiyorum ama ben sana kendimi bastırdıkça kendine çekmiştin beni. Dolgun dudakların beceriksizce bana eşlik ediyordu ama dillerimiz birbirine dolanırken oldukça profesyoneldin
Küçüğünü kavradığımda ağzıma inlemiștin. Ben sana dokunurken aynısını bana yapmıştın. Beni deli eden o kalın sesinin sert inleyișini ve küçüğümde gezinen parmaklarını hala daha hatırlıyorum. Sesin beynimin içinde yankılanıyor
Minik parmakların kemerimi çözmeye çalışırken aniden gelen güvenlikçiye ne kadar küfrettiğimi bilemezsin. Koşarak üstümüze gelirken Changbin kahkaha atmaya başlamıştı bile. Aniden birbirimizden ayrılmış ve koşmaya başlamıştık. Boyaların olduğu çantayı koşarken omzuna atmayı unutmamıştı Chan. Manyak gibi gülerken sinirliydim aslında ama umrunda değildi o an. Sadece gülüyordum ve senin elini tutuyordum
Şişman güvenlikçi karnını taşıyamayacak duruma gelip dursa bile biz devam etmiştik. Changbin adama dönüp hareket çektiğinde arkamızdan terbiyesizler diye bağırmıştı
Ara yollardan birisine girene kadar devam etmiştik kaçmaya. Karnını tutarak durduğunda biz de durmuştuk. Derin derin soluklanmıștık. Changbin gülerek kendini yere atmıș ve adamla ilgili iğrenç espriler yapmıştı. Asfaltın üzerinde kendisini oradan oraya döndürüyordu. Chan dizlerinin üzerine çökmüş ve ellerini yere yaslamıștı. İkimiz sadece kaldırımda oturuyorduk
Başımı kaldırıp gökyüzüne bakmıştım
Saat 5'di. Güneşin doğmasına 17 dakika vardı
***
10.bolum final

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑊𝑒 𝐶𝑜𝑢𝑙𝑑 𝐵𝑒 𝑇𝘩𝑒 𝑆𝑎𝑚𝑒, 𝑀𝑖𝑛𝐿𝑖𝑥
أدب الهواةSadece bir geceliğine aynı olabiliriz Minho x Felix