AARON:BÖLÜM-3 (EĞİTİM BAŞLIYOR)

25 2 0
                                    

"Çocuğu rahat bırak! Zaten istediğiniz her şeyi aldınız!"

Haydutların açık ara kazandığı zaferin ardından bir bir ölen sivillerden sonra sıra Aaron'a gelmişti. Kervandan hayatta kalan Aaron ve Satria dışında 1 çekirdek kaynak alemi 3.seviye savaşçı ve 3 sivil vardı. Sivillerin hiçbiri yetişimci değildi ve saldırılara karşı kendilerini savunamazlardı. Satria ve diğer savaşçı ise şuan üçer kişi tarafından zaptedilmeye çalışılıyorlardı, kimsenin elinden bir şey gelmiyordu.

"Size bu şansı vermiştik! Şimdi kapa çeneni ve bu veledi öldürmeme izin ver." Kadın elindeki kılıcı göğe kaldırdığında bir süre için kimse fark etmesede Aaron'un gözleri siyah rengini kaybedip kırmızıya boyanmıştı. Aaron bilincini yitirmeden önce kendisiyle konuşan gizemli sesi tekrar duydu,

"Sen biraz dinlen evlat ben burayı halledeceğim! "

Aaron'a kılıcını savuran haydut bir an duraksadı. Karşısındaki çocuk korku içinde yalvarmak ve kadının ayaklarına kapanıp bağışlanma dilenmek yerine ayağa kalkmış kendisine bakıyordu.

Aaron'un gözlerindeki kırmızı insanı korkudan öldürebilecek kadar kararlıydı. Aynı anda hem sıcak hem soğuk, hem ışık hem karanlık bir ifade taşıyordu.

Birden oradaki herkesin dizlerinin üzerine çökmesine neden olacak kadar bir aura hissedildi Aaron'dan. Satria'da dahil olmak üzere herkes şaşkınlık içinde Aaron'a bakıyordu. Bu yaşta bir çocuktan böyle bir aura gelmesi ve çekirdek kaynak aleminin zirvesindekileri bile baskılaması mümkün müydü? Bu aura en azından doğal kaynak aleminin ortalarındaydı, hatta zirvesinde bile olabilirdi!

İnsanlar şaşkınlıklarını atlatamadan  Aaron harekete geçmişti. Karşısındaki haydutun kendisini öldürmek için çektiği kılıcı hiç zorlanmadan ondan alıp soğuk bakışlarını burdaki vahşetin sorumluları üzerinde gezdirmişdi. Hiç tereddütsüz savurduğu kılıcın ilk kurbanı hemen önünde diz çökmüş olan haydut olmuştu. Ardından kararlılığını ve soğukkanlılığını kaybetmeden tüm haydutları birer birer öldürmüştü .

Kervandan kalan son birkaç kişi dehşet içinde karşılarındaki manzaraya bakıyorlardı. Yıllardır onlarca kişinin ellerinde can verdiği Satria bile hayret içindeydi. Daha önce böyle tek taraflı bir kıyıma şahit olmadığı için değil, bunu yapan saatlerdir kendisiyle konuşan tatlı çocuk olduğu içindi bu hissetlikleri.

Çok geçmeden işini bitiren Aaron aurasını geri çekerek kervan sakinlerini serbest bıraktı. Üstlerindeki baskı kalkmasına rağmen hiçbiri hareket etmiyordu, sanki ayağa kalkarlarsa Aaron'un sıradaki hedefi olacak gibi hissediyorlardı.

Aaron diğerlerini aldırmadan haydutların depolama yüzüklerini topladı. Daha sonra elindeki kandan kıpkırmızı olmuş silahla birlikte topladıklarını kendi depolama yüzüğüne yerleştirdi. Satria ise nihayet ayaklarına söz geçirebilmişti. Ağır adımlarla Aaron'un yanına ilerledi ve elini çocuğun omzuna koydu. Aaron yavaşça arkasını dönüp Satria'nın gözlerine baktı. Satria Aaron'un kırmızı gözlerini gördüğünde sertçe yutkundu. Biraz sonra ise Aaron gözlerini yumdu. Tekrar açtığında gözleri eski siyah haline gelmişti.

"B-Ben, ben ne yaptım?!" Aaron mantıklı düşünmeye ve az önce yaptıklarını idrak etmeye başladığında Satria vakit kaybetmeden Aaron'a sarıldı. Çocuğun az önce olanları bilinçli yapmadığı ve şuan büyük bir şok geçirdiğinin farkındaydı. Onun yaşında bir çocuk için birden bire bu kadar insanı öldürmek elbette psikolojisini güçlendirecek bir şey değildi. Belki savaşçı olma hayali kuran biri bu yolda pek çok can almaya hazırlıklı olmalı ve kılıcının altında can verenlerin etkisinde kalmamalıydı ancak her şeye rağmen o hala bir çocuktu ve şuan ağlama krizine girmek yerine sadece az önce yaptıklarının ağırlığını hissetmesi onun ne kadar güçlü olduğunun kanıtıydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 12, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AaronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin