Görevimiz: Ölüm

32 3 3
                                    

Öncelikle saçmaladığımın farkındayım. İlk hikayem olarak 100 okuyucu olmuş. Hiç beklemiyordum. Böyle savaş tutkunuyum. Ne kadar iyi yazamasam da. Saçmalıklarıma katlandığınız için sağolun.

  Uyanma vakti gelmişti. Bill ve ben çok sıkı çalışıyorduk. Silah arkadaşı değil sanki 2 kol gibiydik. Herşeyimiz uyumluydu. Eğitim sırasında çok ciddiydik. Azami uzaklıktan hedef vurmak, yakın dövüş, silah kullanmalar, patlayıcı kurmalar, el bombaları ve daha bir çoğu. Artık bu göreve hazırdık. Fiziksel ve piskolojik olarak kendimizi hazırlamıştık.

  Son gecemizdi. Görev öncesi. Hiç bi taaruz olmadığından herkes mutluydu. Tank yarışları, havaya silahlarla ateş etmeler, güreş yapıp kaybedeni bok dolu kovaya atmak, silahlarla şarkı yapmak... Cidden çok güzel bir geceydi. Bizim için savaş yarın bitebilirdi ya da ne olur bilemiyorum. Son olarak yüzbaşının yanına gittik.

- Efendim.

- Gelin. Oturun.

- Sağolun efendim. Sakıncası yoksa Bill ve bana bir kağıt verir misiniz ? Son kez ailemize mektup yazacağız.

- Tabikide. Alın çocuklar.

  Kalemi elime aldım ve yazmaya başladım.

  Anne ve baba. Canımdan çok sevdiğim iki insan. Bugüne kadar bana bakıp büyüttüğünüz için size minettarım. Size yakışan bir oğul olmak istedim ama daha bir gelin bile getiremedim. Sizleri çok seviyorum. Bu yazdığım son mektup olabilir. Ne önemi var. Diğer tarafta birbirimizi bulacağız. Yazacak kelime çok ama bana iki kelime yeter. Sizi seviyorum. Sizle geçen anılarımız. Hatırlarnısın anne. İlk aşık olduğum zamanı. Çok utanmıştım. Lise yıllarında ona açılmıştım ama terslemişti. Ağlamıştım. Hep yanımdaydın. Bana kız bulma çabaların. Aldığım ilk kedim Cluffy öldüğünde yanımdaydın. Sen her zaman yanımdaydın ve hep yanımda olacaksın. Sen baba. Senle ilk oynadığım beyzbol. Beni tam bir Yankee hayranı yapmıştın. Topu yanlışlıkla hayalarına attığım zaman. Bana çok kızmıştın. İlk araba sürüşümde arabanı ağaca çarpmıştım. Bana küfürler yağdırmıştın. Paralarını alıp çatır çutur harcadığım zaman da kızmıştın ama benim yanımaydın. Bana yakındın. Beni seviyordun ve hep gülüyordun. Bugün de yanımda olmanızı istiyorum. Bana o sevginizi verin. Belki siz bunu okurken ben ölü olacağım. Eğer evinize yeşil kıyafetli 2 asker görürseniz üzülmeyin. Gurur duyun. Bu görev için ölümü göze aldık. Sakın ağlamayın. Sizlerin üzüntüsü beni de üzer. Sizleri çok seviyorum. Eğer bir ihtimal geri dönebilirsem...

- Buyrun efendim.

- Yapabileceğim başka bir şey var mı ?

- Hayır efendim.

- Peki ya senin için Bill ?

- Bir sigara fena olmaz.

- Al Bill. Bu sabah yola çıkacaksınız. Biraz uyuyun. Bu görevi çok büyütmeyin. Sakin olun.

- Efendim, biz hazırız.

- Öyleyse gidin uyuyun.

- Efendim. Sizden istediğim bir şey var.

- Söyle Bill.

- Bu savaşın sonu ne olacak ?

- Biz öleceğiz ihtiyarlar imza atacak. Olacak olan bu.

- Bu savaşın Japonya'daki kısmı. Ya Almanya tarafı ne olacak ?

- İlk savaş nerede biterse oraya destek olarak gidilecek. Ne önemi var. Savaşta bir piyonuz. Bu kadar uğraşmayın. Gidin uyuyun. Sabah konuşuruz.

  Bill ile çadıra yöneldik. Yataklarımıza yattık. Yarınki ecelimiz için uyuduk.

- Hey Bill.

Ecelin Oyunu SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin