Multimedya: Emir Can İğrek - Nevale
Not:Bu bölümde zamanı ileri alacağım ve hikaye devam edecek. Gelecekten Bir kesit vermiyorum. Gelecekten devam edeceğiz. Keyifli okumalar dilerim.
LÜTFEN HAYALET OKUYUCU OLMAYALIM EMEĞE SAYGI GÖSTERELİM!
Pencereden içeri sızan güneş acımasızca gözlerimi deşmeye çalışırken uyumak pek de mümkün değildi. Her yolu denesem de bir kez uyanmıştım işte. Şimdi nasıl gelecekti tekrar o tatlı uyku ? Adaşım olan bu büyük gezegene kızmanın midemdeki açlık hissine bir son vermeyeceğini fark edip ayağa kalktım. Bir an mutfağın yerini unutur gibi olduğum doğrudur. Sonuçta yeni evim. Evet. Evim. Sonunda tek başıma eve çıkabilmiştim. 18 yaşına girmiştim Temmuz'un 14'ünde. Babam ne derse desin evden ayrılmış ve annemden kalan parayla bir ev düzenlemiştim kendime. Hâlâ İstanbul'da oturuyor olmama rağmen burası çok büyük bir şehir olduğundan babamın beni bulmasına imkan olacağını sanmıyordum. Annemden kalan bir miktar paraya bu ev harici dokunmamıştım. İş bulana kadar onunla idare etmeliydim. Daha sonra kendi ayaklarımın üzerinde duracaktım. Hep hayal ettiğim gibi...
Mutfağa geldiğimde ilk işim bakışlarım kadar boş olan buz dolabına bakmaktı. Markete gitmem şarttı. Odama dönüp üzerime siyah bir tayt ve siyah bir tişört giydim. Üstüme kırmızı hırkamı da giyip evden çıktım. Apartmandan aşağı inmeye başladığımda bir kaç adamın ellerinde eşyalar ile yukarı çıktığını gördüm. Benim karşı daireme birileri tanşınıyordu. Merak etmiştim acaba nasıl birileriydi ? Nasıl bir aile ? Ya da bekar yaşlı bir kadın mı ? Kedileri olan cinsten ? Belki de yaşlı bir amcaydı. Belki de yaşlı bir çift ? Ve beklenen an geldi. Saf gibi arkama bakarak yürüdüğümden birine çarpmıştım. Yine ben ve yine rezilliklerim.
"Afedersiniz görmedim sizi , iyi misiniz ?" dedi karşımda duran benim yaşlarımda olduğunu tahmin ettiğim yakışıklı çocuk. Yoksa bu yeni komşumun oğlu filan mıydı ?
"İyiyim ben. Asıl ben üzgünüm. Önüme bakmam gerekirdi."
"Sorun değil , sonuçta iyiyiz önemli olan bu hmm şey hanım... İsminizi bahşeder misiniz acaba?"
Hafifçe gülümsedim ve
"Güneş" dedim. O da gülümsedi ve elini uzattı. Ben de elini tuttum.
"Memnun oldum Güneş hanım. Ben de Çağrı. Artık ben ve arkadaşlarım da yörüngenize girmiş bulunmaktayız. Karşı dairenizi aldık da."
Bu espriye sinir olsam da bu defa hoş gelmişti. Ben gülerken o da bana eşlik ediyordu.
"Arkadaşlarım derken ? Kaç kişisiniz acaba ?"
"Ben , Levent bir de Ateş var. Çok kalabalık değiliz merak etme. Çok ses yapan insanlar da değiliz , eve kız atan tiplerden hiç değiliz. Ama arada bir kapını çalar tuzunu , şekerini isteriz ona göre."
Ateş ismi dikkatimi dağıtırken saçmaladığımı düşünüp cevap verdim.
"Tabii ki. Seve seve yardımcı olurum. Tanıştığıma memnun oldum Çağrı. Şimdi markete gitmem gerek hoşçakal."
"Hoşçakal komşu kız."
Çağrı bana el sallarken ben de dış kapıdan çıkıp markete gittim. Gerekli şeyleri alıp kasadan geçirdim ve poşetlerle beraber eve döndüm. Çok yorgun bir halde poşetleri yere bırakıp dış kapının anahtarını aramaya başladım. Tam o sırada otomatiğe bastı biri ve kapı açıldı. Aynı zamanda da biri poşetlerimi alıp yukarı çıkmaya başladı. Önce şaşkınlıktan donarken tanımadığım kişinin arkasından baktım. Sonra ben de yukarı çıkmaya başladım.
"Hey ! Sen kimsin ?!"
Evimin önüne geldiğimizde poşetleri bıraktı ve bana döndü.
"Ben Levent , my new friend , memnun oldum" dedi sırıtarak.
"Bu arada you are welcome komşu kız." Yardım istemiş olmasam da rica etmesine anlam veremesem de gülümseyip evime girdim. Kahvaltımı ettim ve yüzümde bir gülümseme ile bir şarkı açıp etrafı toplamaya başladım.
Asya ile Avrupa'nın
Dudağınla dudağımın
Birleştiği bu kentteyim benÇökmüşüm bir merdivene
Sarmışım bir gazeteye
Nevaleyi Boğaziçi'ndeTepede ince bir yağmur
Dilde bir şiir mahur
Uyuyor işte İstanbul
Ben sokakta yalnızkenElime yüzüme bulaşınca hayat
Gece evime dönerim hep sallanarak
Kimseye kalmadı yalvaracak hâlimElime yüzüme bulaşınca hayat
Gece evime dönerim hep sallanarak
Kimseye kalmadı yalvaracak hâlimTepede ince bir yağmur
Dilde bir şiir mahur
Uyuyor işte İstanbul
Ben sokakta yalnızkenElime yüzüme bulaşınca hayat
Gece evime dönerim hep sallanarak
Kimseye kalmadı yalvaracak hâlimElime yüzüme bulaşınca hayat
Gece evime dönerim hep sallanarak
Kimseye kalmadı yalvaracak hâlimAstım isyan bayrağını gönderde durur
Astım isyan bayrağını gönderde dururElime yüzüme bulaşınca hayat
Gece evime dönerim hep sallanarak
Kimseye kalmadı yalvaracak hâlimElime yüzüme bulaşınca hayat
Gece evime dönerim hep sallanarak
Kimseye kalmadı yalvaracak hâlimElime yüzüme bulaşınca hayat
Gece evime dönerim hep sallanarak
Kimseye kalmadı yalvaracak hâlimElime yüzüme bulaşınca hayat
Gece evime dönerim hep sallanarak
Kimseye kalmadı yalvaracak hâlimŞarkı bitene kadar tüm evi toplamıştım. Kendini yeniden doğmuş gibi hissediyordum adeta. Kendi evim , kendi hayatım , normal bir gün... Mükemmel. Günün geri kalanında üniversite sınavı için yaptığım hazırlığa devam ettim. Bir fincan kahve ve bisküvi varken ders çalışmak bile tatlı geliyordu. Akşama kadar ders çalışmıştım. Ders çalışmak aklımı dağıtıyordu. İstemediğim şeyleri düşünmüyordum bu sayede.
Haberler bittiğinde ders çalışmayı bırakıp güzel bir film buldum. Film bitene kadar cips yemek ve kola içmekten başka bişi yapmamıştım. Film bittiğinde zaten saat on iki olmuştu bile. Uzun süre televizyona bakmaktan başım ağrımaya başlamıştı. Balkona çıktım. Burnuna sigara kokusu dolduğunda sinirlendim. Kendi kendime söyleniyordum.
"Tek başıma eve çıktım hala kurtulamıyorum bana yaşattıklarından! Sigara kokusu alıyorum , alkol kokusu da alırım yakında. Sayende akıl sağlığımı kaybedeceğim baba!"
"Zaten kaybetmiş gibisin"
Yanımdan gelen sesle karşı dairenin balkonun benim balkonuma ne kadar yakın olduğu ve artık orada insanlar yaşadığı aklıma gelmişti. Sağıma dönüp baktığımda anladım ki sigara kokusu Ateş'in elindeki sigaradan geliyordu. Yani akıl sağlığım yerindeydi.
Durun bir dakika , ne?! Ateş mi?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'in Yörüngesinde
Teen FictionGüneş sistemi belli bir kural ve düzene göre hareket eder. Peki ya o düzen bozulursa , kurallar yıkılırsa n'olur ? Kaos... Hayatlarımızda böyledir aslında , en ufak bir düzensizlikte kaos meydana gelir. Güneş'in hayati mükemmeldi en azından o güne k...